BDP'den alternatif 'Çözüm Komisyonu raporu'

BDP'den alternatif 'Çözüm Komisyonu raporu'

Muzaffer Gençdoğan / ANKARA

BDP, TBMM Çözüm Komisyonu’nun AKP’li üyelerince hazırlanarak Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e sunulan rapora alternatif yeni bir rapor hazırladı. Genel af dahil olmak üzere yasal bir reform yapılması, barış ve müzakere sürecinin yasal bir zemine kavuşturulması” istenen BDP’nin alternatif raporunun bu akşam Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile Çözüm Komisyonu Başkanı Naci Bostancı’ya sunulacak.

BDP Bitlis Milletvekili ve Çözüm Komisyonu üyesi Hüsamettin Zenderlioğlu, düzenlediği basın toplantısında, Komisyon’un AKP’li üyelerince hazırlanan raporu eleştirirken partisince hazırlanan alternatif raporun ana hatları hakkında bilgi verdi. Zenderlioğlu’nun verdiği bilgiye göre BDP raporunda talep edilen istekler, ana hatlarıyla şöyle:

“Çözüm sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için; demokratik bir anayasanın yapılması, anadilde eğitim çalışmaları, Çözüm Komisyonuna paralel kurulması gereken Hakikat ve Yüzleşme Komisyonlarının kurulması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, Siyasi Partiler Kanunu ve seçim barajı sisteminin değiştirilmesi, özellikle Terörle Mücadele Kanunu ve diğer bazı kanunlarda düzenleme yapılması, koruculuk sisteminin kaldırılması, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkında kanunun uygulanması, askeri bölgeler ve güvenlik bölgelerinin kaldırılması, mayınlar ve mayınlı arazilerin temizlenmesi, hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılması, genel af dahil olmak üzere yasal bir reformun gündeme alınması, barış ve müzakere sürecinin yasal zemine kavuşturulması”.

 

 

Artık müzakere süreci zamanıdır

 

 

Hüsamettin Zenderlioğlu, “Bu saydıklarımız, raporda bulunması kaçınılmaz olan tespit ve talepler, AKP’li üyelerin hazırladığı raporda yeralmıyor” dedi. Bugüne değin Kürt tarafının tek yanlı iradesi ve çabası sayesinde ilerleyen demokratik çözüm ve barış sürecinin artık müzakere sürecine evrilmesi gerektiğini ifade eden Zenderlioğlu, “Hükümetin, çatışmasızlığı güvence altına alacak, çözüm sürecini ilerletecek demokratik siyasal adımları hızla atması gerekir. Süreç ancak böyle yürüyebilir. Eğer Hükümet, barışa ve Kürt-Türk ilişkilerine stratejik olarak yaklaşmaz, dar bir perspektifle, günübirlik hesaplarla bu meseleye bakarsa bundan çözüm çıkmaz ve Türkiye halkları kazanmaz. Bu gerçeğin net olarak görülmesi gerekir” diye konuştu.

AKP’li üyelerin hazırladığı raporun, çözümden uzak bir yaklaşımı ortaya koyduğunu savunan Zenderlioğlu, “Kürtlerin bir halk olarak tanınması, kimliğinin, kültürünün anayasal güvence altına alınması, anadilde eğitimin karşılanması ve demokratik idari özerk yönetim hakkının tanınması gibi Kürt sorununun çözümünü esas alan temel ve köklü yaklaşımların da raporda yer almadığını” söyledi. Zenderlioğlu “Bu rapor Parlamento’nun değil, AKP’nin raporudur ve AKP’nin yaklaşımlarını içermektedir. Kürtlere muhtariyet, özerklik hakkını tanıyan 1921 anayasasını kabul eden bu Parlamentonun 92 yıl sonra hazırladığı rapor, böylesine tarihsel perspektiften uzak, sorunun siyasal boyutlarını gözardı eden, resmi zihniyeti aşmayan bir rapor olamaz” dedi.

 

Kürt sorununa adli bir olay gibi bakılıyor

 

 

Zenderlioğlu, 100 yıldan buyana çeşitli aşamalardan geçerek günümüze kadar gelen Kürt sorununun 30 yıllık bir savaş süreciyle değerlendirilmesinin yanlış olduğunu savundu ve AKP’li üyelerin hazırladığı raporda Kürt sorununa adli bir olaymış gibi bakıldığını, çözüm sürecini başlatan Abdullah Öcalan’ın görmezden gelindiğini, Kürtlerin demokratik taleplerine yönelik tespitlerin yer almadığını, Roboski katliamının görmezden gelindiğini ileri sürdü. Zenderlioğlu “Böylesi bir raporun altına partimizin temel ilkeleri bağlamında imza atmamız mümkün değildir” şeklinde konuştu.