BDP'den 'Toplumsal Barış ve Müzakere Kanun Teklifi'

BDP'den 'Toplumsal Barış ve Müzakere Kanun Teklifi'

Hülya Karabağlı/ ANKARA

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, çözüm süreciyle gelen barışın, devlet ve Öcalan  arasındaki görüşmelerin  yasal zemine oturtulması  için "Toplumsal  Barış  ve Müzakere Kanunu" teklifini  TBMM Başkanlığı'na sundu. Teklif de, "Halihazırda Partimiz tarafından Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler devam etmektedir. Ancak ne var ki hem Partimiz heyetlerinin hem de Devlet temsilcilerinin yapmış olduğu bu görüşmeler de facto bir biçimde gerçekleşmektedir. Bu de facto durum ise “barış”ın bir dayanağı olması gerekliliğinden hareketle tüm kamuoyunda kaygı yaratmaktadır" dendi. Teklif de şu görüşlere yer verildi:

Toplumsal barışın kalıcı tesisi için, yapılmış ve yapılan müzakerelerin güvence altına alınması için bir kanunun çıkarılması ve müzakerelerin çerçevesi belirlenerek bu topraklarda yeşeren barış umudunun korunması ve büyütülmesi son derece önemli ve gereklidir. Zira böylesi bir iklimin heba edilmemesi, bugüne kadar kaçırılmış fırsatlar neticesinde yaşanan kayıplar düşünüldüğünde daha da önem arzetmektedir.

Elbette barış sürecinin güvence altına alınması, hem bu yasal metin ile hem de güven artırıcı diğer adımların atılması ile mümkün olacaktır. Bu kanun teklifinin yasalaşması ile birlikte yol temizliği gibi antidemokratik düzenlemelerin son bulmasına yönelik yasal düzenlemelerin de acil bir şekilde yapılması elzemdir. Bu bağlamda, Terörle Mücadele Kanunun kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunlarında, 2911 sayılı yasada, PVSK’da demokratik düzenlemeler yapılması, uluslar arası anlaşmalardaki çekincelerin kaldırılması, koruculuğun lağvedilmesi de barışa giden yolun temizlenmesi adına önemli adımları teşkil etmektedir.

Yol temizliği ile birlikte yine çeşitli mevzuatta yer alan milliyetçi, ayrımcı ifadelerin temizlenmesi, dil haklarına yönelik düzenlemeler yapılması halka barışın ifade edilmesini kolaylaştıracak ve barışın tüm halk kesimleri tarafından korunmasını sağlayacaktır. Ayrıca görüşmelere gözlemci bir heyetin dahil edilmesi ile Sayın Öcalan ve Devlet arasında gerçekleşen görüşmeleri garanti altına alacaktır.

Barış süreçleri, dünya deneyimlerinden de izlediğimiz üzere sekteye uğrama ihtimali yüksek, kırılgan süreçlerdir. Bu nedenle elde edilmiş olan kazanımların heba olmaması ve birlikte gelecek tesisinin garantiye alınması amacıyla “Toplumsal Barış ve Müzakere Yasası” hazırlanmıştır.

 

12 MADDELİK  KANUN TEKLİFİ  ŞÖYLE:

MADDE 1- Yapılan düzenleme ile çatışmalara kaynaklık eden siyasi, etnik, kültürel, inançsal, sosyal, ekonomik boyutlu tüm sorunların nihai çözümü ve toplumsal iç barış ve uzlaşının kalıcı tesisine yönelik yol ve yöntemlerin araştırılması, toplumsal barışın önündeki engellerin kaldırılmasına dair çalışmalar yürütülmesi hedeflenmektedir. Zira barış ve barış içinde yaşama arzusu Türkiye’de yaşayan tüm halkların en büyük özlemidir. Bu nedenle de barış süreçlerini kolaylaştırıcı, geliştirici her türlü yol ve yöntem yasal bir statüye kavuşturulmalı ve böylece barış, koruma altına alınmalıdır. Nitekim barış müzakerelerinin yasal olarak koruma altına alınması, özünde barışın koruma altına alınması demek olacağı için, çözüme ilişkin yapılacak görüşmelerin; sorunun ve aynı zamanda çözümün birincil muhatabı olan siyasi aktörlerle müzakerelerin yapılmasına ilişkin işbu madde metni düzenlenmiştir. Böylece toplumsal barışa yönelik yapılan-yapılacak olan tüm görüşmelerin, gerçekleşen-gerçekleşecek olan müzakere süreçlerinin bu düzenleme ile yasal zemine taşınması ve barış süreçlerinin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.

