Gezi Parkı eylemleri sürecinde Okmeydanı’nda ekmek almak amacıyla evden çıktığı sırada başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, "Yaşıtlarını, gördüğümde, onu hâyâl ediyorum, çocuklar öldürülmesin diye, hayır diyorum" dedi. Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, acılarının hiç dinmediğini belirterek "Geriye baktığımızda, eceliyle ölenlerin kaybını bir şekilde kabullenebiliyorsun, doğanın kanunudur diyorsun ama Berkin öyle değil; Berkin doğanın kanunuyla gitmedi, Berkin’i birileri bizim elimizden aldı" diye konuştu.
Birgün'den Zeynep Kuray'ın haberi şöyle:
Berkin’in babası Sami Elvan, “Acımız hiç dinmedi” diyerek başlıyor sözlerine. Elvan, oğlunun ölümünün üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü acıyı hissettiğini ifade etti. Elvan, “Geriye baktığımızda, eceliyle ölenlerin kaybını bir şekilde kabullenebiliyorsun, doğanın kanunudur diyorsun ama Berkin öyle değil; Berkin doğanın kanunuyla gitmedi, Berkin’i birileri bizim elimizden aldı. O yüzden de 16 Haziran’dan bugüne yaşanan sürecin bir saniyesi bile aklımızdan çıkmıyor” dedi. Berkin’in yaşasaydı 5 Ocak’ta 18 yaşına gireceğini dile getiren Sami Elvan, “Bugün yaşıtlarını, arkadaşlarını gördüğümde, onu hayal ediyorum. O da şimdi genç bir delikanlı olarak aramızda dolaşıyor olabilirdi. Ama maalesef olmadı, o herkesin yüreğinde 15 yaşında bir fidan olarak kaldı” diye konuştu.
Berkin’i vuran polislerin kimliklerinin, görüntülerde belli olmasına rağmen, devlet tarafından gizlendiğine dikkat çeken Sami Elvan, hazırlanan iddianamede polisler yerine Berkin’in suçlandığına işaret etti. Elvan, “Hastanede emniyetin düzenlediği tutanakta Berkin’in eşyaları arasında yedi torpil bulunduğu yazarken; iddianamede ise bu torpil sayısının 11 olduğu ve üçerli, dörderli şekilde bantlandığı, cebinden sapan ile demir bilye çıktığı ve bunların da emniyette saklı olduğu belirtiliyor. Bu nasıl bir çelişki? Burada öldürülmüş bir çocuk var ve o yargılanıyor” dedi.
6 Nisan’da görülmeye başlanacak davada, tek bir polisin yargılanmasına da tepki gösteren Elvan, burada “Emri ben verdim” diyenler başta olmak üzere, İçişleri Bakanı, dönemin İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü’nün de yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Berkin Elvan davasının sadece ailesini değil, tüm Türkiye toplumunu ilgilendirdiğini kaydeden Elvan, “14 yaşındaki bir çocuğun hiçbir siyasi görüşü olamaz; hiçbir fikrinin yerinde olduğunu düşünmüyorum, çünkü o daha bir çocuk. Ama devlet bilinçli bir şekilde vuran polisleri sakladı” şeklinde konuştu.
Misvak isimli ‘mizah’ dergisinde çocuğunun hedef gösterildiğini ifade eden Elvan, “Benim çocuğumun Taksim’de vurulduğunu iddia edenlerden, o sabah ekmek almaya gidişiyle dalga geçen ve terörize eden mizah dergilerine kadar, ölümünün üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hâlâ oğlumu hedef gösterenler var” dedi. Üç ay önce bindiği bir takside yaşandığı olayı aktaran Elvan, “Taksiciye Okmeydanı’na gideceğimi söyleyince bana, ‘Abi orası sakıncalı’ dedi. Neden sakıncalı olduğunu sorunca, ‘Orası hep terörist yuvası. Orada 14 yaşındaki çocuk bile terörist’ dedi. Hangi çocuk diye sorduğumda, ‘Hani bir çocuk var ya öldü’ deyince, ‘Ben o çocuğun babasıyım’ dedim; adam şaşırdı kaldı” diye anlattı.
Oğlunun ilk günkü gibi yasını tutan Gülsüm Elvan da çocuğunu hedef gösterenlere tepki gösterdi. Anne Elvan, “Bu çocuk 14 yaşında, utanın. 18 yaşından küçüklerin isimleri gazetelerde açık yazıldığı zaman, çocuktur diye gazetecilere ceza yağdıran bu devlet benim 14 yaşındaki çocuğumu ‘terörist’ ilan edebiliyor. O Misvak dergisi oğlumu tankın önünde çizmiş, yargılanan darbecilere ise, ‘Ekmek almaya gidiyordum’ dedirterek güya mizah yapmış. Bu nasıl bir anlayış?” dedi.
AKP’lilere de seslenen anne Elvan, “Başınızı secdeye koyup namaz kılarken, oruç tutup dua ederken, bir düşünün 14 yaşındaki bir çocuğun nasıl bir konuma düşürüldüğünü. Beni yuhalayan anneler var ya, bir saniye kendilerini benim yerime koysunlar” diye konuştu. Yaklaşan referanduma ilişkin de konuşan anne Elvan, tavrının net olduğunu söyledi. Anne Elvan, “Sadece benim oğlum için değil; üç aylık Miray bebek, buzdolabında saklanan Cemile gibi çocukların öldürülmemesi için tabii ki Hayır diyorum” dedi.
Berkin Elvan dosyasının avukatlarından Oya Arslan ise davada şu anda Van’da görev yapan Polis Fatih Dalgalı dışında kimsenin yargılanmadığını aktarak, “Berkin’in vurulduğu gün, çevik kuvvet polislerine emir veren amir hakkında zaten takipsizlik kararı verildi; emniyet müdürlüğü isteseydi Dalgalı dışında olay esnasında orada bulunan diğer polislerin kimliklerini de belirleyebilirdi” dedi. Arslan, davada sadece bir kişinin yargılanmasının, dosyayı kapatma çabası olduğunu ifade etti.
Berkin Elvan bugün saat 14.00’te Feriköy’deki mezarı başında anılacak, Elvan Ailesi, saat 16.00’da Okmeydanı Cemevi’nde oğulları için lokma dağıtacak.