BDP'LİLER MÜZE OLAN CEZAEVİNİ GEZEMEDİ ANKARA (A.A)

-BDP'LİLER MÜZE OLAN CEZAEVİNİ GEZEMEDİ ANKARA (A.A) - 30.12.2010 - Altındağ Belediyesince restore edilen ve müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevini gezmek üzere gelen BDP'li 3 milletvekili ile İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan müzeye alınmadı. Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP Grup Başkanvekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız, BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, belediye yetkililerince müze binasına alınmadı. Bunun üzerine Sakık, Altındağ Belediyesi yetkililerini telefonla aradı ancak taleplerine olumlu yanıt alamadı. Sakık, yaklaşık 3 yılının geçtiği Ulucanlar Cezaevinin müzeye dönüştürüldüğü haberleri üzerine geldiklerini, ancak içeri alınmamaları nedeniyle ''şok yaşadıklarını'' söyledi. Ulucanlar Cezaevinde birçok önemli ismin yattığını ve kendisinin de burada unutamadığı günler geçirdiğini ifade eden Sakık, cezaevini yeniden görmelerine onay verilmemesinden dolayı üzüntü duyduğunu belirtti. Bir gazetecinin, ''Milli Güvenlik Kurulunun dünkü bildirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Sakık, ''Bu bildirilerin sorunu çözmediği görülmeli. Bu tür bildirilerin yayınlanması demokrasimiz açısından hoş değil'' karşılığını verdi. Bildiriyi, ''ezberin tekrarı'' olarak nitelendiren Sakık şöyle devam etti: ''Tek vatan, tek bayrak ve resmi dille ilgili kimsenin itirazı yoktur. Biz farklı bir dilimiz olduğunu hep söylüyoruz. Eğer bu halk, ayrı devlet, ayrı bayrak istemiyorsa, talebi dil ile kültürse ve halen yönetenler, 'Bu dil ve kültür olmaz' diyorsa bu, şiddete davetiye çıkarmaktır. Gerçekten sorunları çözmezseniz, ret ve inkar politikalarınız devam ederse bu, şiddete davetiye çıkarmaktır. Şiddet çözüm yolu olmamalıdır. Bu anlayış çözüme katkı sunmuyor.''  Birdal ise, ''Bildiriyle, Cumhurbaşkanı'nın ziyareti gölgelenmiştir'' diye konuştu. Yıldız da aynı soruya, ''MGK kararları tavsiye niteliğindedir. Biz bu tavsiyeyi kabul etmiyoruz. Bizi kabul etmeyen MGK kararlarını biz kabul etmiyoruz'' karşılığını verdi. Bir başka gazetecinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretiyle ilgili sorusu üzerine Sırrı Sakık şunları kaydetti: ''Diliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanı, soruna yama yapmak için gelmez. Sorunun çözümüyle ilgili yüreğinden ne geçiyorsa onu söylemelidir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, TBMM'deki konuşması, bu sorunun adını koyan, 90 yıllık Cumhuriyet süresince ilk kez özür niteliğinde olan bir konuşmaydı. Kürt sorununun şiddet dışında başka yöntemle çözülmesini söylüyordu. Umarım, bugün bunun ruhuna uygun davranır. İki dille ilgili insani talebi bugün onun söylemesi daha önemli. Güroymak'a 'Norşin' demişti, bugün Diyarbakır'a inerken umuyorum 'Amedliler, nasılsınız' derlerse mutlu oluruz. Bu tür jestlere hepimizin ihtiyacı var.'' Akın Birdal ise Gül'ün ziyaretinin ''demokratik özerklik ve anadil'' konularının konuşulduğu bir döneme denk gelmesinin beklentileri artırdığını ifade etti. Bu ziyareti önemsediklerini belirten Birdal, Gül'ün Diyarbakır'da vereceği mesajların sadece Diyarbakırlılar değil, tüm Türkiye için önem taşıdığını kaydetti.  Birdal, ''Umuyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı, MGK bildirisiyle gölgelenen umudun üzerindeki gölgeyi kaldırır'' dedi.