İstanbul'da başından gaz fişeğiyle vurulan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan için Bilecik'te geçen yıl yürüyüşe katılarak o tarihte Başbakan olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a attıkları sloganlarla hakaret ettikleri öne sürülen F.Z. ve G.G.'ye 7'şer ay 25'er gün hapis cezası verildi. Bu ceza 4 bin 700'er lira para cezasına çevrildi. Hükmün açıklaması 3 yıl süreyle geri bırakıldı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Bilecik'te geçen yıl 11 Mart'ta, Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul'da başından gaz fişeğiyle vurulan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe bir grup Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Türkiye Liseliler Birliği (TLB) üyesi katıldı. Yürüyüş sırasında Tayip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren sloganlar attıkları öne sürüyen 17 yaşındaki F.Z. ve aynı yaştaki G.G. hakkında Bilecik Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan dava açıldı.
Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ikinci duruşmasında sanıkların avukatı Pervin Taşçı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın o tarihinde AKP Genel Başkanı olduğunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu'na göre müvekkillerinin bir siyasi parti genel başkanına yönelik olarak yaptıkları eylemlerinin suç sayılamayacağını, ayrıca kamera kayıtlarında atılan sloganlarının ne olduğunun belli olmadığını söyleyerek beraatlarını istedi.
Mahkeme hakimi tutuksuz yargılanan F.Z. ve G.G.'nin attıkları sloganlarla eleştiri sınırını açtıklarını belirterek iki sanığa önce 7'şer ay 25'er gün hapis cezası verdi, ardından bunu para cezasına çevirdi. Daha sonra da bu cezada hükmün açıklamasını 3 yıl geri bıraktı.
Bilecik Adliyesi önünde basın açıklaması yapan TGB İl Başkanı Soner Serin, F.Z. ve G.G.'nin TLB üyesi olduklarını, mahkemenin verdiği karara itirazda bulunacaklarını söyledi. Serin, şöyle dedi: "Dava sonucu olarak 2 arkadaşımıza ayrı ayrı 3 yıl ertelemeli 4 bin 700 lira cezası verilmiştir. Bu sonuç bizlere şunu göstermektedir. Türk gençliğinden korkuyorlar, yeni nesilden, TLB'lilerden korkuyorlar. Çünkü onlarda çok iyi biliyor Cumhuriyet yıkıcılarına karşı yılmadan dimdik karşılarında duranlar bizleriz. Bu dava sonucunu burada bırakmayacağımızı, gerektiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağımızı yüce Türk Milletine bildiririz."