Saadet Partisi'nin İstanbul adayı Bekâroğlu, Büyükşehir Belediyesi ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı iddalarını kamera kayıtlarıyla sundu.Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Bekâroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ihalelerde usulsüzlükler yapıldığını iddia etti. Bekaroğlu, Fatih'teki Berr Otel'de düzenlediği basın toplantısında, ''CHP ve AK Parti'nin 3 Kasım 2003 seçimlerinde kurdukları ikili siyasetle bir aydır İstanbul'da ve tüm Türkiye'de birbirlerini besleyerek seçmeni oyaladıklarını'' ileri sürdü. İki partinin de henüz belediyecilik ve İstanbul'un sorunlarıyla ilgili tek kelime etmediklerini savunan Bekaroğlu, şöyle konuştu: ''Bir süre 'Kağıttepe, çamurlu yırtık ayakkabı' diye oyalandılar. Sayın Kılıçdaroğlu, çantasında yolsuzluk dosyaları olduğunu söylüyor, ama henüz somut bir örnek vermiş değil. AKP ve Sayın Topbaş da Kılıçdaroğlu'nun çıkışlarına Sevigen olayı ve Çankaya Belediyesi'nin 'yamyamları' ile cevap veriyor. Ancak bugüne kadar yolsuzluk iddiaları konusunda kamuoyunu ikna edecek hiçbir şey ortaya koymuş değiller.'' Bekaroğlu, İstanbullulara, kararlarını halkın katılımıyla alan, bütün uygulamaları saydam olan ve bunları bağımsız kuruluşlar ilehalkın denetimine açan bir belediyecilik vaat ettiklerini söyledi. İhalede yapılan usulsüzlükİstanbul Büyükşehir Belediyesinin ihalelerinin tüm kamu ihalelerinde olduğu gibi 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa göre yapılması gerektiğini ifade eden Bekaroğlu, belediye bünyesinde işleyişin tamamen farklı olduğunu, şeffaf olmadığını savundu. Mehmet Bekaroğlu, şu iddialarda bulundu: ''Büyükşehir Belediyesinde ihale kanununda amaçlanan bir komisyon halinde çalışma, layık olan firmayı birlikte belirleme gibi bir uygulama söz konusu değildir. Yolsuzluğun görüntüyle tespit edildiği olayda, 23 Ocak 2009 tarihinde yerinde yapılan incelemede, imalatın yüzde 80'i bitmiş olmasına rağmen, rekabet şartlarında ihalesi yapılması gereken iş için yüzde 80 bitirildikten sonra ihaleye çıkılmıştır. Şubat 2008'de başlanmış işin ihale ve sözleşmesi 26 Ocak 2009 tarihinde yapılmıştır. Yani ihalenin kimde kalacağı belli olmayan iş, 1 yıl önceden firmaya yaptırılmıştır. Esas olan söz konusu hukuki işlemin ilan edilen tarih, zaman ve yerde yapılmasıdır. Oysa burada işlemin en önemli parçası olan karar, belirtilen tarih yer ve zamanda verilmemektedir. İşlem farklı yer ve zamanlarda yapılarak hukuki işlem sakatlanmaktadır. Bu şekilde yapılan uygulama, normalde farklı tarih ve zamanda elden dolaştırılarak imzalandığı halde sanki ihale günü ve belirtilen saatte komisyonda imzalanmış gibi resmi evraklara gün ve saat atılmaktadır.'' Belgelerin savcılığa teslim edileceğini ifade eden Bekaroğlu, belgelediği olayın sıradan bir usulsüzlük olmadığını, kanuna aykırı suç teşkil eden bir işlem yapıldığını, esas sorunun ise yetkili olan amirin bu kararları nasıl ve kimlerle beraber aldığı olduğunu söyledi. ''Önce iş verilip bitirildikten sonra ihalesi yapılmaktadır. İhale bedelleri ve kalemler idare yetkilileri ile teklif sahipleri arasında pazarlıklarla belirlenmekte, bu akıl almaz işlemlerle haksız kazançlar elde edilmektedir'' iddiasında bulunan Bekaroğlu, yüksek kırım yapmış gibi, ihaleyi alan firmaların yapacağı kalemlerin yüksek tutulduğunu ve buradan haksız kazançlar elde edildiğini ileri sürdü. "İş bittikten sonra ihale veriliyor" Yapılan ihalelerin kararlarının bazen sözleşme yapıldıktan sonra, bazen hakediş alındıktan sonra, bazen ihalenin verildiği medyaya yansıdıktan sonra, bazen de imalat yapıldıktan aylarca sonra ihale komisyonunca imzalandığını söyleyen Bekaroğlu, "İş verilip bitirildikten sonra