Benzin istasyonlarının sonu mu geliyor?

Benzin kullanımı rekor seviyeye ulaştı, ama benzin istasyonlarının sayısı giderek azalıyor. Bu eğilim neye işaret ediyor?

Dünyada benzine talep son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. ABD Enerji Bakanlığı, artan otomobil satışlarına paralel olarak 2017'de benzine talebin artmaya devam edeceğini tahmin ediyor.

2015'in üçüncü çeyreğinde İngiltere'de de otomobil sayısı 600 bin artışla 25,8 milyona ulaştı. ABD'de ise bu sayı 275 milyon. Bu araçların çoğu yakıt olarak benzin kullanıyor.

Fakat bu gelişmeye tezat bir şekilde son on yıldır benzin istasyonlarının sayısı her iki ülkede giderek azalıyor. 2002-2012 yılları arasında ABD'de bu sayı 170 binden 156 bine geriledi. Peki nasıl oluyor da benzine talebin bu kadar arttığı bir dönemde benzin istasyonları ortadan kayboluyor?

Dünyadaki bütün büyük şehirlerde yaşanan bir sorunda saklı bu sorunun cevabı. Emlak sorunu.

New Yorklular bilir: Manhattan şehir merkezinde 40-50 benzin istasyonu ancak vardır. Son sekiz yılda 30 istasyon kapatılmış, bu arsalar üzerine konut inşa edilmiştir. En zengin mahallelerde benzin istasyonu bulmak mümkün değildir.

Emlak piyasasının en hareketli olduğu şehirlerden biri olan San Francisco'da da 2014'te benzin istasyonlarının yüzde 40'ı kapatılarak konut inşa edildi. Londra'da ise şehir merkezinde sadece dört istasyon bulunuyor.

Fakat büyük şehirler için anlaşılır olan bu durum neden uluslararası bir eğilim ve neden dış mahalleleri ve kırsal bölgeleri de etkiliyor?

ABD'de benzin satışları bu istasyonların kârlarının sadece yüzde 30'unu oluşturuyor. Uzmanlara göre, ortalama bir istasyon günde 200 dolarlık satış yapıyor. Eskiden bu istasyonlarda araç tamiri de yapılır ve bundan ek gelir sağlanırdı. Ancak son yıllarda otomobillerin daha fazla bilgisayar sistemi içermesi ile bu durum ortadan kalktı.

Fakat bunun asıl nedeni, son 20 yılda benzin satışlarının tümüyle yeni bir modele bağlanması, istasyonların büyük süpermarketlerin yanında ve onlar eliyle işletilmesidir. Burada amaç, süpermarketin şehir merkezi dışında ve daha ucuz fiyata benzin satarak ek gelir sağlamasından ziyade, benzin için gelen insanları alışverişe yöneltmektir.

Ve bu model giderek yayılıyor. Ayrıca sadece benzin dolumu için değil, elektrikli araçların aküsünü şarj etmek için de bu mekânlar kullanılıyor.

Sürücüsüz otonom araçların çoğalması ileride bu modelin çökmesine yol açabilir. Bu durumda nerede ve nasıl dolum yapacağına bilgisayar donanımlı araçlar karar verecek. O zaman dolum merkezlerinin ne şekilde olacağını bugünden kestirmekse oldukça zor.