Berlin'den Gürcistan ve Ermenistan'a iltica uyarısı

Berlin'den Gürcistan ve Ermenistan'a iltica uyarısı

Kosova dışında diğer Balkan ülkelerinin vatandaşları birkaç yıldan bu yana AB ülkelerine vizesiz seyahat edebiliyor. Son bir yıldır Gürcistan ve Ukrayna vatandaşları da 90 günü aşmamak şartıyla vizesiz seyahat hakkından faydalanıyor. Ancak bu vize serbestisinin bazı kişiler tarafından istismar edilmesi ve bu istismarların sayısının artması da AB ülkelerinin başını ağrıtmaya başladı.

Fransa ve Almanya aslında daha önce bu tür olayların meydana gelme ihtimaline karşı bir fren mekanizmasının devreye sokulmasını talep etmişti. Bu mekanizma, vize serbestisi tanınan ülkelerden AB ülkelerine iltica taleplerinin artması halinde frene basılmasını, tanınan vize serbestisi hakkının geri alınmasını öngörüyor. Son dönemde Almanya'ya Gürcistan ve Ermenistan yurttaşlarının yaptıkları iltica talepleri artması, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Alman İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Stephan Mayer, yaşanmakta olan sorunla ilgili olarak Funke Medya Grubu'na yaptığı açıklamada, "Talep çok, kabul edilen iltica talebi ise çok düşük” şeklinde konuştu.

İltica taleplerinde hızlı artış

Alman Göç ve Mülteci Dairesi'nin (BAMF) verilerine göre geçen yıl yaklaşık 3 bin 500 Gürcistan vatandaşı ve 3 bin 900 Ermenistan vatandaşı Almanya'ya iltica talebinde bulundu. Bunlar çok yüksek rakamlar olmasa da yaşanan durum, AB'nin vize düzenlemesi hedefleriyle örtüşmüyor.

İltica sayılarında bu yılın başından itibaren büyük bir artış olması da dikkat çekiyor. BAMF'a göre bu yılın sadece Ocak ve Şubat ayında 1400 Gürcistan vatandaşı iltica talebinde bulundu. Taleplerine olumlu yanıt alanların oranı ise yaklaşık yüzde 2, yok denilecek kadar az. Gelecek yıllarda AB'nin yurttaşlarına vize serbestisi tanımasını bekleyen Ermenistan'dan da iltica taleplerinde artış var. Ancak onların başvurularında da kabul edilme oranı son derecek düşük. Almanya tarafından "güvenli ülke” olarak kabul edilen her iki ülkenin vatandaşlarının iltica taleplerinin reddedilme ihtimali neredeyse kesin.

Organize suç çeteleri de devrede

Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Mayer, Şubat ayında Die Welt gazetesine, "Kısa vadede bu gelişme durdurulamayacak olursa AB eyleme geçebilme yetkinliğini ortaya koymalı, vize serbestisine son vermeli. Başka türlüsüne haklı olarak vatandaşlarımız anlayış gösteremez” açıklamasını yapmıştı. Mayer, vize serbestisinin istismar edilmesini "küstahlık” ve "kabul edilemez” olarak nitelendirmişti.

Dönemin Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ise Mart ayında DW'ye "Gürcistan'dan gelip iltica talebinde bulunuyorlar, yanıt alana kadar geçen süreyi verilen mali yardımları almak ve evlere girip hırsızlık yapmak için kullanıyorlar” görüşünü aktarmıştı.

Alman Emniyet Teşkilatı, göç bağlamında işlenen suçlar hakkındaki raporunda, geçen yılın ilk 9 ayında, Mağrip ülkeleri vatandaşlarının yanı sıra özellikle Gürcistan vatandaşlarının, mal varlığına karşı işlenen suçlara karıştıkları tespitini aktarmıştı. Güvenlik birimleri, Şubat ve Mart aylarında organize suç örgütlerine mensup oldukları düşünülenlerle ilgili olarak Almanya havalimanlarında denetimi artırdı.

Bir polis sözcüsüne göre profesyonel çalışan hırsızlık çeteleri, Almanya'da iltica talep etme, ülkede kaldıkları süre boyunca hırsızlık yapma, sonra da iltica taleplerini geri çekmeyi kapsayan bir yöntem kullanıyor.

Gürcistan mesajı aldı

Özellikle Kuzey Ren Vestfalya eyaleti hükümeti iltica talebinde bulunan Gürcistan vatandaşlarının "suç teşkil eden eylemlerine” dikkat çekmiş, Alman hükümetinden vize serbestisinin durdurulması için harekete geçmesini talep etmişti.

İsveç İçişleri Bakanı Morgan Johansson da kısa bir süre önce ülkesinde benzer gelişmelerin yaşandığını, Gürcistan vatandaşlarının iltica taleplerinin arttığını, AB'nin içişleri bakanları toplantısında gündeme getirmişti.

Vize serbestisinin sürmesi için, Gürcistan hükümetinin yurttaşlarının iltica taleplerini önlemek için somut adımlar atması bekleniyor. Gürcistan'a bu mesaj ulaşmış görünüyor. Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili, hükümetinin, "alınması zor vize serbestisi hakkının etkin bir şekilde korumaya” hazır olduğunu açıkladı.

Christoph Hasselbach

© Deutsche Welle Türkçe