ihalesi yapılmaktadır" gibi bir iddiada daha bulundu. Bu iddiasına kanıt olarak da bir görüntü izleten Bekaroğlu, Halkalı Gümrük yolu 2. kısım inşaatını alan Gürhan İnşaat adlı şirketin işe Şubat 2008 tarihinde başladığını, ancak ihaleyi Ocak 2009 tarihinde aldığını söyledi. Bekaroğlu, "Şubat 2008'de başlanmış işin ihale ve sözleşmesi 26 Ocak 2009 tarihinde yapılmıştır. Yani ihalenin kimde kalacağı belli olmayan iş, 1 yıl önceden firmaya yaptırılmıştır" şeklinde konuştu. Bekaroğlu'nun iddialarına kanıt olarak gösterdiği görüntülerde adlarını vermediği iki kişi arasında aynen şu konuşmalar geçiyor: "Beni getirip kurtların kucağına attınız, 700-800 milyar da onlara ödedik. Beni işin içine sokmuşsun, metazori ihale olmuş. Ben bu işi yaptım bir hafta sonra da açılış yapacaklar. Bak hepimiz aynı taraftayız. Burası siyasi bir yer, her türlü hizmeti size yapıyorum." Bu konuşmaların "skandal" olduğunu söyleyen Bekaroğlu, "Burası dediği İBB'nin Fen İşleri Dairesi. Müteahhit hangi cüretle 'burası siyasi bir yer' diyebilmektedir? Kime her türlü hizmeti yapmaktadır?" diye sordu. Görüntülerdeki diyaloglar İşte kayıttaki sözler ve Bekaroğlu'nun yorumları: "Sen kardeşim elli bin yüz bin ucuza mal ettiğin zaman, yani birileri sana aferin diyecekse ben o birilerine söyleyim yine sana aferin desinler" Soru: Yüklenici görevini yapan devlet memuruna hangi cüretle bu lafları etmektedir? "Cebindeki 8 trilyon parayı sekiz ay önce bağla gelip sekiz ay sonra alırsan…" Soru: Bu söz işin ihale yapılmadan Yükleniciye verildiğinin açık delili değil mi? "Ben dün Abdurrahman beye çıktım, konuştum hem de gergin konuştum. Ya boş ver dedi, ben seni biliyorum dedi. Sonra ben yanındayken açtı telefonu konuştu, elektrik peyzaj pozlarını bilmiyorum, diğerleri (inşaat pozları) neyse odur dedi." Soru: Kim bu katına çıkılan Abdurrahman Bey, kime telefon edip yüklenicinin işlerini kolaylaştırmasını istiyor? "O zaman işi yaparken bana kim yap dediyse benim muhatabım o olsun." Soru: Yükleniciye ihale yapılmadan işi yap diyen kim? "Ben bu idareye kırgınım bu kırgınlığımı en üste kadar söyleyeceğim" Soru: Acaba bu en üstteki yetkili kim? Sayın Kadir Topbaş mı? "Saraçhane'ye gidip beni bu işin içine sokanlara derdimi anlatayım" Soru: Yüklenici Saraçhane'ye niçin gidiyor, orada kim oturuyor? "Ben bu işi 6 ay önce yapmışım" Soru: Bu söz iş bittikten sonra ihalenin yapıldığının kanıtı değil mi? "Benim Büyükşehir Belediyesi'ne yıllık cirom 250 trilyon" Soru: Yüklenici diğer işleri de ihalesiz mi almaktadır? Tüm bu işlerde İBB ne kadar zarara uğratılmıştır? "Sizin yarım kalan işinizi ben bitirdim" Soru: Kimin hangi yarım kalan işlerini bitirmiştir? Bekaroğlu'nun bir diğer önemli iddiası da ihaleyi alan firmaların en düşük fiyat teklifinde bulunmak için ucuz malzeme gösterdikleri, ancak işi yaparken en pahalı malzemeyi kullandıkları oldu. Buna örnek olarakta demirle yapılacak üst geçitin, betondan yapılmasını gösterdi. Bekaroğlu bu yöntemin çok sık kullanıldığını da sözlerine ekledi. Başbakan'a çağrı Bekaroğlu Başbakan Erdoğan'a da çağrıda bulunarak, "Sayın Başbakan, 'Savcılığa teslim edin' diyorsun zaten ettik. Bu dosyayı da biraz sonra teslim edeceğiz, bundan emin olun. Ama size de bir sorum var; İstanbul'a yerleştirdiğiniz bu 'mutemet' adamların bunları yaptığını bilmiyor muydunuz? Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gasp eden bu ekiple yola devam mı edeceksiniz? Yoksa bunlardan istifalarını isteyecek, Sayın Kadir Topbaş'ı da adaylıktan çekecek misiniz? Bu işin soruşturulması için Mülkiye Teftiş Kurulu'na talimat verecek misiniz? Topbaş'ın yargılanabilmesi için İçişleri Bakanınız soruşturma izni verecek mi?" şeklinde konuştu.