Berlin'de Deniz Yücel'e "Hoşgeldin" etkinliği

Berlin'de Deniz Yücel'e "Hoşgeldin" etkinliği

Şubat 2017'den Şubat 2018’e kadar Silivri Cezaevi’nde tutuklu kalan Die Welt muhabiri Deniz Yücel, tutukluluğu sırasında kendisine destek verenlerle Berlin'de biraraya geldi. Yücel’in tutuklu kaldığı süre boyunca Berlin’de dayanışma etkinlikleri düzenleyen "FreeDeniz" inisiyatifi tarafından Kreuzberg semtinde düzenlenen, "Özgürlüğe!" adlı etkinliğe 800’e yakın kişi katıldı.

Die Tageszeitung gazetesi yazarı ve yakın arkadaşı Doris Akrap’ın yanında sahneye çıkan Yücel, "Nasılsın" sorusuna “Bu akşam heyecanlıyım. Fakat iyiyim. Bunu birçok insanın beni mektuplarıyla, Twitter kampanyalarıyla ve araba konvoylarıyla desteklemesine borçluyum” yanıtını verdi. Yücel, cezaevinde en çok zorluk çektiği konunun, sigara içme yasağı ve yemeklerin kötü olmasının yanı sıra ilk başlarda kağıt kalemin olmaması olduğunu söyledi. Gazeteci, seyircilere, sayfalarında birçok boş yer olduğu için cezaevinde bloknot olarak kullandığı "Küçük Prens" kitabını gösterdi.

Yücel ayrıca cezaevinde hazırladığı, yayınlanmış eski yazılarından ve yeni kaleme aldığı yazılarından oluşan "Eğlencesine Burada Değiliz Ki" (Wir sind ja nicht zum Spass hier) adlı kitabını tanıttı ve kitaptan bölümler okudu. Okuduğu otobiyografik yazılarından bir tanesi, solcu bir babanın oğlu olarak Türkçe konuşulan bir ailede büyüyüp Alman ilkokulunda edindiği tecrübelerini anlattığı "Yabancılar İçin Matematik Dersi" hikayesiydi. Yücel, cezaevinde yazıları elle yazdığını ve avukatlar üzerinden kitabı yayınlayan Doris Akrap’a ulaştırdığını anlattı.

Şık ve Verdioğlu ile Skype bağlantısı

Etkinlik esnasında Skype üzerinden Ahmet Şık ve eşi Yonca Verdioğlu ile görüntülü bağlantı kuruldu. Ahmet Şık’ın "Berlin’de, İstanbul’da ve başka yerlerde hepimiz aynı rüyayı görüyoruz" sözleri Berlin'deki seyircileri etkiledi.

Deniz Yücel’in eşi, Dilek Mayatürk Yücel ise, çiftin zaman zaman zor bir dönem geçirdiğini anlattı ve "İnsan doğru şeyi yaptığından emin olduğunda daha kolay katlanıyor. Şu an hayatımızı normalleştirmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Yücel ise özellikle avukatı Veysel Ok’a teşekkür ederek, esprili bir şekilde "Veysel sadece benim avukatım değil, aynı zamanda arkadaşımız ve hatta zor anlarımızda aile terapistimiz bile oldu" dedi.

Silivri Cezaevi’ni "modern, steril ve Avrupa standartlarına uygun" şeklinde tanımlayan Yücel oranın insanın yaşam sevincini yok etmeye yönelik bir yer olduğunu söyledi. Eşi Dilek’in kendisine gönderdiği renkli mektupları gösteren Yücel, tanımadığı insanların kendisine gönderdiği mektuplardan bölümler okudu ve kendisine hediye olarak gönderilen örülmüş terlikleri gösterdi. Dilek Mayatürk Yücel, eşine yazdığı ve kitapta da yer alan bir mektubu okuduktan sonra, Deniz Yücel’in gözlerinin dolması seyircileri de duygulandırdı.

"İşimizi yaptığımız için tutuklandık"

368 gün tutuklu kalan Yücel, "Ben ve tutuklanan diğer meslektaşlarım şanssız olduğumuz için tutuklanmadık. Tam tersine, doğru zamanda doğru yerde olduğumuz için ve işimizi yaptığımız için tutuklandık. Bunu da keyfine yapmıyoruz. Görevimiz olduğu için, toplum için yapıyoruz" diye konuştu.

Deniz Yücel’in avukatı Veysel Ok ise DW Türkçe’ye "Türkiye’de avukatlık ve müvekkil özdeşleşiyor maalesef. Müvekkile yapılan saldırılar avukata da yapılıyor. Tabii ki Deniz daha özel bir müvekkildi çünkü kendisi sürekli belli merkezlerin hedefi haline gelmişti. Bu hedeften biz avukatlar da payımızı aldık" dedi. Akşam, müzikli ve coşkulu bir eğlence şeklinde devam etti.

Ceyda Nurtsch / Berlin

©Deutsche Welle Türkçe