MADDE 2- Düzenlenen hüküm ile yapılan müzakerelerin tarafları tanımlanmış olup böylelikle müzakerelere kurumsal bir kimlik tanınmaktadır. Yine müzakerelerin taraflarının belirlenmesi müzakereleri yasal güvenceye kavuşturmanın birincil gündemidir. Bu nedenle çözüme ilişkin yapılacak müzakerelerin, sorunun ve aynı zamanda çözümün birincil muhatabı olan siyasi aktörlerle gerçekleşmesi gerekliliği bu madde metninde düzenlenmektedir. Ayrıca müzakerelerin sekteye uğramaması ve garanti altına alınması için tarafsız bir gözlemci heyetin varlığı, iki taraflı yürütülen müzakerelerin olmazsa olmaz koşullarındandır. Zira müzakereler üçüncü ve tarafsız bir gözlemcinin varlığı ile sağlıklı bir biçimde ilerleme imkanı bulabilecektir. Yine bu düzenlemede görüşmeleri yürütecek olan heyet tanımlanmış ve müzakerelerin kurumsallığı ve sürekliliği hedeflenmiştir.

MADDE 3 –Temel İlkeler başlığı altında yapılan düzenleme ile müzakerelerin sağlıklı yürütülmesi için gerekli önlemler belirlenmiş olup müzakere sürecinin toplum nezdinde de yansımalarının sağlanması amaçlanmıştır. Örneğin demokratik eşit siyaset

hakkının tanınması ile seçim barajı, hazine yardımı gibi engellerin kaldırılmasının müzakere süreçlerine yapacağı katkı öngörülmektedir. Yine antidemokratik ceza yasalarının kişi hak ve hürriyetlerine ilişkin yarattığı hak ihlallerinin önlenmesi, bu bağlamda yurttaşlara yasalar eli uygulanan ayrımcılığın giderilmesi amaçlanmaktadır. Terörle Mücadele Yasası başta olmak üzere Türk Ceza Kanunu, 2911 sayılı yasa, PVSK gibi antidemokratik düzenlemeleri barındıran mevzuatın ayıklanması amaçlanmaktadır. Ayrıca uluslararası anlaşmalardaki çekincelerin kaldırılması, koruculuğun lağvedilmesi de barışa giden yolun temizlenmesi adına önemli adımları teşkil etmektedir.

MADDE 4- Müzakerelerin biçim ve yöntemine ilişkin bu düzenleme ile taraf iradesinin esasları, müzakerelerin kurumsallığı, şartları ve güvenilir koşullarda gerçekleşmesi amaçlanmıştır.

MADDE 5- Müzakerelerin geniş katılım ile gerçekleşebilmesinin yasal zemini belirlenmiştir. Aynı zamanda bu hükümde müzakerelerin kamuoyunca bilinirliği ve şeffaflığının sağlanması amaçlanmıştır.

MADDE 6- Müzakere süreci ile birlikte ülkedeki tüm sorun alanları ve ayrımcılığa ilişkin yetkin çalışmalar yapılması ve bilhassa sivil, katılımcı yeni bir Anayasanın oluşturularak sürecin daha sağlıklı ve toplumsal mutabakat çerçevesinde gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 7- Zorla göçe tabi tutulan kişilerin zarar ve mağduriyetlerinin giderilmesi barış için atılacak önemli adımlardan olup, bu kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi de bu yasa metnine dahil edilmiştir. Ayrıca ülke dışına göç etmek zorunda kalan siyasi mültecilerin de bu çerçevede ele alınması ve geri dönüşlerinin sağlanması amaçlanmıştır.

MADDE 8- Yargısız infazlar, zorla kaybetme suçunu gerçekleştiren kişi ya da kişilere ilişkin yargı süreçlerinin etkinleştirilmesi ve böylelikle toplumsal travmalara neden olan kişilerin yargılanmaları amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile barış süreçlerinin daha sorunsuz yürüyeceği kuşkusuzdur.

MADDE 9- Devletin, herkesin dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, siyasal düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri farklılıkları bir zenginlik olarak kabul etmek ve bireylerin bu farklılıklardan ötürü ayırımcılığa uğramaması için gerekli önlemleri alması ve buna ilişkin gerekli yasal-anayasal düzenlemeleri yapmasının sağlanması amaçlanmıştır.

MADDE 10- Kurulan Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu ile TBMM’nin de süreçte aktif rol alması amaçlanmış ve Meclise bir takım görev ve sorumluluklar yüklenmiştir. Böylelikle toplumun iradesini yansıtan yasama organının yasal mevzuatlar hazırlanma ve yasallaştırma noktasında ve hakla barış süreçlerini izah noktasında en büyük katkıyı sağlayacağı kuşkusuzdur. Yine bünyesinde oluşturacağı alt komisyonlar eli ile ekolojik, kadının özgürlüğünü hedef alan çalışmalar yürütülmesi bu maddenin amaçlarındandır. Yine yasal mevuat taraması, sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinin sağlanması, tarihsel metinlere dönük kapsamlı çalışmalar yürüterek sorunun köklü çözümüne katkı sağlanması da bu komisyonun görevleri olarak belirlenmiştir. Buradan hareketle, hem toplumda ayrımcılıkla mücadelenin temellerinin kurucu meclis çatısı altında atılması hem de yasal hamlelerin yerine getirilmesi noktasında oldukça önem taşımaktadır.

MADDE 11- Yürürlük maddesidir.

MADDE 12- Yürütme maddesidir.