Berna Laçin'e 'dini değerleri aşağılama' iddiasıyla dava açıldı

Berna Laçin'e 'dini değerleri aşağılama' iddiasıyla dava açıldı

İdam tartışmalarıyla ilgili attığı tweet nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Berna Laçin'in 6 aydan 1 yıla kadar hapsi istendi.

Laçin “İdam çözüm olsaydı, Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı! Konuşturmayın şimdi beni! Bırakın artık bilim insanları, nörologlar, psikiyatrlar, psikologlar, toplum bilimciler, hukukçular el birliği verip çare üretsin. Devlet, tribün sesleriyle toplum inşa etmez!” mesajını atan Berna Laçin’in 6 aydan 1 yıla kadar hapsi isteniyor.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, çocuklara karşı işlenen cinsel istismar ve öldürme eylemlerinin idam cezası gerektirip gerektirmediğine dair kamuoyunda çıkan tartışmalar kapsamında şüpheli Berna Laçin'in Twitter hesabından 3 Temmuz'da bir yazı yayınladığı anlatıldı.

Bu yazıya karşılık muhtelif sosyal medya sitelerinde yoğun tepkiler oluştuğunun tespit edilmesi üzerine şüpheli Laçin hakkında soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, Laçin'in alınan savunmasında suça konu paylaşımı kendisinin yaptığını, o tarihte gündemde idam ve çocuk tacizine ilişkin sosyal medyada tartışmalar yapıldığını, takipçileri ile yazışırken Suudi Arabistan'daki düzen içerisinde tacizin ve tecavüzün olmadığına dair iddialarda bulunulduğunu, bunun üzerine kendisinin de söz konusu yorumu yaptığını, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama kastının bulunmadığını, söz konusu tweetin konusunun da idama ilişkin olduğunu, sadece idama karşı olduğunu, çocuk ve kadınlara tecavüz, kadına şiddet suçları ile benzeri suçlarda idamın çözüm olmadığını anlatmak istediğini söylediği ifade edildi.

İddianamede, soruşturmaya konu yazıda örnek gösterilen Medine şehrinde İslam Peygamberi'nin kabrinin bulunduğu, hac ibadeti kapsamında ziyaret edildiği ve tüm dünya Müslümanlarınca kutsal bir şehir olduğu, açık internet kaynaklarından yapılan araştırmaya göre buradaki tecavüz suçlarının, dünyadaki diğer şehir veya ülkelere nazaran "tecavüz rekoru kırdığı" şeklinde lanse edilmesini gerektirecek hiçbir resmi ya da gayri resmi istatistiki veri bulunmadığı vurgulandı.