Hikmet Durgun / Mersin
Mersin'de, Newroz mitinginde konuşan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken,”İmralı’daki işkence sisteminin kapılarını kıracağız. Başkan Apo'yu aramıza getireceğiz“ dedi. HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü ise AKP'nin en büyük dolandırıcılar çetesi olduğunu öne sürdü.
BDP’nin merkez Akdeniz İlçesinde Tırmıl Miting Meydanı'nda düzenlediği Newroz Mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, "Sayın Öcalan'ın mesajı son derece açık. Türkiye hükümeti, barışı yönetmeyi başaramadı. Barış ipleri kopmadıysa da hükümet nezdinde atılan adımlar sınırlıdır. Barış, bütünüyle Kürdistan devrimcilerinin yarattığı çatışmasızlık iklimidir. Hükümet, bunun üzerine hiçbir şey eklemedi. Tabi hükümetler, barış inşa etmekte genelde kabiliyetsizidir. Onlar daima iktidarı düşünürler. Özgürlük olmadan barış, barış olmadan özgürlük olmaz. Sayın Öcalan'ın barışı, halklara emanet etmesi bu yüzdendir. Hükümeti barış masasına oturtmak için, barışı Türkiye'nin gündemine yerleştirmesidir" dedi.
Barış imkanını, sadece AKP Hükümeti'nin heder etmediğini savunan Kürkçü, şöyle konuştu: "Ana muhalefet partisinin de barışa sahip çıkmayarak, Türkiye'nin batısında bir gündem oluşturmayarak barış düşmanlarının, ırkçıların, Kürt düşmanlarının, halk düşmanlarının saldırılarına sessiz kalıyor. Ama biz halkımızın barış mesajını ülkenin dört bir tarafına ulaştıracağız”
HDP ve BDP'nin, önümüzdeki seçim için ifade ettiği anlamı herkesin kavradığını belirten Kürkçü, "Dostlarımız gibi karşı olanlar da kavradı. Bu yüzden seçim yaklaştıkça BDP ve HDP'nin öne çıkmasını engellemek için şayianın bini bin paradır. Bütün ittifak söylentileri yalandır, palavradır. Biz halkla ittifak ediyoruz. Başka bir ittifakımız yoktur. Siyasette ittifak mümkündür. Hatta çoğu zaman gerekli ve kaçınılmazdır. Bizler Türkiye'nin ana muhalefet partisi CHP ve onun liderine gittik. İttifak ittifak deyip duruyorsunuz. Bize ne söylüyorsunuz, talebiniz nedir?' diye sorduk. Herkesin huzurunda söylüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu yalanlasın. Biz sizinle ittifak yapamayız. Bu size de bize de zarar. Ama sizin kitleniz bize oy verirse iyi olur dedi. Biz ancak sizinle ittifak yapabiliriz. Ama size oy yok dedik. Masa başı, otel odaları lobileri bize uymaz. Açık, dürüst, ilkeli, halkçı bir belediyecilik için ya bizimle ittifak yaparsınız. Ki zaten artık çok geç. BDP ve HDP, Türkiye'nin batısında aldı başını gidiyor. Ama eski düzenin partileri yerlerinde duruyor. Biz size o desteği vermiyoruz. Yanlış hesap İstanbul'dan döndü, yanlı hesap Mersin'den Adana'dan dönecek. Bizi hesaba almamanızın sonucunu çekeceksiniz" diye konuştu. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu ve soruşturmalarına da değinen Kürkçü, AKP'nin bugün en büyük dolandırıcılar çetesi olduğunu öne sürdü. Kürkçü, "AKP ve Erdoğan'ın iktidarına son vermek için elimizden geleni yapmak namus borcumuzdur. Bizler elimizden geleni yapıyoruz. Sizleri de bu mücadelemizde yanımızda istiyoruz. BDP ve HDP'yi ciddiye almamalarının yanıtını onlara verelim" ifadelerini kullandı.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise "Kürdistan'ın özgürlük bayrağı dalgalanıyor. Qamişlo, Afrin, Derik, Serêkaniye'de, Kürtlüğüne sahip çıkan gençleri infaz eden diktatör sistemlerin ne halde olduğunu hepiniz görüyorsunuz. Ama bugün oralara gittiğinizde Başkan Apo'nun posterleri ve Kürdistan'ın özgürlük bayrağı dalgalanıyor. Burada da aynı manzara. 90'lı yıllarda Newroz'u yasaklayanlar, çoluk, çocuk, yaşlı genç demeden halkımızı katledenler, tarihin çöplüğünde yerlerini aldılar. Tansu Çillerler, Mehmet Ağarlar, Doğan Güreşler, Anavatanlar, Doğruyollar artık yok. Ama işte Kürtler, dostları ve yoldaşları, BDP ile HDP bugün Mersin meydanında. Bugünkü Newroz hamlenizi, önümüzdeki dönem açısından büyük bir umut olarak görüyoruz" diye konuştu.
AKP'nin barış masasına oturmadığını iddia eden Baluken, "Tayyip Erdoğan da AKP'de, Kürt halkına karşı dayatılan askeri soykırım operasyonlarını denedi. Siyasi soykırım operasyonları ile on bini aşkın arkadaşımızı cezaevlerine kapattılar. Roboski'de insanlarımızı bombalarla katlettiler. Paris'te suikastla devrimci kadınlar Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan'ı katlettiler. AKP, Devlet, Tayyip Erdoğan, bütün bunları yaptıktan sonra birden bire barışçı kesilmedi. Onları müzakere masasına oturtan tek bir güç vardı. O da Kürt halkıydı, O'nun Önderliğiydi" şeklinde konuştu.
AİHM'in, Öcalan hakkında verdiği karara ilişkin de konuşan Baluken, Bu sözleşmelerin uluslararası bağlayıcı sözleşme olduğunu ifade etti. Baluken, "Şimdi ise kalkmış, 'düzenleme yapmayacağız' diyen anlayışlar sahtedir. Onu yapacaklar, mecburlar. Bizim kalbimizde, vicdanımızda Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan özgürdür ve çok yakında yanımıza gelecek demiştik. Biz bugün Mersin'de de söylüyoruz. Başkan Apo'yu özgürleştirene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Özgürlüğe hep birlikte sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
Mersin halkının vereceği oylarla Tayyip Erdoğan adım atmak istemese bile seçimden kısa bir üre sonra Terörle Mücadele Kanununu (TMK) kaldırmak zorunda kalacağını iddia eden Baluken şöyle devam etti: "TMK'nın kaldırılması ile hep beraber zindanların kapısını aralayacağız. Belediye Başkanlarımızı, milletvekili arkadaşımızı, belediye meclis üyelerimizi, mücadele arkadaşlarımızı kendi aramıza alacağız. Yine sizin vereceğiniz oylarla TMK'yı kaldıran AKP, Başkan Apo'nunda belirttiği gibi bir müzakere çerçeve yasası hazırlamak zorunda kalacak. O müzakere çerçeve yasası ile beraber Kürdistan dağlarında dağ taş demeden, gece gündüz demeden kendi halkı için kendi hayatını ortaya koyan özgürlük gerillalarımızda aramıza gelecek birlikte siyaset yapacağız. Ve şuna yürekten inanın ki vereceğiniz her bir oyla nasıl ki bütün zindanlarına kapısını aralama şansı olacak, inanınki onlarca yıldır hepimizin vicdanını kanatan yüreğimize onurumuza dokunan o imralı'daki işkence sisteminin kapılarını kıracağız. Başkan Apo'yu aramıza getireceğiz."