Beşiktaş Başkanı’ndan haciz yorumu: Bunlar ahlaksız, haram ediyorum

Beşiktaş Başkanı’ndan haciz yorumu:  Bunlar ahlaksız, haram ediyorum

Beşiktaş'a yapılan haciz işlemleri ile ilgili kulüp başkanı Fikret Orman basın toplantısı düzenledi. Orman, karşılarında iş yapan bir şirket olmadığını söylerken, "Bu şirketin sahibi olduğu bir masa bir de kasa. Davayı kazansak da zararlarımızı bu şirketten alamayız. Bunu yapana da yaptırana da haram ediyorum" diye konuştu.

Fikret Orman, “Avukatıma yine geleceklerini söylemişler. Ben ne tehditler görmüşüm. Bunlara pabuç bırakmayız. Bizim yarattığımız bir şey değildir. Biz bunu çok kolay yapabiliriz. Beşiktaş'ı böyle yapmışlar deyip, parayı ödeyebiliriz. Ancak sen bunu engellemek için ne yaptınız diye sorarlar. Olayı farklı mercilere çekmeye çalışıyorlar. Biz bu takıma inanan insanların hakkını korumak mecburiyetindeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir haciz işlemi yapılmamıştır. Bunlar ahlaksızdır” dedi.

Beşiktaş'ı sarsan haciz işleminin nasıl başladığına yönelik açıklamalar yapan Fikret Orman çarpıcı açıklamalar yaptı. Orman dava sürecini şu sözlerle anlattı, "2004 senesinde o günkü yönetim, Beşiktaş'ın stat içi saha kenarındaki reklam alanlarını Aktif reklam diye bir şirkete vermiş. Şirketin yapmış olduğu işlem Beşiktaş'ın stat kenarında olan yerleri kiraya verip kulübe kazanç sağlamasıyla alakalı. Şirket, Beşiktaş'a vermiş olduğu ödeme sözlerini yerine getirmemiş. Ancak sözleşme, öyle bir mantık içerisinde hazırlanmış ki sanki iptal ettiğinizde bir para ödenecek. Şirketın yaptığı anlaşmayı o günkü yönetim fesih edince, şirkette davalara başvurmuş. Hatta o dönemde kanaat önderlerinden olduğum için 'bana şöyle haklıyız, böyle haklıyız' diye evraklar getirdiler. O dönem de söyledim. 'Beşiktaş büyük bir kulüptür; hakkınız varsa Beşiktaş öder' diye. Bu işi sulh yönüyle çözün demiştim.

Cüneyt Yakup isimli Beşiktaşlı olduğu iddia edilen arkadaşın sahip olduğu Aktif Reklam, bizi mahkemeye vermiş. Beşiktaş kulübü de davaları iyi takip edememiş. Türkiye'deki davalar bilirkişiye göre düzenlendiği için kazanmışlar. Nasıl bir işmiş ki; 12 milyon Dolar gibi bir alacakları oluşmuş! Biz dava sonuçlanmadan evvel, camianın içinde onları tanıyan kişilerle bir araya geldik, gelin uzlaşalım dedik. Bu şirket, çok afaki paralar istedi. Davadan sonra kendilerini davet ettik. İyi niyetli olarak gözüktüler. Bir akit imzaladık. Beşiktaş onlara 7 milyon Dolar ödeyecekti. Beşiktaş bu arkadaşlara 7 milyon doları ödemiştir. Kesinlikle hak ettikleri bir para olmamasına rağmen, davayı kazandıkları için bu parayı ödemiştir. Beşiktaş'a ilk defa mı haciz işlemi yapılıyor ki. Bandolarla oraya geliyorlar. Beşiktaş'ın üzerinde 300'ün üzerinde dava var. Bunların hepsiyle konuştuk. Bunların hepsinin parasını verdik. Bunlarla ilgili herhangi bir şey duydunuz mu? Siz nereden biliyordunuz oraya geldiniz. Sizlere haber verdiler.

 

‘Bu şirket bir masa bir kasa şirketi’

 

Pazartesi günü saat 4'te değil, Salı günü 9.30'da aldıkları için anlaşma bozuldu deyip tekrar 5 milyon dolarlık talepte bulundular. Biz de konuyu yargıya taşıdık. Ortada bir anlaşma olduğunu, bu işin bir geçim kapısı haline geldiği, hiçbir iş yapmadıkları ortada. Bu şirket bir masa bir kasa şirketi. Hiçbir varlığı olmayan, çalışmayan bir şirket. Bu parayı bunlara verdiğimizde geri dönüşü olmadığını anladığımız için olayı hukuka taşıdık. Dava açtık. Bu davalar devam etmektedir. Bu bir para tahsilatı değildir, bu bir servet edinme, geçim kapısı davasıdır. Bizler burada yetimin hakkını savunuyoruz. Bizim amacımız hak yememek, hak yedirmemektedir. Bu Beşiktaş kulübünün parası nereden geliyor. Ağrıda, Konya'da, Trabzon'da oturan emekli Hüseyin amcanın oğluna okusun diye göndermiş olduğu paralarla alınan bilet paralarıdır. Biz rezil olmayalım diye çalışıyoruz, bunlar Porsche arabası alsın, ‘business class'larda otursunlar diye bunları yapıyorlar.

