Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakan olur olmaz Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcısı olan kardeşi Ünal Bozdağ’ı Yüksek Müşavir yapmasıyla ilgili, “kardeşimi kızağa çektim” diye konuştu.
Bozdağ, Meclis Genel Kurulu’nda dün başlayan yargı reformunun görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, getirilmek istenen ivedi yargılama usulüne yönelik eleştiriler üzerine şöyle konuştu:
“Geçmişte özelleştirme yapılmış. Burayı satın alan insanlar yatırım yapmışlar. Özelleştirme için verdikleri paradan daha çok harcamışlar. Aradan 5, 6, 7, 8 yıl geçiyor, öyle örnekler var, Danıştay karar veriyor, özelleştirmenin iptaline. Ne yapacağız biz şimdi? Alan kişi dünya kadar yatırım yapmış. İşlemi iptal etmek durumundayız. İptal etmesen ortada mahkeme kararı var. Bu insanlar tazminat davası açıyor, devlete önemli yükler geliyor. Yargılama zamanında bitse bu haksızlıklar, mağduriyetler ortaya çıkmayacak. Şu anda Türkiye’de maalesef mahkeme kararını hukuken ve fiilen yerine getiremediğimiz olaylar var. Kararın gereğini yerine getirdiğimizde ülkenin uğrayacağı zarar daha da artıyor. Onun için bu süreçlerin sağlıklı işlemesi ve zamanında bitmesi esastır. İvedi yargılama yargı denetiminin hızlandırılmasına yol açacaktır. İvedi yargılama, yargılamayı ortadan kaldırmıyor. Yargı denetimini ortadan kaldırıyor gibi bir algı ortaya çıkarılıyor, bu yanlış. Bir defa konu idari yargıya taşınıyor. İstinaf geldiğinde direk Danıştay’a gidecek.
Benim kardeşim hukuk mezunudur. 28 Şubat sürecinde sınava girmişti, hakimlik savcılık sınavını kazanmıştı, o günden bugüne kadar da meslektedir. Benim kardeşimle ilgili sanki bir torpil geçilmiş gibi bir noktaya getirirseniz işi, ona çok üzülürüm. Benim kardeşim çok çalışkan, zeki, başarılı bir insandır, hayatı da ortadadır. Bakan olunca görevden ben aldım, niye? Bakan olduğumda aktif görev verdiğimde bakan kardeşini niye genel müdür, müsteşar yardımcısı, müşteşar yaptı, o sorular gelecekti, Bakan olunca kardeşimi pasif bir göreve aldım. Bilirsiniz ki Adalet Bakanlığı’nda Yüksek Müşavirlik bir kızak görevdir. Ben kardeşimi kızağa çektim, doğrusunu yaptım, takdir beklerken eleştiri alınca üzüldüm. Kardeşimle iftihar ediyorum, daha büyük görevleri hakediyor, kardeşi bakan olduğu için önemli görevlere gelemiyor, bu da onun kaderi.”