Berlin, Paris ve Londra'dan Tahran'a nükleer füze suçlaması

Berlin, Paris ve Londra'dan Tahran'a nükleer füze suçlaması

Almanya, Fransa ve İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) daimi temsilcileri, İran'ın füze denemeleriyle ilgili BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup gönderdi. Mektupta İran'ın eylemlerinin 2015 tarihli nükleer anlaşmanın dayanağı olan BM kararıyla "uyumlu olmadığı" ifade edildi.

Guterres'e gönderilen mektupta sosyal medyada Nisan ayında paylaşılan ve yeni bir Şebab-3 orta menzilli balistik füze türünün uçuş testine ait olduğu düşünülen görüntülere atıfta bulunuyor. Söz konusu füzenin "teknik olarak nükleer silah taşıma kapasitesine sahip olduğu" belirtiliyor.

Üç Avrupa ülkesinden gönderilen resmi mektupta ayrıca yıl içerisinde üç füze denemesi yapıldığına dikkat çekildi. Bunlar arasında Yemen'deki İran destekli Husi milislerinin 2 Ağustos tarihinde denediği Borkan-3 tipi orta menzilli balistik füze de sayıldı. Söz konusu füzenin teknik olarak İran'ın Suriye’de kullandığı Kıyam-1 füzesinden türetildiği belirtilerek bunun "İran’ın füze programıyla Yemen'de balistik füzelerin kullanılması arasındaki bağlantıyı" ortaya koyduğu ifade edildi.

Mektupta tüm bunların "İran balistik füze teknolojisindeki gelişmelerin uzun dizisi içindeki en son" örnekler olduğu belirtildi.

İran'dan tepki

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Almanya, Fransa, ve İngiltere'nin mektubuna Twitter hesabı üzerinden tepki gösterdi. Zarif mektubun üç Avrupa ülkesinin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın asgari gereklerini yerine getirme konusundaki "sefil yetersizliklerini örtmek için başvurdukları ümitsiz bir yalan" olduğunu söyledi.

Zarif "Eğer E3 (Almanya, Fransa, İngiltere) bir nebze olsun küresel güvenirliğe sahip olmak istiyorsa, ABD'nin zorbalığı karşısında boyun eğmektense bağımsız hareket etmeye başlayabilirler" ifadelerini kullandı.

İran nükleer füze geliştirme planları olduğu yönündeki iddiaları reddediyor. Tahran nükleer programının barışçıl enerji üretimi ve tıbbi amaçlı olduğunu iddia ediyor.

2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Daimi Üyeleri (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin), Almanya ve Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşma Tahran'ın ekonomik yaptırımların kaldırılması karşısında nükleer programını sınırlandırmasını öngörüyordu.

ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki Washington yönetiminin mayıs ayında anlaşmadan tek taraflı çekilmesi ve ekonomik yaptırımları yürürlüğe sokması üzerine İran da anlaşmadan doğan yükümlülüklerinden adım adım vazgeçmeye başladı.