 

‘Bu parayı ödemeyeceğim’

 

Ben bu parayı ödemeyeceğim. Nerede görülmüş böyle bir haciz işlemi. Beşiktaş günlük gülistanlık bir kulüp değildi ki. Oyuncusundan, malzeme satıcısından, sucusundan herkese borç vardı. Ferrari'ye 8 milyon Euro ödedik. Bu şirketten akit yaptık 7 milyon dolar ödedik. Ne için bu parayı ödedik. Reklam tabelası işletmişler hak mahrumiyeti oluşmuş, ne reklam panosuymuş!

 

‘Ellerinden geleni arkalarına koymasınlar’

 

Bugüne kadar böyle bir işlem gördünüz mü! Basın bülteni yayınlıyor bu arkadaşlar, hacze devam diye. İstenilen para 5 milyon dolar. Beşiktaş'tan haciz ile alacağı masaların parası 10 bin lira. Amaç Beşiktaş'tan para almaktır. Biz bunların mücadelesini veriyoruz, bu para da bizim yarattığımız borç değildir. Geçmişe refere edip bu parayı ödemeyebiliriz. Ama bizim amacımız bu kulübün parasını korumaktır. Arkadaşlar ellerinden geleni arkalarına koymasınlar. Bu iş zaten yargıya intikal etmiştir. Yargıda da bu iş çözülecektir. Biz bu parayı bu arkadaşlara ödesek ve davayı daha sonra kazansak, bu parayı tahsili mümkün değil. Varlığı olmayan bir şirket. Bunları ekmek kapısı haline getirmişler. Bahsettiğiniz paralar milyon dolarlar. Beşiktaş'ın senelik hasılat geliri 10 milyon dolar değildir. Biz götüreceğiz bütün senede yapmış olduğumuz hasılatı, birileri Oorsche'la, BMW'lerle gezsin diye mi verelim. Bu paraları ben ödemeyeceğim.

 

‘Elinden geleni artlarına koymasınlar’

 

Bu işi çözmek ve burada dirayetli durmak için buradayız. Bu arkadaşlar haklı olsaydı, davayı kazansalardı parayı öderdik. Bu iş bir şovdu, bu şovu Beşiktaş taraftarları bilsinler ve arkasını görsünler. Hiç hakkınız olmadan 7 milyon doları almış yemişsiniz, şimdi yeni bir kazanç kapısı oluşturmak istiyorsunuz. Elinden geleni artlarına koymasınlar, Türkiye'de adalet yargı sistemi vardır. Kurum olarak adalete güveniyoruz. Sonucuna bakın davaları kazansak ve bu arkadaşların bize verdiği zararın tahsilatını yine yapamayacağız. Karşınızda iş yapan bir şirket yok ki. Bir masa bir kasa şirketi. Bu arkadaşlara bir bakın ne lükslükle yaşıyorlar, nereden kazanıyorlar bu paraları bir incelensin.

 

‘Bunu yapana da yaptırana da haram ediyorum’

 

Bu arkadaşlar Diyarbakırlı. Murat Aksu ile de akrabalık ilişkileri olduğu söyleniyor. Murat bey de bu konularda yardımcı olmak için bizimle beraber oldu ama hiçbir sonuç alınamadı. Kendisi de bu arkadaşların bu işi yapamayacaklarını söylemişti. Ancak akrabalık kirvelik ilişkisi olduğunu söyledi. Bu anlaşmalar yapılırken, bizler görevde değildik. Bu işleri yapanlara sorun. Kulübe bando mızıkayla geleceksiniz, basına haber vereceksiniz. Haciz etmek istediğiniz şeyler masalar. Bunların avukatı da Galatasaray kongre üyesi. Son seçimde Alp Yalman'ın listesinde yer alıyor. Spor ve insan ahlakına, Allah inancına sahip kişilerde böyle bir şey olabilir mi? Beşiktaş 7 milyon Dolar ödemiş bunlara. Pazartesi 4.30'da almadık da salı sabah 9'da aldık diye geliyorlar. Biz buraya parayı ödemeyeceğiz. Bunu yapana da yaptırana da haram ediyorum.

