Üsküdar'da bulunan 'hacamat merkezinde' bebeklere ve çocuklara hacamat yapıldığı sosyal medya paylaşımlarından ortaya çıktı.
Kendisini Hacamat Uzmanı olarak tanıtan Mustafa isimli şahıs, "3 aylık bebeklerden 70 yaşındaki yaşlılara kadar herkese hacamat yapıyoruz. Hacamatı sünnet olduğu için yapıyoruz ve bizim parayla pulla işimiz yok, herkes hacamat yaptırsın” dedi.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, hacamatın tarihinin 5-6 bin yıl öncesine dayandığını anlatan şahıs, “Hacamat kötü olsaydı o dönemde yapılmazdı. Bu kadar hastalık neden arttı? Hacamat yapılmadığı için arttı. Biz insanlardan bir para talep etmiyoruz, istedikleri kadar veriyorlar” dedi.
Şahıs çocuklara hacamat yaptığı görüntüleri de şu ifadelerle sosyal medyada paylaştı:
-"Hacamat tedavisi yaptıran bebeklerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor maşallah diyelim.
-Bugün de çocuklara hacamat yaptık. Daha üç aylık bebeğe doğal cam kavanozla hacamat yapıldı, şifa olsun."
-Daha iki aylık bebeğimize yoğun gaz problemi sebebiyle hacamat tedavisi uygulandı.”
Hacamat, Sağlık Bakanlığı’nın “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” adı altında desteklemesi de uzun zamandır tartışılıyor. Çocuk ve Genç Psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri, “Çocukların anne ve babalarının insafına bırakılamayacağını” vurgulayarak şunları söyledi: “Yetişkinlerin, vücuduna birilerinin dokunmasına izin vermesine bir şey diyemem ama söz konusu çocuklar olunca bu ayrı bir mesele oluyor. Çünkü hacamat, bilimsel kanıtlara dayanmayan ve çocukların fiziksel olarak zarar gördüğü bir şey. Burada çocuğun psikolojik olarak örselemesi, beden dokunulmazlığının ihlal edilmesi söz konusu.
Otizmli çocuklara da yapıldığını duydum. Bu çocuklar hacamat yapıldığı için daha fazla travmatize oluyor ve insanlardan kaçınıyorlar. Burada ‘hacamat sünnet’ denerek insanların inançları da sömürülüyor. Aileler istese dahi çocuklara bu yapılmamalı, bu fiziksel bir istismardır.”
Hacamat nedir?
Sağlık Bakanlığı’na göre hacamat, “Kan dolaşımını arttırmak ve iyileşme sağlamak için bölgesel vakum oluşturmaya dayanan” bir yöntem. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise “geleneksel ve tamamlayıcı tıp” olarak adlandırılan bu uygulamaların halk sağlığını olumsuz etkilediğini ve HIV, hepatit B ve hepatit C gibi hastalıklara neden olabileceğini belirtiyor.
Arıca, yönetmeliğe göre, hacamatın kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı hastaneler, tıp fakülteleri, ve araştırma merkezleri ile Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen merkezlerde yapılmasına izin veriliyor.