BDP'den Dicle'nin iddiasına yalanlama

BDP'den Dicle'nin iddiasına yalanlama
T24 - Eski DEP Diyarbakır vekili Hatip Dicle'nin, "demokratik açılım" kapsamında Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yapan 34 PKK'lıyla ilgili iddiasına BDP'den de yalanlama geldi. BDP Başkanı Selahattin Demirtaş, "O dönem hiçbir parti yetkilimiz, hiçbir hükümet yetkilisiyle hâkim ve savcılarla ilgili ima düzeyinde dahi bir görüşme yapmamıştır" dedi. İddia sahibi Hatip Dicle, CHP'nin gensoru verecek olmasıyla ilgili olarak , CHP'nin süreçteki çelişkiden nemalanmak istediğini ifade etti. Dicle, Habur'da yaşananların doğru olduğunu ancak yasal alanda faaliyet gösteren belediye başkanlarına yönelik tutuklama furyasının hükümetin politikasındaki çelişki olarak açıkladı. Kandil'den gelenlerin tutuklanması halinde yeni bir çatışma süreci yaşanacağını belirten Dicle, DTP heyetinin İçişleri Bakanı'nı uyarma ihtiyacı duyduğunu da sözlerine ekledi.BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eskli DEP Diyarbakır miklletvekili Hatip Dicle'nin, Ahmet Türk ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın görüşmesinde, Atalay'ın "Hâkimler ve savılar ayarlandı. Geldikleri gibi geçecekler" sözlerinin yalanladı.Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''demokratik açılım''ın başlatıldığı günlerden sonra, özellikle meselenin Habur'da tıkandığı ve Habur sonrası sürecin işlemediği yönünde tartışmalar olduğunu belirtti.Selahattin Demirtaş, ''Habur konusunda, hâkim ve savcıların İçişleri Bakanlığı'nca daha önceden ayarlandığı'' yönündeki iddialara ilişkin olarak da, ''Geçmiş dönemde DTP'nin sözcülüğünü de yapmış kişilerden birisi olarak net bir şekilde belirtiyorum ki Habur girişleriyle ilgili olarak, o dönem hiç bir parti yetkilimiz, hiç bir hükümet yetkilisiyle, hâkim ve savcılar konusunda, ima düzeyinde dahi, bir görüşme yapmamış, bir taahhüt talep etmemiş, herhangi bir taahhüt de almamıştır" dedi.Demirtaş, "Sayın Ahmet Türk'ün de belirttiği gibi, bu konuda Sayın İçişleri Bakanı ile yapılan görüşmenin içeriği, sadece orada birikecek kalabalığın herhangi bir kaosa, karmaşaya yol açmaması konusundadır. Bunun ötesinde ima dahi  edilmemiştir. Sayın Hatip Dicle'nin, duyum üzerine aldığı bu bilgilerin yanlış olduğunu, kendisine de ifade etmek durumundayım. Ancak Dicle, Habur'da yaşananların aslında hukuka uygun olduğunu, yasaların, toplumsal barışa hizmet edecek şekilde uygulandığı yönünde beyan vermek istemiştir'' diye konuştu.Eski DEP Diyarbakır vekili Hatip Dicle'nin iddiaları, Dicle'nin açıklamasından bir süre sonra kapatılan DTP lideri Ahmet Türk ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından da yalanlamıştı.'Baykal nemalanmak istedi'"Habur'da savcılar ayarlandı" sözleriyle gündem yaratan eski DEP Milletvekili Hatip Dicle, CHP'nin konuyla ilgili gensoru verme girişimi için, "Benimle Sayın Deniz Baykal'ın bu konuya yaklaşımı tamamen zıttır. Sayın Baykal, bu süreçteki çelişkiden nemalanmak istemektedir ki, hükümet ile birlikte aynı yanlış politikanın aktörleri olmaktadırlar" dedi.KCK operasyonu kapsamında aralık ayında tutuklanan Hatip Dicle, Diyarbakır'da çıkarıldığı mahkemede, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın kendisini ziyaret eden Ahmet Türk'e "Kandil ve Mahmur'dan gelen 34 PKK'lının bırakılacağı sözünü verdiği"ni ileri sürmüştü. Dicle, Atalay'ın "Hâkim ve savcılar ayarlandı, geldikleri gibi geçecekler" dediğini iddia etmişti.Bugün bu iddialarla ilgili avukatı aracılığıyla yazılı bir açıklama yapan Dicle, Habur'da uygulanan politikanın doğru olduğunu belirtti.KCK operasyonu kapsamında yapılan tutuklamaların yanlış olduğunu kaydeden Dicle, yargının siyasallaştığını belirtti ve "Kandil ve Mahmur'dan gelenler tutuklansaydı, büyük bir olasılıkla bu tutum yeni bir çatışma sürecinin başlamasına ve AK Parti'nin demokratik açılım adını verdiği sürecin sona ermesine neden olacaktı" dedi.'Habur'daki politika ile tutuklama furyası bir çelişkidir'** Bunu dikkate alan DTP heyeti, İçişleri Bakanı'nı olayın ciddiyeti konusunda uyarmak ihtiyacını duymuştu. İçişleri Bakanı'nın bu görüşmeden sonra verdiği mesajda olayın ciddiyetini kavrar nitelikteydi. Nitekim Habur'dan girişlerde de güvenlik bakımından bir sorun yaşanmadı.** Bu politika Başbakan ve Genelkurmay Başkanlığı'nın dağdan indirmeleri sağlama ve dağa çıkışları önleme politikasına uygun. Habur'daki girişler, objektif olarak değerlendirildiğinde Kürt sorununun barışçıl çözümüne hizmet eden bir niteliğe sahipti. Eleştirdiğimiz kuşkusuz ki bu politika ve o gün devletin uyguladığı politika değildir. ** Çelişki olarak değerlendirdiğimiz Habur'daki aynı savcıların bu tarihten 2 ay sonra 24 Aralık 2009 günü benim de aralarında olduğum seçilmiş belediye başkanlarının ve legal alanlarda faaliyet yürüten insanlara yönelik tutuklama furyasıydı. Devletin 2 ay içinde izlediği politika birbiriyle tamamen çelişmektedir. Habur'daki politika doğru iken, Kürt siyasetçilerine yönelik tutuklama furyası o derece yanlış. ** Benimle sayın Baykal'ın bu konuya yaklaşımı tamamen zıttır. Baykal bu süreçteki çelişkiden nemalanmak istemektedir ki hükümetle birlikte aynı yanlış politikanın aktörleri olmaktadırlar.CHP gensoru verecekCHP'nin bu hafta içinde konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında gensoru önergesi vermesi bekleniyor.Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise gensoru önergesine tepki gösterdi, "Hukuken sorunlu birisinin, sorunlu açıklamaları üzerinden bu türlü beyanlar gündeme getirilecekse, bu hakikaten gensoru önergesinin önemiyle, ciddiyetiyle bağdaşır bir durum olmaz" dedi.