Berlin Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü alan "Okul Tıraşı" adlı filmin yönetmeni Ferit Karahan, filmin ilk yarım saatinin distopya olarak izlendiğini belirterek, "Bizim gerçeğimiz onlar için distopya" diye konuştu.
Cumhuriyet'ten Emrah Kolukısa'ya konuşan Ferit Karahan, en büyük zorluklarının film yapmak olmadığını, yaptıkları filmleri insanlara izletebilmek olduğunu dile getirdi.
Emrah Kolukısa'nın Ferit Karahan'la yaptığı söyleşiden satır başları şu şekilde:
- Okul Tıraşı'nın hikâyesiyle başlayalım mı? Kişisel tarihinizde nasıl bir yeri var bu filmin? Burada anlatılan çocukluğu yaşadınız mı siz de?
"1993-2000 arası ben de yatılı okulda okudum. O zaman sınav kazanmanız gerekiyordu. Sınavı kazandığımda, biraz da karate filmlerinin etkisinde kalarak karşılaşacağım okulun daha çok bir tapınağa, öğretmenlerin de kung-fu hocalarına benzeyeceğini düşünüyordum. Sizin de gördüğünüz gibi maalesef okul bir tapınağa benzemiyor.Büyük hayal kırıklığına uğramıştım. Sonrasında iki ayrı yatılı okulda altı yıl geçirdim. Yatılı okul bildiğim bir alan ve oraya dair bir film yapmak istemem 2009'a dayanıyor. Küçük parçalar olsa da bu film tamamen kurmaca."
- Filminiz Berlin'de FIPRESCI ödülü aldı. Onun ötesinde size gelen tepkiler nasıldı?
"İyi tepkiler alıyoruz ve bu beni biraz şaşırtıyor. Filmdeki bize özgü olan bütün olguları anlamaları beklemediğim bir durumdu. Sanırım öykünün yalınlığının bunda etkisi var. Bazıları ise filmin ilk yarım saatini distopya niyetine seyrediyor. Bizim gerçeğimiz onlar için distopya..."