Bekir Coşkun: Erdoğan, Ekvador'da tercümana 'Ne diyorlar' diye sormadı bile, biz Türkçe söylüyoruz, anlamıyor

Bekir Coşkun: Erdoğan, Ekvador'da tercümana 'Ne diyorlar' diye sormadı bile, biz Türkçe söylüyoruz, anlamıyor

Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Amerika gezisinde ziyaret ettiği Ekvador’da, ’’Katil dışarı’’ sözleriyle protesto edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, artık kendisine hangi dilde olursa olsun ‘katil’ denildiğinde anladığını ancak Türkçe söylendiğinde anlamadığını ileri sürdü. 

Erdoğan’ın korumalarının iki kadını darp etmesi ve Ekvador Komünist Partisi milletvekili Dieago Vintimilla’nın burnunu kırmasıyla uluslararası kriz haline gelen olayın ardından tüm dünyanın Türkiye’de neler olup bittiğini anladığını belirten Coşkun, Erdoğan’ın gittiği her yerde protestoyla karşılacağını vurguladı.

Coşkun’un bugün (7 Şubat Pazar) ''President'' başlığıyla yayınlanan yazısı şöyle:

Gittiği ülkedeki kadınları dövdürüp, milletvekilinin burnunu kırdıran bir president’imiz hiç olmamıştı…

İnşallah yakında Hint Okyanusu tarafına gidiyor…

Ekvadorlu kadınlar İspanyolca bağırdılar…

Bu hemen anladı…

Çünkü biliyor ne dediler…

Asurca söyleselerdi, yine anlayacaktı…

Tercümana “Ne diyorlar?” diye sormadı bile…

İşte o sırada bir Ekvador milletvekili, kadınların tartaklanmasına müdahale ederek “İnsan hakları diye bir şey var” gibi gereksiz şeyler söylüyordu…

Elleri havada idi, haliyle burnu açıkta kalmıştı…

President’in korumaları açık bir ağız ile açık bir burun görünce “Yanlış konuşuyorsun!..” diye burnuna yerleştirdiler…

Burnu kırıldı…

İki ülke arasındaki iyi ilişkiler, burna atılan sekiz dikiş ile bağlandı…

Sonuç:

Bizim dönek yalaka medyamız bir çok rezaleti gizleyip, uyduruk haberlerle milletin gözünü boyasa da, dünya kamuoyu Türkiye’de neler olduğunu artık biliyor…

Onu tanıdılar…

Nereye giderse gitsin insanların söyleyecek sözleri olacak…

(Mercedes makam aracını yanında her yere götürmesi boşuna değildi…)

President bunun farkında…

Dünyanın hiçbir yerinde sokağa çıkamayacak…

Ve gidecek yeri olmayacak…

Ne olduğunu her yerde yüzüne haykıracak insanlar…

İstersen Çince söyle, anlar…

Hintçe söyle, anlar…

Hititçe bile desen, anlar…

Biz Türkçe söylüyoruz…

Anlamıyor…