Berlin'den "Afrin' harekâtında Alman tankı kullanılıyor" iddiasına ilişkin açıklama

Berlin'den "Afrin' harekâtında Alman tankı kullanılıyor" iddiasına ilişkin açıklama

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik olarak düzenlediği 'Zeytin Dalı Harekâtı'nda Alman tanklarının kullanıldığı yönündeki haberler Alman Federal Hükümeti'nin Berlin'deki olağan basın toplantısında gündeme taşındı. Hükümet yetkilileri operasyonlarda Leopard tanklarının kullanılmasına ilişkin medyaya yansıyan haberlere ilişkin olarak "Bilgimiz yok" dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr, şimdiye kadar aldıkları bilgilere göre "Leopard tanklarının kullanıldığını doğrulayamayacağını" söyledi.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Holger Neumann ise basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu, "Medyada yer alan, sizin de bildiğiniz görüntülerin dışında, Leopard tanklarının kullanıldığına dair bilgimiz yok" şeklinde yanıtladı. Neumann fotoğrafların nerede ve ne zaman çekildiğine dair bilginin bulunmadığını da vurguladı.

Alman medyasına yansıyan haberlerde, Leopard tanklarının Afrin harekâtında kullanıldığı öne sürülmüştü. Alman Haber Ajansı (dpa) Alman federal ordusundan bir uzmanın harekâtta Leopard 2 A4 panzerlerinin kullanıldığını doğruladığını duyurmuştu. Söz konusu fotoğraflar, Anadolu Ajansı'nın yanı sıra uluslararası diğer haber ajansları tarafından yayınlanmıştı. Türkiye daha önce Leopard 2 tanklarını IŞİD'e yönelik operasyonlarda da kullanmıştı.

Neumann, NATO ülkesi Türkiye'nin 80'li ve 90'lı yıllarda Almanya'dan 397 Leopard 1 tankı, 2006-2011 yılları arasında ise 354 Leopard 2 tankı aldığına dikkati çekti. Sözcü Neumann, bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Alman federal ordusuna kıyasla daha fazla muharebe tankı olduğuna işaret etti.

Afrin operasyonu

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adebahr, Afrin operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada ise, Türkiye'nin bu harekâtı Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde yürüttüğünü ve bunu da BM Güvenlik Konseyi'ne bildirdiğini hatırlattı. Federal hükümetin bölgedeki karmaşık ve istikrarsız duruma ilişkin tam bir resme sahip olmadığını ifade eden Adebahr, bu nedenle de Türkiye'nin tavrını uluslararası hukuk açısından değerlendiremediğine işaret etti.

Türkiye'nin bölgede güvenlik açısından menfaatlerini dikkate almak gerektiğini vurgulayan Adebahr, ancak şiddetin devam etmesinin Suriye halkının durumunu düzeltmek yerine daha da kötüleştireceğini dile getirdi.

BM Güvenlik Konseyi'nin bugün yapacağı oturumda konuyu ele alacağını hatırlatan Adebahr, "Bu tartışmaları kesinlikle destekliyoruz" dedi.

Sözcü Adebahr, Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in dün yaptığı açıklamayı hatırlatarak, bölgedeki durumu kaygıyla izlediklerini söyledi. Gabriel, "Türkiye ve Kürt birlikler arasındaki askeri çatışmalar önceden kestirilemeyen riskleri beraberinde getiriyor" diyerek, soruna siyasi çözüm bulunması çağrısı yapmıştı.