Bazı diyetlerin içerikleri ve kurguları nedeniyle tehlikeli olabilecekleri biliniyor. Bu diyetleri yapanların başına olmadık işler gelebiliyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazısında (15.04.09), diyet yaparken yapılmaması gereken beş büyük hatayı anlatıyor. Müftüoğlu’nun yazısı şöyle: “Bazı diyetlerin içerikleri ve kurguları nedeniyle tehlikeli olabilecekleri biliniyor. Bu diyetleri yapanların başına olmadık işler gelebiliyor. Metabolizmaları bozuluyor, hormonal dengeleri altüst oluyor, ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Kilo vermek bir yana, kilo almaya başlayanlar bile oluyor. İşte bu nedenle bazı diyet önerilerini daha işin başında reddetmeniz, “diyet günahlarından uzak durmanız” gerekiyor. Biz ne yapıyoruz? Sağlıklı, etkili ve kalıcı kilo verme programlarının bilimsel kurallar dışında hiçbir özelliği yok! Kişiye özel beslenme ve aktivite dizaynları yapıyor. Bu planları yaparken sağlıklı beslenmenin iki ana ilkesinden (çeşitlilik ve denge) asla taviz verilmiyor. Kilo programı boyunca her besine yer vermeye çalışılıyor (çeşitlilik), protein/karbonhidrat/yağ unsurlarını belirli oranlar içinde (denge) diyete yerleştirmeye gayret ediliyor, “kişiye özel” bir kalori kısıtlaması yapılıyor. Bunu yaparken biyolojik yapınız, metrik ölçüleriniz, ekonomik durumunuz, ağız tadınız, işiniz, yaşınız, cinsiyetiniz dikkate alınıyor. Ayrıca arka plandaki sağlık sorunları da (ister psikolojik, ister metabolik/hormonal olsun) çözümleniyor. Sorunu fazla büyütmeyin Yaşasın Hayat uzmanları diyet günahlarını araştırdılar ve reddedilmesi gereken diyet önerilerinin kısa bir listesini yaptılar. Listeyi dikkatle okumanızı öneririm. Diyet yapmak, fazla kilolardan kurtulmak, incelip hafiflemek duygusunun depreştiği bu kıpır kıpır bahar günlerinde vereceğiniz 2-3 kilo için mutlaka herhangi bir programa uymanızın şart olmadığını da hatırlatırım. Hepimiz birazcık düşününce “nerede hata yaptığımızı” anlayabiliriz. Mesela biraz abarttığımız alkolü azaltarak, akşam sofralarımızı azıcık küçülterek, tatlılardan biraz uzak kalarak, porsiyonlarımızı küçültüp sık aralıklarla bir şeyler yiyerek, ekmeği, pirinç pilavını, fastfood ürünleri sınırlayarak, aç kalmayarak ve her sabah 20-30 dakikalık sıkı yürüyüşler yaparak hafif bir kilo fazlalığı sorununu kendimiz de çözebiliriz. Özetle kilo kaybedeceğim derken sağlığınızı kaybetmemeye ve “diyet gazisi” olmamaya dikkat etmenizde fayda var. İşte o günahlar 1. AÇ KALMAK: Eğer bir kilo kaybı planı sizi aç bırakıyorsa önemli bazı sorunlar yaşayacaksınız demektir! Aç bırakan diyetler kısa vadede kilo verdirseler bile uzun vadede verilen kilolar fazlasıyla geriye alınıyor. Sık aralıklarla yemeyi önermeyen diyetlerin metabolizmayı yavaşlattığı, yağ yerine kasları yaktığı, plana kalıcı bir uyumu zorlaştırdığı biliniyor. 2. ALETLERDEN MEDET UMMAK: Eğer size önerilen sağlıklı bir kilo kaybı programı ise üç ana unsur (tıbbi tedavi, diyet programı, aktivite planlaması) dışında hiçbir desteğe ihtiyacınız olmaz. Mezoterapi, lipoliz, yağ kırma, lazerle yağ parçalama, lipomasaj gibi ilgi uyandırıcı sözcüklerle size tavsiye edilen hiçbir teknolojik ya da kimyasal uygulamanın kilo kaybı yapacağını gösteren bilimsel bir çalışma yok. 3. HAPLARLA ZAYIFLAMAK: Bazı diyet planları faydasız ya da neredeyse yok denecek kadar az olduğu kanıtlanmasına rağmen kilo kaybını hızlandıracağını iddia ettikleri besin desteklerini mutlaka kullanma eğilimindedir. Çok özel koşullar dışında krom ve biraz da yeşil çay özleri dışında kilo kaybına destek olabilecek, etkili ve kalıcı sonuçları olan herhangi bir doğal destek yok. Krom ve yeşil çayı kullanın ama bunların da yararının sınırlı olacağını unutmayın, eczanelerde satılanlarını, güvenilir firmalar tarafından üretilenlerini tercih edin. 4. POPÜLER DİYETLERE İNANMAK: Her diyet listesi şu veya bu şekilde ortalama 500-700 kalori kadar bir enerji kısıtlaması yaptığı için sağlıklı, bilimsel olsun olmasın mutlaka az veya çok bir kilo kaybı sağlar. Ne var ki paket listeler, size özel hazırlanmamış planlar kısa bir süre geçmeden işlememeye başlar. Ek olarak sağlığınızı da bozar. Eğer biri size sadece hazırladığı diyet listesiyle kilo sorununuza yardımcı olabileceğini vaat ediyorsa bu öneriyi elinizin tersiyle itmekten hiç çekinmeyin. Çünkü “her diyet herkese uymaz”. 5. SADECE DİYETE ODAKLANMAK: Eğer kilo fazlalığınız sağlıklı kilonuzun yüzde 10’undan daha fazlaysa doktorunuza görünmeden, onun onayını almadan herhangi bir kilo kaybı programına başlamamanızı öneriyoruz. Özellikle kilo sorunu ideal kilosundan yüzde 20 daha fazla olan biriyseniz başlayacağınız programda mutlaka doktor denetimi de olmak zorundadır. Fazla egzersiz âdetten kesebilir mi? Günümüzde hareketsiz yaşamın sıkıntılarını çekmekteyiz. Vücuda ve yaşa uygun düzenli bir egzersizin ise ne çok faydalı olduğu tartışılmaz bir konudur. Bununla birlikte aşırı egzersiz yapan kişilerde âdet kesilmelerine de şahit olmaktayız. Bilimsel araştırmalarda kadın atletlerin yüzde 25’inin âdet görmediği, normalde bu oranın yüzde 2-5 arası olduğu belirlenmiştir. Bunun nedenleri araştırılırken bir dizi hormon testi yapıldığında yumurtalık fonksiyonlarını idare eden hormonların azaldığı, bunun sebebinin de bu hormonları düzenleyen ghrelin isimli diğer bir hormonun seviyelerinde yükselme olduğu görülmüştür. Aynı zamanda östrojen ve testesteron seviyeleri de düşük bulunmuştur. Anorexia nevroza denilen ve enerji açığı yapan yemek yememe hastalığında da ghrelin yüksek bulunmuş ve bu hastalarda da adetten kesilme görülmüştür.”