 

 

‘Bunlar ahlaksızdır’

 

Avukatıma yine geleceklerini söylemişler. Ben ne tehditler görmüşüm. Bunlara pabuç bırakmayız. Bizim yarattığımız bir şey değildir. Biz bunu çok kolay yapabiliriz. Beşiktaş'ı böyle yapmışlar deyip, parayı ödeyebiliriz. Ancak sen bunu engellemek için ne yaptınız diye sorarlar. Olayı farklı mercilere çekmeye çalışıyorlar. Biz bu takıma inanan insanların hakkını korumak mecburiyetindeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir haciz işlemi yapılmamıştır. Bunlar ahlaksızdır.

 

‘Reza Zarrab iyi bir Beşiktaşlı’

 

Kulüpten loca almış. Başkan olduktan sonra Türkiye'de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde çok sayıda insanla yan yana gelmişimdir. Benimle çok kişi fotoğraf çektirmiştir. Reza Zarrab da iyi bir Beşiktaşlı. Beşiktaş kulübünün başkanı olduğum gün o zaman en çok korkulan kişiler paşalarımızdı. Gittim Silivri'de olanları Beşiktaşlı olanları olmayanları ziyarete gittim: Arkadaşlarım gitme dediler. Bunlar benim arkadaşlarım, kongre üyelerim. Çok memnun oldular. Suçu ispatlanmamış, ceza almamış birisiyle alakalı kişiyle karar alabilme yetkisine sahip değilim.

Reza Zarrab suçlu mudur? Aranıyor mu? Eroin kaçakçısı diye polis peşinde mi? Ben bunu saklıyor muyum? Ortağı mıyım? Ticaret mi yapıyorum? Arkadaş Beşiktaşlı. Gözlerinin içine baktığım zaman iyi bir Beşiktaşlı olduğunu anladım. Para ödemiş, Beşiktaş'tan loca almış. Nereden geliyor bu değirmenin suyu. Şu ana kadar 250 milyon TL'nin üzerinde para harcanmış stada. Rakiplerimizin statları bitmiş, onların locaları duruyor hepsi satılmamış, bizim localar tamamen bitmeden satılmış. Nereden geliyor bu paralar. Beşiktaş'ı siyasetin içine neden çekmeye çalışıyorlar? Adamların adresleri orada. Gitsinler kendisine. Beşiktaş'a nasıl katkıda bulunabiliriz demiş. Biz de loca satmışız.

Beşiktaş'a başkan olduğumun günden bu yana kimseden yardım istemedik. Kimse diyemez ki, 'bize para verin' dediler. En kötü günümüzde bile bunu yapmadık. Bizim camiamız bellidir. Çoğu çok yakın arkadaşlarımızdır. En yakın dostlarımızdan biri Mübariz Mansimov'dur. 'Başkan senin için ne yapabilirim' diye sormuş. Biz de loca alın demişiz. Beşiktaş'ın itibarını kapı kapı gezen bir kurum haline getirmedik.

 

‘Ayıp ya! Ayıp!’

 

Ne yapmış Reza Zarrab? Beşiktaş kulübü başkanıyla buluşmuş yemek yemiş. Gizli kapaklı bir şey değil ki. Cüzzamla değilim bir şey değilim. Gizli kapaklı yapacak olsam yapardım. Bunlar normal.  Allah rahmet etsin Süleyman Ağabey'in ilk dönemlerinde kimlerle çalışmıştır o insanlar nerelere gelmiştir başlarına neler gelmiştir bir bakın. Beşiktaş büyük bir camiadır. Her dilden ırktan insanlar vardır. Bunları yargılayabilir miyiz? Bizde iki kültür değil tek kültürü vardır, 'pusu kültürü.' Pusuya yatıp, bundan prim sağlamaya çalışanlara söylüyorum, 'hayatınızda ne yapmışsınız, ne faydanız olmuş Beşiktaş'a. Loca mı aldınız? Bir görelim. Biz de bilemim, bütün kamuoyu bilsin. Ayıp ya! Ayıp ya! Beşiktaş'ın mutsuzluğu üzerinden mutlu olunur mu? Beşiktaş şampiyonluğa oynuyor Başakşehir'le 3.500 taraftar geliyor. Ayıp. Bir mevzu olduğu zaman çıkıp protesto edecekler.

Biz gizli kapaklı bir iş yapmıyoruz. Bizi 6 tane kurum denetliyor. İçişleri Bakanlığı müfettişleri, Sermaye Piyasası Kurulu, yeminli mali müşavirler, Beşiktaş'ın denetleme kurulu, bilançolarımızın altına imza atan yabancı denetleme kurumları ve UEFA. Bizim gizli kapaklı hiçbir şeyimiz yok.