Sözcü yazarı Bekir Coşkun, Türkiye'deki medya iktidar ilişkiyle ilgili olarak "Dünyada gazetenin en az okunduğu, lakin gazetecilerin en çok öldürüldüğü ülkedir burası…" ifadelerini kullanarak "Eğer sıra yine gazetecilere geldiyse… Demek ki derdin demokrasi falan değil… İstediğin suskunluk… İşte bunun için gazetecileri vurmalı…" dedi.
Bekir Coşkun'un Sözcü gazetesinin bugünkü (16 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Gazetecileri vurmalı!..' başlıklı yazısı şöyle:
Bizim gecelerimiz sizin gecelerinize benzemez… Yastıklarımız bir rotatifin merdanesi gibidir… Durmadan döner, baskı bitmez…
*
Bizim sofralarımız sizin sofralarınıza benzemez… Dalıp, tabakların içinde görürüz memleketi… Her lokmada bir aç insan oturur karşımıza, yutkunur da yutkunur… Zehir olur en sevdiğimiz yemekler… Boğazımızdan geçmez…
*
Bizim aşklarımız sizin aşklarınıza benzemez… Hep boynu bükük, kırılmış ve incinmiş birisi vardır… Yarımdır sarılmalar, okşamalar eksik, çoğu zaman yalnız dul gibi, arkada bir sevgili kalır… Ve çocuklar sanki yetim… Bizim meslek çok sevmeye gelmez…
*
Demokrasi falan diyorsun ya… İşte demokrasinin kanıtıdır; gazeteciler, yazarlar, editörler, muhabirler, foto muhabirleri, sayfalar, sütunlar, tepkiler, tartışmalar, eleştiriler, aykırı sesler…… Çıkart bunları… Dünyada adam yerine koymazlar seni… İhtişamın beş para etmez…
*
Niçin yine gazeteciler hapiste?… 60 kadar… Dün “Atatürkçü” diye, bugün “cemaatçi” diye… Yarın kim bilir, ikisinin ortasındakiler… Nesin sen?…
*
Eğer sıra yine gazetecilere geldiyse… Demek ki derdin demokrasi falan değil… İstediğin suskunluk…
*
İşte bunun için gazetecileri vurmalı… Dünyada gazetenin en az okunduğu, lakin gazetecilerin en çok öldürüldüğü ülkedir burası…
*
Ama bak; Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, İlhan Selçuk (kahrından) ve daha niceleri, öldürüldüler de seslerini kesmediler… Daha çok okunuyor; Uğur Mumcu… Aydın inadıdır, öldürsen de pes etmez…
*
Çünkü… Bizim yüreğimizde; bir yaralı asker, hep inler… Bir mazlum mahkeme kapısına çökmüş, adalet bekler… Bir işsiz genç hep sızlanıp sitem eder… Bir çocuk ağlar, babasını ister… Susturamayız… Bizim vicdanımız, senin vicdanınıza benzemez…