Kırıkkale'de komşuları tarafından "Annen hastalandı" diyerek kandırılan ve ardından götürüldüğü ormanda tecavüze uğrayan 25 yaşındaki G. Ş., kendisine saldıranlara karşı koyamadığını çünkü sonunun Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan gibi olmasından korktuğunu söyledi. Kendisine saldıran kişilerin serbest bırakıldığını, bu kişilerin yaptıklarının yanına kalmamasını istediğini belirten G. Ş., "Ben sadece adalet istiyorum. Bu kişilerin yaptıkları yanlarına kalmasın. Böyle yapanlar ortalıkta gezmesin" dedi.
Mayıs ayında meydana gelen olayda, Kırıkkale’de bir alışveriş merkezine giden G. Ş.'nin yanına, mahalleden tanıdığı 20 yaşındaki E.B. ile 40 yaşındaki M.Y.’nin gelip ’Annen hastalandı, seni götüreceğiz’ dedi. Annesi ve kardeşini telefonla arayan ancak ulaşamayan G. Ş., E.B. ve M.Y.’nin otomobiline bindi. G.Ş., başına gelenleri şu şekilde anlattı:
"Yolda giderken güzergahı değiştirdiler. Nedenini sorduğumda, karışmamam gerektiğini ifade ederek, ağza alınmayacak küfürler ettiler, tokatladılar. Ardından bir şey koklattılar. Kendimden geçmişim. Ayıldığımda ormanlık alandaydım. Bana zorla içki ve uyuşturucu madde içirdiler. İçmek istemedim, ancak yüzümü kesmek, her türlü işkenceyi yaparak öldürmekle tehdit ettiler. Hatta istediklerini yapmazsam annem ve kardeşimi de öldüreceklerini söylediler. Başım çok döndü, ayakta duramayacak hale geldim. Ardından beni aracın içine koydular ve konuşmaya başladılar. Benimle birlikte olmak istediklerini söyleyince, karşı çıktım. Onları itmeye başladım. Bu kez beni ellerindeki bıçakla paramparça edeceklerini söylediler. Aklıma bir anda Özgecan Aslan geldi. Çok korktum. Üzerimdekileri çıkararak iç çamaşırımı yırttılar. Önce E.B., ardından M. Y. sırayla tecavüz etti. Ne kadar bağırdıysam sesimi kimseye duyuramadım. 3 saat süreyle tecavüz ettiler."
Saldırganların olanları kimseye atlatmaması için kendisini tehdit ettiklerini anlatan G.Ş., "Aksi halde beni ve ailemi öldüreceklerini, ayrıca benimle birlikte olurken cep telefonu ile çektikleri fotoğrafları internete vermekle, beni herkese rezil etmekle tehdit ettiler. Dönüş yolunda beni Kırıkkale’ye 44 kilometre uzaklıktaki Karacaali Köyü mevkiine götürdüklerini anladım. Şehir merkezine geldiklerinde beni iterek arabadan attılar" dedi. G.Ş., bir alışveriş merkezine sığındığını, orada kendilerine su verildiğini ve kendisine geldikten sonra polise gittiğini anlattı. Olay yerinin jandarma bölgesi olduğu için kendisini jandarmaya götürdüklerini kaydeden G.Ş., olayı öğrenip gelen ailesinin kendisine kızdığını anlattı. G.Ş. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ailemin bana destek olmalarını beklerken, aksine tepki gösterdiler. Savcılığa şikayette bulundum. Adli Tıp’tan tecavüze uğradığıma ilişkin rapor verildi. Bana tecavüz eden E.B. ve M.Y. savcılığa getirildi ifade verdiler. Savcılık jandarma eşliğinde bana keşif yaptırdı. Olay yerinde alkol şişeleri bulundu, ancak yırtılan iç çamaşırımı bulamadılar. Bu kişiler savcılık tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı. Halen soruşturma sürüyor. Ben sadece adalet istiyorum. Bu kişilerin yaptıkları yanlarına kalmasın. Böyle yapanlar ortalıkta gezmesin. Psikolojim bozuldu. Ailem beni istemiyor. Sokağa attılar. Ben de Antalya’daki hala kızımın evine sığındım." Kırıkkale Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan G.Ş.’ye tecavüzle ilgili soruşturma sürüyor.