Torba yasa ile hükümet, cemaatlere ait okul, yurt ve pansiyonlarla özel okul ve hastanelerin şebeke suyunu ücretsiz kullanmasının önünü açıyor.
Sözcü'de yer alan haber aynen şöyle:
Yoksul vatandaş sürekli zamlanan su faturalarını nasıl ödeyeceğini düşünürken hükümet cemaatlere ait okul, yurt ve pansiyonlarla özel okul ve hastanelerin şebeke suyunu ücretsiz kullanmalarının önünü açıyor.
Başta motorlu taşıtlar vergisi olmak üzere vatandaşa çok sayıda yeni vergi getiren, mevcut vergileri artıran torba tasarıyla belediyelerin ücretsiz su verebileceği alanlar daha da genişletiliyor.
Tasarının 90'ıncı maddesine göre, belediyeler ve belediyelere bağlı su idareleri isterlerse meclis kararıyla mabetlerin yanı sıra eğitim kurumlarına, yurtlara, okul pansiyonlarına ve hastanelere de indirimli ya da tamamen ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilecekler.
Okul, yurt, pansiyon ve hastaneler için kamuya ait olma şartı maddeye yazılmadı. Buna göre, belediye sınırları içinde bulunan vakıf, cemaat, dernek ya da benzer sivil toplum kuruluşlarının işlettiği özel okullar, özel yurtlar, özel pansiyonlar ve özel hastaneler belediyelerden karar çıkarmaları halinde suya para ödemeyecekler. Aynı şekilde kamuya ait yurt ve hastanelerle pansiyonlar da ücretsiz su imkanlarından yararlanabilecek.
Belediyelerin indirimli ya da ücretsiz su vereceği özel kurumları belirleme konusunda objektif bir kriter maddeye eklenmedi. Dolayısıyla herhangi bir siyasi partiye bağlı belediyeler hangi okul, yurt, pansiyon ya da hastaneye indirimli ya da tamamen ücretsiz su vereceklerine tamamen kendileri karar verecek. Herhangi bir siyasi partinin meclis çoğunluğunu elinde bulundurduğu belediye yönetimi, kendi partisine oy kazandırabilmek, cemaat ya da vakıf ve dernek gibi sivil toplum kuruluşlarının oylarını partisine yönlendirmek için kamu malı olan suyu bedava verebilecek.
Belediyelerin su idareleri ev ve işyerlerine suyu ulaştırabilmek için bir dizi yatırım ve cari harcama yapmak zorunda kalıyor. Bu maliyet su faturalarına yansıtılıyor. Maliyet ne kadar yüksek olursa ya da ücretsiz kullanım ne kadar artarsa suyun birim maliyeti de o düzeyde yükseliyor. Su maliyeti yükseldikçe buna bağlı olarak atık su maliyeti de artıyor. Bu nedenle ücretsiz ve indirimli su kullandıran belediyelerin bir süre sonra suya zam yapmak zorunda kalacakları, yani ücretsiz dağıttıkları suyun faturasını vatandaşın su faturalarına ekleyebilecekleri ifade ediliyor.
Tasarının 91'inci maddesiyle de vatandaşın en çok şikayet ettiği su aboneliği, açma kapama, bağlantı ve güvence bedeli gibi yüklerden kamu kurumları kurtarılıyor. Maddeye göre kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanacak su ve atık su tarifelerine sınır getiriliyor. Ayrıca kamuya ait eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve hastanelerden abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılım payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilemeyecek. Bu düzenlemenin de yine su maliyetlerini yükselteceği, dolayısıyla vatandaşın ileride daha fazla su parası ödemek zorunda kalabileceği belirtiliyor.