HÜLYA KARABAĞLI / Ankara
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, PKK saldırılarının Şemdinli ile sınırlı kalmayacağını söyledi. “Polisiye vaka gibi bir durum yaratıldı” diyen Kurt, “Ortadaki gerçeklik bu değil, benim kaygım, kent merkezlerine doğru bir yansıması olmasıdır” açıklamasını yaptı. Hükümetin hamaset politikasından vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Kurt’a göre, özellikle son 15 gündür yaşananlar Kürtlerin siyasal kopuşunun ayak sesleri.
10 nüfusluk aileye yakınları da eklendi
Kurt, bölgede devam eden çatışmaları ve Şemdinli merkezde yakınlarının yanlarına sığınan vatandaşların durumunu T24’e değerlendirdi. İlk günden beri bu olayların Şemdinli ile sınırla kalmayacağını, lokalize etmenin doğru olmayacağını söylediğini hatırlatan Kurt, Botan bölgesinin çok geniş bir alanı kapsadığına dikkat çekti. Çatışmaların tam ortasında kalan köy ve mezralardaki vatandaşların her şeylerini bırakıp kaçtığını anlatan Kurt, “Şemdinli merkeze ve toplu haldeki köylere sığındılar. Ancak, her evde bir 10 nüfus var. Bu nedenle, zaten kalabalık olan ailenin nüfusu arttı. Her ailenin durumu zorlaştı."
Türkiye’yi yönetenlerin tam 30 yıldır, “Terörün belini kırdık” söylemini tekrarladıklarını ve hamasetten vazgeçmediklerini söyleyen Adil Kurt, “Düşman algısıyla yaklaşmak sorunu içinden çıkılmaz hale getirdi. Sorun güçlenerek devam ediyor. Bakınız burası bir çatışma bölgesi. Bu bölgede görev yapanlar yoksul ailelerin evlatları. Yoksul çocukları öldüğü için kayıtsız kalınıyor. Bir zenginin bir politikacının çocuğu burada yaşamını yitirmedi. Bir politikacının çocuğu Geçimli Karakolu’nda görev yapsa ve yaşamını yitirse Türkiye’deki yankısı böyle mi olurdu? Hakkari’de askerlik yapan bir siyasetçi çocuğu var mı?" diye sordu.
“Bu yoksul halk çocuklarının kanı üzerinden hamaset üretilmesin” diyen Kurt, Milli Savunma Bakanlığı’nın geçtiğimiz sonbahardaki verilerini hatırlatarak, “20-29 yaş arasında asker kaçağı sayısı bir milyonun üzerindedir” derken, bedelliden yararlanan kesimlere dikkat çekiyor.
Kimsenin körü körüne askere gitmek istemediğini, “Türkiye’de fiili bir vicdani ret uygulaması var” diye anlatan Kurt, “Artık şehit hamasetinden siyasetin vazgeçmesi lazım” dedi
Kurt, “Bu politikalar ve bu dizayn Kürtleri kopuşa götürür. Bu coğrafi kopuş olur. Bu hem Kürtlere, Türklere, Ortadoğu’ya faturası ağır olur. Son 15 gündür yaşananlar siyasal kopuşun ayak sesleridir. İşin daha derin noktalara uzanmaması için yeni bir toplumsal sözleşme hazırlanmalı" dedi.