Berlin Afganistan'dan umutlu

Berlin Afganistan'dan umutlu

Taliban'ın saldırı tehditlerine karşın devlet başkanlığı seçimlerinde milyonlarca seçmen sandık başına gitti. Ülke genelindeki 12 milyon seçmenden yedi milyonundan fazlasının oy kullandığı ve bu sayının üçte birinin kadın seçmen olduğu bildirildi.

Oylar önce sandık başında, ardından da bağımsız seçim komisyonu merkezinde sayılacak. Sekiz adayın yarıştığı seçimlerin ikinci tura kalması bekleniyor.

Almanya, Afganistan'daki seçim atmosferinden umutlu. Ancak Alman siyasiler, Hamid Karzai'nin halefine çok iş düştüğü görüşünde.

Almanya'da Hrıstiyan Birlik partileri (CDU/CSU), Sosyal Demokratlar ve Yeşiller, Afganistan'daki devlet başkanlığı seçimlerine yönelik olumlu değerlendirmeler yaptı.

'Demokrasiye giden yol uzun'

Hrıstiyan Birlik Partileri Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Philipp Mißfelder, seçimler ışığında değerlendirilecek olursa Afganistan'ın bir nebze de olsa ilerleme kaydettiğini belirtti. Seçime katılım oranının yüksekliğinin iyimser olmak için bir neden olduğunu ifade eden sözcü, ancak bölgede demokrasinin yerleşmesinin uzun bir yol olduğuna da dikkat çekti.

Mißfelder, Hamid Karzai'nin daha ziyade Batı'nın etkisinde bir devlet başkanı olarak görüldüğünü ve bu durumun birçok Afgan'ın hoşuna gitmediğini söylüyor. Mißfelder'e göre artık Afganları ve onların ihtiyaçlarını dikkate almanın vakti geldi.

'Taliban'ın tehditleri işe yaramadı'

Sosyal Demokrat Parti'nin savunma politikaları sözcüsü Rainer Arnold ise Taliban'ın saldırı tehditlerinin amacına ulaşamadığını belirtti. İnsanların oy kullanmak istediklerinin aşikâr olduğunu belirten Arnold, yeni devlet başkanının güven duyulan biri olma şansı bulunduğuna dikkat çekti. Karzai'nin ülke içi ve dışında güven kaybettiğini belirten Sosyal Demokrat Partili Arnold, yine de mevcut koşullar göz önünde bulundurulduğunda, beklentilerin yüksek olduğu uyarısında bulundu.

Yeşiller'den Omid Nouripour da Afganların her şeye rağmen sandığa gitmelerini büyük bir cesaret olarak değerlendirerek, bu cesarete saygı duyduğunu ifade etti.

Omid Nouripour, yeni devlet başkanını bekleyen iki önemli nokta olduğuna dikkat çekti. İlk olarak yeni devlet başkanının Taliban yandaşlarını da kendi tarafına çekmesi gerektiğini belirten politikacı, diğer yandan ülkede çığırından çıkan yolsuzluklarla mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Karzai sisteminin sonlandırılması gerektiğine dikkat çeken politikacı aksi halde ülkede barışın tesis edilemeyeceği görüşünde.

Sol Parti farklı görüşte

Muhalefetteki Sol Parti'nin Dış Politika Sözcüsü Jan van Aken ise farklı görüşte. Sözcü, seçim hilelerinin ve seçim gözlemcilerinin eksik olmasının neden gündeme getirilmediği üzerinde durdu. Van Aken, Batılı ülkeleri ise sadece Batılı birliklerin ülkede kalabilmesini sağlayacak anlaşmanın imzalanması ile ilgilenmekle eleştirdi.

Yeni anlaşma, henüz imzalanmadığı için mevcut duruma göre NATO askerlerinin 2014 yılı sonuna kadar ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Karzai, ABD'nin büyük baskısına karşın söz konusu güvenlik anlaşmasını imzalamayı reddetmişti. Sol Parti'den Jan van Aken, seçimi kazanan kim olursa olsun, Batı'nın amacının bu anlaşmanın imzalanması olacağını ifade etti.

'Taliban'ın tavrı kestirilemiyor'

Afganistan Analistler Ağı'ndan Thomas Rutting, Taliban'ın geçmişe kıyasla saldırılarını azaltmış olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Rutting ancak yine de ülkedeki bazı uzak bölgelerden gelen bilgilerin yetersiz olduğunu ve Taliban ile ilgili kesin bir hükme varılmaması gerektiğini de belirtti.

Kuruluşa göre, Taliban'ın çekimser kalmasının henüz net bir açıklaması bulunmuyor. Rutting, Taliban'ın zayıflamış olabileceğinin ihtimal dahilinde olduğunu belirtirken, bir yandan da mücadelesinin Afganlı sivillere değil, yabancı işgalcilere ve onların kukla hükümetlerine karşı olduğuna dikkat çekti.

Öte yandan Taliban'ın yeni devlet başkanı ile görüşme kapılarını açık bırakmak istemesi nedeniyle zarar vermekten kaçınmış olabileceği ihtimalinin de olduğunu vurguladı.