“23 Nisan’da çocukları Meclis’te büyükler yerine koltuklara oturtuyorlar ya, televizyondan izliyorum. Başbakanlık koltuğunda, bakanlık koltuklarında oğlan çocukları oturuyor. Kız çocukları da etrafta onları izliyor.
"Hiç unutmuyorum. O çocukların, kız çocuklarının yüzündeki ifadeyi düşündükçe nasıl bir hayranlıkla bakıyorlar o oğlan çocuklarına… Bu yaşta o kız çocuklarına, ‘Siz büyüdüğünüzde dahi o koltuklara oturabileceğinizi geçirmeyin’ Çok sinirlendim…”
Bianet'in haberine göre Anayasa Profesörü Binnaz Toprak ile kadın temsilinin Meclis’teki sayısına dair yapılan konuşmada ilk bu anısını anlatıyor.
Toprak, şimdilerde Ben Seçerim Derneği’nde kadınların siyasete katılımı için derneğin kurucusu ve direktörü Nilden Beyazıt’la birlikte aktif olarak çalışıyor.
Dernek, 14 Mayıs seçimlerinde CHP, İyi Parti, Deva başta olmak üzere partilerden 17 kadını Meclis’e göndermeye hazırlanıyor.
Bu konuda siyasi partilerle de görüşmeler yapıyorlar, kendi adaylarını partilerin aday olarak göstermesi için önerilerini ve çalışmalarını paylaşıyorlar.
Dernek, aday bu 17 kadını da anketlere ve illerde yaptıkları çalışmalara göre belirledi.
Ben Seçerim Genel Direktörü Nilden Beyazıt ve Ben Seçerim ekibi, adayları, 2 seneye yakın bir sürede 18-19 il dolaşıp bütün oradaki kadın sivil toplum örgütlerini bütün siyasi partilerdeki kadınlarla birebir görüşerek tespit etti. Derneğe, 80 kadın da yine milletvekili olabilmek için başvurmuştu.
CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi genel başkan ve genel başkan yardımcılarıyla görüşerek adaylarını tanıtan ve listelere alınmasını öneren Ben Seçerim ekibi, en az 6 adayını Meclis’e sokacağını düşünüyor.
TİP’le de görüşme planlayan ekip, daha önce temas kurduğu HDP’yi ise, partinin kota ve fermuar sistemi uygulaması sebebiyle ihtiyaç olmadığını düşünüyor.
Derneğin aday olması tercih ettiği kadınlarda aranan özelliklerin ilk ikisi şöyle:
*Kadın öncelikle İstanbul Sözleşmesi'ne çok ciddi sahip çıkacak kadın olmalı.
*Bulunduğu ilde fark yaratmış ve mücadele etmiş bir kadın olmalı.
Derneğin Maraş’tan aday olarak göstermek istediği Kıymet Özdemir depremde hayatını kaybetti.
Beyazıt, şöyle diyor:
“Bizim en önemli tezimiz biz hiç kimsenin arkadaşı değiliz bu on yedi kadının akrabası değiliz. İş ortağı değiliz. Hiçbir şey değiliz.
“Sadece bu kadınları çok inceledik. Ve aslında genel merkezlerin yapması gereken çalışmayı yaptık. Kadınlar için yaptık. Aslında onlar erkekler için de yapabilirler. Kadınların şimdi bizim birkaç tane büyüteçle üzerinde durduğumuz il oldu. Bunların en başında Kırklareli geliyor.
“Hatta oradan aday, milletvekili adaylığını koyan erkek arkadaşlar ya arkadaş bir tek Kırklareli var. Gidin on dokuz tane daha kadın vekil çıkarmamış iş var.
“Bursa, Kırklareli, Kırklareli çok iddialı olduğumuz bir yer, Dersim, Hatay, Aydın, Balıkesir, Kars, İstanbul, Ankara, Kocaeli…”
Toplumun kadını siyasette görmek istediğine değinen Binnaz Toprak da şu bilgileri veriyor:
“Hem kadınlara hem erkeklere sorduğumuzda yani 'Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?' Aslında öyle muazzam bir fark yoktu. Erkeklerin de büyük bir çoğunluğu için siyaset ayaklarının odak noktası değil. Biraz fark vardı.
"Erkeklerden biraz daha fazla. 'Evet düşünüyorum' yanıtları aldık. ‘Ama hani var ya kadınlar siyasetle ilgilenmiyor. Erkekler ilgileniyor’. Bir kere onun hurafe olduğu ortaya çıktı. Yani kadınlar da ilgileniyor. 'Peki neden aday olmadınız' falan diye sorduğunuzda da bu yani hem bunu söylüyorlar hem de diyorlar ki 'yani nasıl olacağımızı da bilemiyoruz bilemiyorduk.'
KONDA ile yaptığımız araştırmada, daha da çok destek vardı. Yani gerçekten de kadınlara o zamanki göre daha da fazla vardı. Artık toplum Meclis’te daha fazla kadın gördü. Daha fazla kadın görmek istiyor.
Toplum buna hazır gözüküyor hakikaten de. yani çok ayrıntılı şeyler var orada ama istiyorlar yani daha fazla kadın istiyorlar. Belki bunları göre göre kadınlar olursa insanlar kendine çeki düzen verir diye bu isteniyor. Ama maalesef siyasetçilerin buna hazır olmadığını düşünüyorum.”
Binnaz Toprak son olarak, çözüme dair de konuşuyor. Siyasette, kota sistemi getirilmesi gerektiğini anlatan Toprak, şöyle diyor:
“İslam ülkeleri var, bizden ilerideler. Neden düşünüyorum mesela? Hani bunu ben kadın STK'larla paylaşmayı çok isterdim. Aslında şu dönemde son bir senedir bütün kadın STK'ların işi gücü bırakıp bu konuyu gündemlerine almalarına gerekiyor.
Kotada da ısrar etmek lazım. Japonya’da mesela benzer sorun vardı. Bir kaç yıl, “Kadın Yılı” ilan edin. Japonya öyle halletti. Japonya, siyasette kadın açısından ve eleştiriliyordu. Yani bu kadar gelişmişlik düzeyi olup da çünkü gelişmiş ülkelerin hepsine baktığında yüksek rakamlar. Hele Avrupa aşmış bu konuda. Japonya bu konuda çok eleştiri alıyordu. Uğraş uğraş, anında düzelttiler şeyi. Tabii yani bizde de yapılması lazım…”