T24 - Radikal gazetesi yazarı Tarhan Erdem, "BDP’nin yeri, ne Başbakan’ın dediği bir yerdir, ne de BDP’nin her gün değiştirdiği yer olmalıdır" dedi.Erdem'in BDP'nin yeri neresidir, Kürt meselesi nedir? başlığıyla yayımlanan bugünkü (22 Ağustos 2011) şöyle:İktidara söylenmeye ara verip, BDP’nin yaptıklarına, yapmaları gerekene bakmak istiyorum çünkü, Kürt meselesinin çözümünde BDP’nin, Ak Parti’ye yakın etkinliği ve görevi vardır. Meselenin çözümü yanında olmayanlara ve iktidara geçen yazımda şunları söylemiştim: “90’lı yıllarda kazanılan bir şey yoktu, son yirmi yılda da 80 yılda da! Kürt meselesinde sonuca adım adım gidilebilir; doğru ama seçimin ertesi gününden başlayarak bugüne kadar alınacak kararlar, söylenecek sözler yok muydu? ‘Sözün bittiği yerde’ değiliz; ‘Nerede kalmıştık’ denecek günlerdeyiz!”Bunları tekrarladıktan sonra BDP’ye geçiyorum: BDP Kürt meselesinin neresinde olduğunu ve Kürt tarafındaki yerini açık olarak belirlememiştir ki, Başbakan’ın istediğini yapsın; terör örgütüne karşı yerini belirleyebilsin. Bana göre BDP’nin yeri, ne Başbakan’ın dediği bir yerdir, ne de BDP’nin her gün değiştirdiği yer olmalıdır! Başbakan, BDP’nin, PKK’nın dışında, onu kabul etmeyen ve hatta karşı bir yerde durmasını istiyor gibi! BDP için böyle bir yer yoktur; böyle bir yerde duran kişi veya grup bir daha seçimlere giremez, Kürtler üzerinde hiçbir etkisi olmaz, peşinden hiç kimse gelmez! BDP’lilerin çoğu yapısal farklılıkları olan insanlardır; Kürt meselesini farklı tanımakta ve farklı tanımlamaktadırlar. Bu insanların, yasadışı örgütlere bugün için karşı çıkma güçleri yoktur. O örgütlerin, karar yetki ve yürütme düzeni değişkendir; BDP’nin de davranışları tahmin edilebilir değildir. Hangi eyleme kimin karar verdiği, kimin yürüttüğü belli değildir ki, BDP’nin cevabı bilinsin! Böyle bir karmaşa içinde BDP, örgütle ilişkisini düzenleyememektedir; ondan kopamamaktadır, ne içindedir, ne dışındadır. BDP günün rüzgârına göre bir yerlerde görünmektedir İmralı’daki önderliği -KCK veya PKK adlı örgüt veya örgütleri-diyasporayı-belediyeleri-diğerlerini kim yönetiyor veya temsil ediyor? Perde önünde görünenler, onları başkasının talimatıyla oynatanlar, dinamik gücü elinde tutanlar ve diğerleri mi? Bu durumda BDP de zaman içinde kulağını bir o tarafa, bir bu tarafa çeviriyor! Haksızlık yapmayalım, BDP kendi içinde bir birlik değildir ki, dışındaki farklılıkları içinde tartışıp, bir karara varabilsin ve sonuçta ‘yerini tayin edebilsin!’ BDP önce kendini tanımlamalıdır. Sonra, “BDP bağımsız bir kurum mudur yoksa yasadışı bir örgütün, yasal uzantısı mıdır? BDP’liler kimlerdir” sorularını sorup cevaplamalıdırlar. Bu soruların cevaplarıyla, BDP’nin yeri açıkça ortaya konmuş olacaktır. Bu kararı tartışmaya Kürt meselesinin tanımıyla başlanabilir. Tartışmada, örgütü oldubittilerle yönetenler, sayısı çok az ama her yerde görünen militanlar veya sessiz çoğunluk etkili olmak isteyecektir. Kimi ne kadar dinleyecekleri BDP’nin marifetine bağlıdır. BDP’liler böyle bir görüşmeyi açabilecek durumda ve yapıda mıdır? Bilemiyorum, göreceğiz!