Sabah gazatesi spor yazarı Hıncal Uluç, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki grubunun tarihin en zayıf grubu olduğunu savunarak, "Bir beleş, hediye galibiyeti var.. Öteki maçları berabere.. "Yenemezsen, yenilme" garip kafasının, masa başında yenilgiyi kabullenen Şenol'un, sahaya çıkardığı yedişer, sekizer savunma adamlı "O zaman yenilme" takımına döndürdü Beşiktaş'ı, Şampiyonlar Ligi'nden "Namağlup" elenecek.." ifadeleri kullandı.
Hıncal Uluç'un "Şenol Güneş yüreği ile gitmez!.." başlıklı yazısı şöyle:
Şenol Güneş yüreği ile gitmez!..
Bir kere daha soruyorum!.. Şu "Berabere kaldık" diye zil takıp oynayacağımız Napoli'de "Ah Beşiktaş'ta olsaydı" dediğiniz tek futbolcu var mı?. Şampiyonlar Ligi Tarihi'nin en zayıf grubuna düştü Beşiktaş ve bugün olduğu yere bakın.. Üçüncülük.. Ve benim medyam bununla bayram yapıyor!. O Napoli, bir kere daha ezdi Beşiktaş'ı.. İki maçın da oyun olarak hakkı Napoli iken, Beşiktaş 4 puan çıkardı. Napoli 1.. Buna rağmen Napoli puan cetvelinde Beşiktaş'ın üstünde.. Neden?. Yüreğindeki korkular dağları bekliyor, Beşiktaş hocasının da ondan. Her maçta yenilmesin razı da ondan.. Bir beleş, hediye galibiyeti var.. Öteki maçları berabere.. "Yenemezsen, yenilme" garip kafasının, masa başında yenilgiyi kabullenen Şenol'un, sahaya çıkardığı yedişer, sekizer savunma adamlı "O zaman yenilme" takımına döndürdü Beşiktaş'ı, Şampiyonlar Ligi'nden "Namağlup" elenecek.. Bizim medya da Şenol Hoca ile gurur duyacak.. Sevsinler.. Yahu Napoli savunmasının ne kadar kolay delik deşik olduğunu, üzerine gidildiği zaman top çıkaramadığı, hadi masa başında görmedin. Kafanda oynadığın maçı korkaklığından kaybettin. Peki sahada, önünde oynayan oyunu okumadın mı?. Çince mi yazdı Napoli sahaya, ne kadar kötü savunması, ama ne kadar hızlı hücumu olduğunu.. Beşiktaş golü öncesi beş dakika Japonca mıydı?. Beşiktaş bastırınca top açamadılar. Şut, pas, orta.. Çıkaramadılar topu bir türlü. Sonunda penaltı ve gol.. Peki ondan sonra ne yaptı Beşiktaş?. 1-1'e razı oyun.. Hadi lider olursun, bir puan yeter.. Değil?. Bir puan seni üçüncü yapıyor. Sadece şansını koruyorsun.. Kendi sahanda, o coşkulu, o muhteşem seyirci önünde, orda yendiğin Napoli'ye karşı, burda şansını korumak için oynanır mı? Hem de adamların savunmada nasıl döküldüğü meydandayken.. 1-1'den sonraki o "Kontrollü" oyuna rağmen, galibiyeti kaçıran kim?. Her akınında pozisyona giren Napoli?. Peki neye yaradı senin "Kontrollü" oyunun?: Sakatlıklardan şikayet etmesin Beşiktaş?. Sakatlılar lehine.. Elindeki dünya zengini kadrodan bir türlü "İlk 11" kuramayan, her maça yarısı değişik takımla çıkıp, şaşkın medyanın "Rotasyon" alkışları arasında gerçekten marifet yaptığını sanan Şenol, kadro eksilince mecburen "Oturmuş 11"e gitmek zorunda kalıyor, bir.. Korku dağları beklerse, Napoli önünde olduğu gibi sahaya gene beşi stoper, dokuz savunma oyuncusu ile çıkıyor ama, bir sakatlık orda da işine yarıyor. Tosiç çıkınca, Cenk Tosun'u alıyor da, o ana kadar santrayı geçmeyen Beşiktaş 10 dakikada biri direkten dönen üç net pozisyona giriyor.. Sonra gene çekilme ama.. 1-1 yeter o kafaya çünkü.. Bu Şenol kafası ile Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde de, Süper Lig'de de "Çekirge" gibi ilerler.. Kaç defa sıçrarsa artık!. Bu kadroya, bu harika stada ve bu stadı dolduran her kulübün gıpta ettiği "Çarşı"ya yazık.