Berlinale tarihinde bir ilk

Berlinale tarihinde bir ilk

En hoş romantik komedi filmleri denince hemen akla gelen ülkeler genelde İngiltere, Fransa ya da ABD olur. Ancak kimse çıkıp da „Ama Suudi Arabistan’ı da unutmayalım“ demez. Fakat Berlinale’de dünya prömiyeri yapılan „Barakah meets Barakah“ ile bu değişebilir. Çoğu kişinin aşırı tutucu İslam, idam cezası ve baskıcı bir toplum düzeni ile özdeşleştirdiği Suudi Arabistan’dan ilk kez Berlin Film Festivali’ne bir film, hem de romantik bir komedi katıldı bu sene. 66 yıllık festival tarihinde ülkeden bir filme ilk kez davetiye çıkması aslında çok şaşırtıcı değil, zira Suudi Arabistan’da hiçbir sinema endüstrisi bulunmuyor, sinema sayısı ise sıfır. Yönetmen Mahmoud Sabbagh filminin Suudi Arabistan’da da seyirciyle buluşacağının hayalini kurduğunu söylüyor, ancak konu tamamıyla belirsiz. Özellikle de bölgede genelde sinema salonu olan ülkelerde bile sık sık sansür uygulandığı göz önünde bulundurulursa. Son olarak Katar’da yetkililer Tom Hooper imzalı “Danimarkalı Kız” filmini dini ve ahlaki değerlere ve geleneklere uymadığı için sinemalarda yasaklamıştı. “Danimarkalı Kız” tarihin ilk cinsiyet değiştirme ameliyatlarından birini olan Einar Wegener'in gerçek hikayesini anlatıyor.

„Barakah meets Barakah“nın hikayesine gelince… Filmin kahramanlarından Barakah nispeten yoksul bir aileden gelmektedir ve Cidde Belediyesi’nde zabıta memurluğu yapmaktadır. Varlıklı bir çiftin üvey kızı olan Bibi ise, paylaşımlarıyla binlerce takipçi toplayan bir Instagram şöhretidir. Tesadüf bu ya, Barakah ile (gerçek adı Barakah olan) Bibi’nin yolları kesişir ve gönüllerini birbirlerine kaptırırlar. Tabii ki Suudi Arabistan’da bir erkekle bir kadının çıkması, birbirlerini yakından tanıması hiç de kolay değildir, hatta kamuya açık yerlerde yan yana görülmeleri bile yasak olduğundan, neredeyse imkansızdır. Fakat Barakah ile Barakah yine de ülkenin ahlaki korsesinden ve din polisinden kurtulup yakınlaşmanın yolunu bulur.

Satır aralarına serpiştirilmiş eleştiri okları

Bu aşk hikayesi çok sevimli bir dille anlatılmış. Filmi sıradan bir romantik komediden farklı kılan tarafları ise, birbirinden orijinal yardımcı karakterler ve daha da önemlisi senaryonun satır aralarına serpiştirilmiş toplumsal eleştiri okları. 1970’li yılların Suudi Arabistanından fotoğraflar seyirciye ülkenin aynı İran örneğinde olduğu gibi daha liberal dönemler yaşadığını hatırlatıyor.

Filmin Berlin Film Festivali kapsamında yapılan dünya prömiyeri ise coşkulu tezahüratlara sahne oldu. Daha şimdiden Berlinale’nin en sempatik yapımı unvanını kazanan „Barakah meets Barakah“ gösterildiği Panorama bölümünde seyircilerin favorisi konumunda. Prömiyer gösteriminde de yönetmen Sabbagh ve başrol oyuncuları Hisham Fageeh ve Fatima AlBanawi dakikalarca süren alkış yağmuruna tutuldu.

Değişikliklerin önünü açmaya çabalıyorlar

Aslında bu üçlüyü sahnede görüp, biraz daha yakından tanıyınca ve filmin oluşma hikayesini öğrenince, sinema ve tiyatro gibi gösteri sanatlarına düşman bir ülkede bu düşük bütçeli filmin nasıl olup da gerçekleştirilebildiğini daha iyi anlıyorsunuz. Zira projeyi birlikte hayata geçiren bu üçlü, ülkede değişikliklerin önünü açmaya çabalayan sanat ve kültür çevrelerinin enerjik temsilcileri ve Suudi Arabistan dışındakilerin pek bilmediği bir yeraltı kültürü olduğunu anlatıyor. Oyunculardan Fageeh de 2013 yılında „No Women, No Drive“ adlı YouTube hitiyle ülkede kadınlara yönelik araba kullanma yasağını tiye alan bir komedyen.

Yönetmen Sabbagh dünya prömiyerinin ardından „Bizim kuşağımızın bir sorumluluğu var. Komedi, daha özgür ve daha liberal bir topluma dönüşmek için iyi bir araç“ şeklinde konuştu. Filmi „Barakah meets Barakah“ da, ülkesi için bu yönde ufak da olsa bir umut olarak nitelendirilebilir.