Iraklı Kürtlere bağımsızlığın kapısını açacak referandumun iptali için baskılar artıyor. Referandum gerçekleşecek mi, hangi bölgeleri kapsıyor, haritada kim Kürt devleti istiyor, kim istemiyor? DW'nin derlemesine göre beş soruda Kuzey Irak'ta referandum.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) ilan ettiği bağımsızlık referandumuna bir haftadan kısa bir süre kaldı. Oy pusulaları çoktan basıldı, ancak 25 Eylül'de planlanan referandum yapılacak mı yapılmayacak mı, yoksa ertelenecek mi gibi sorular gündemden düşmüyor. Bunun en büyük nedeni kuşkusuz Irak merkezi hükümeti ile Kürt yönetimi arasında bir uzlaşma olmaması. İki taraf arasında uzun süre devam eden siyasi tartışmalar yargıya taşındı, Irak Anayasa Mahkemesi'nden referandurumun durdurulması kararı çıktı. Irak parlamentosu da Kürt milletvekillerinin boykot ettği oylama sonucunda referandumu tanımama kararı aldı. Parlamento aynı oylamada Irak Başbakanı Haydar el İbadi'ye ülkenin toprak bütünlüğünün korunması için "gerekli tüm önlemleri” alma yetkisini de verdi. Bağdat'ın karşı çıkmasının yanı sıra bölge ülkelerinin ve uluslararası aktörlerin tutumu da referandumun akıbeti konusundaki tartışmanın ortasında yer alıyor. Kürtlerin bağımsızlık referandumunu istemeyen ülkeler her geçen gün Erbil üzerindeki baskıyı artırmanın yollarını arıyor. Tüm bunlara rağmen IKBY Başkanı Mesut Barzani şu ana kadar geri adım atmadı. Barzani son olarak Salı günü yaptığı açıklamada Bağdat'a seslenerek "Referandumun yerini tutacak bir alternatif plan sunulmazsa, iptal etmemiz imkansız” dedi. Ancak bu yine de "Referandum gerçekleşecek mi, gerçekleşemeyecek mi?” sorusunun yanıtı değil, 25 Eylül'ü bekleyip görmek gerekecek.
Bölge ülkelerinin büyük çoğunluğu haritada bir Kürt devleti istemiyor. Türkiye her ne kadar IKBY ile son yıllarda yakın ilişkiler geliştirmiş olsa da referanduma ve olası bir bağımsızlığa net bir şekilde karşı çıkıyor. Ankara bu konudaki fikrini "Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmalı" teziyle savunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IKYB'nin referandumuyla ilgili kararlarını 22 Eylül'deki MGK'da alacaklarını açıkladı. Ankara'nın referandumdan vazgeçilmesi için son ana kadar her türlü diplomatik girişimde bulunması bekleniyor. Irak Kürtlerinin bağımsızlık adımına açıkça karşı olan bir başka ülke İran. Hatta bu durum İran'la Türkiye'yi yakınlaştırdı, iki ülke ortak hareket etme kararı aldı. Irak'ın bir başka komşusu Suriye de referanduma karşı çıkıyor. Diğer taraftan kendisini "Arap denizinde dört tarafı kuşatılmış bir ada” gibi gören İsrail çok net bir şekilde Kürt bağımsızlığını destekliyor. Dolayısıyla olası bir Kürt devletinin buradaki Arap yapıyı kırması, yeni bir güç odağı oluşması İsrail açısından istenen bir durum. Başlangıçta çok net olmayan uluslararası aktörlerin tavrı da daha belirgin hale geldi. ABD yönetiminden son yapılan açıklamalarda Erbil’e referandumun ertelenmesi çağrısı yapıldı. Bölgede önemli bir aktör haline gelen Rusya ise referandum lehinde ya da aleyhinde bugüne kadar net bir tavır ortaya koymadı. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Temmuz ayındaki bir röportajında bağımsızlık oylamasının komşu ülkeleri de ilgilendiren bir mesele olduğunu söylemişti. Almanya da Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu açıklamıştı. Birleşmiş Milletler ise geçtiğimiz günlerde Erbil'i referandumu ertelemeye çağırmıştı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi resmi olarak dört vilayetten oluşuyor: Süleymaniye, Erbil, Dohuk ve Halepçe. Ancak bunlar dışında Kerkük, Hanekin ve Sincar gibi tartışmalı bölgelerin de referanduma dahil edilmesi gerilimi tırmandırıyor. Demografik yapısı ve statüsü tartışma konusu olan Kerkük'te İl Meclisi geçen ay aldığı kararla referanduma katılacaklarını açıklamıştı. Yaklaşık 5,5 milyon nüfusa sahip olan IKBY'nin seçmen sayısısı 2013'teki son parlamento seçimleri sırasında 2,8 milyon civarındaydı. Ancak seçim komisyonu tartışmalı bölgelerin de seçime dahil edilmesiyle bu referandumda 5 milyondan fazla seçmenin oy kullanabileceği belirtiliyor. Seçmenlere "Kürdistan bölgesinin ve bölge dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız devlet olmasını destekliyor musunuz?” sorusu sorulacak.
Irak'ın petrol zengini kenti referandumun başlıca gerilim konusu. ABD'nin Irak'ı işgalinin ardından yoğun bir Kürt göçünün yaşandığı kentin statüsü Irak'ın 2005 anayasasına göre referandumla belirlenecekti. Ancak ülkenin içinde bulunduğu istikrarsızlık nedeniyle Kerkük'ün resmi olarak Kürt yönetimine mi yoksa Irak merkezi hükümetine mi bağlanacağını belirleyecek bu oylama bugüne kadar yapılamadı. 2014 yılında DAEŞ tehlikesine karşı peşmerge güçlerinin kente konuşlanmasıyla fiilen Kürt yönetiminin kontrolüne geçen Kerkük'te, geçen Mart ayında kamu binalarına Kürt bayrağı çekilmesiyle tansiyon iyice artmıştı. Bağdat, Kerkük'ün idari olarak merkezi yönetime bağlı olduğunu belirtirken, Kürtler ve özellikle kentte hakimiyet süren Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kerkük'ün IKBY'ye ilhak edilmesini talep ediyor. Türkmenler ise buna karşı çıkarak Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. Kent nüfusu büyük ölçüde Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor. IKBY'ye göre Kerkük'teki seçmen sayısı 900 bin civarında.
En fazla endişe edilen konu bağımsızlık referandumunun Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasında bir etnik çatışmaya dönüşmesi. Kerkük'te gerilim Pazartesi gecesinden itibaren tırmanmaya başladı bile. Referandum kutlaması yapan bir grup Kürt, Türkmenlerle çatıştı, bir kişi hayatını kaybetti. Gerilimin yatıştırılması için kente takviye güvenlik gücü konuşlandırıldı. Bağdat yönetimi, referandumun şiddete yol açması halinde askeri müdahalede bulunacağını bildirmişti. Irak sınırında tatbikata başlayan Türkiye ise, Irak'taki referandumun "ulusal güvenlik” meselesi olduğunu açıkladı. Başbakan Binali Yıldırım, "Bu konuda her türlü adımı atmaya hazırız” dedi.