Akatlar’daki Işık Palas Apartmanı’nda yıllardır yöneticilik yapan emekli Albay Esat Dölarslan, tartıştığı komşuları tarafından devrildi. Yönetime gelen iki kadın, apartmandaki krizi önleyemeyince Dölarslan ekibi yeniden işbaşına geçti. Ancak bu kez emekli Albay yönetimde denetçi olarak görev almayı uygun gördü.
“Bunlar hain, yönetimi ele geçirmişler, hiçbir hizmet vermiyorlardı”... Bu sözler iktidar deviren bir darbeciye değil, Beşiktaş Akatlar’daki üç bloklu “Işık Palas” apartmanının “askeri yönetimine!” ait...Olay, Taraf gazetesinin “Akatlar’da askeri darbe” başlığıyla duyurduğu haberle ortaya çıktı. Habere göre, emekli Albay Esat Dölarslan, apartmanın gidişatını beğenmeyip, yönetime el koymuştu. Ve Akatlar’dayız. Darbe apartmanının sakinleriyle, darbeciler ve sivillerle görüşeceğiz!Apartman 27 daireden oluşuyor ve iki kutuptan: Bir taraf; A Blok sakini Dölarslan’cılar, diğer taraf ise B Blok sakini, Mardin’de şehit edilen Albay Rıdvan Özden’in eşi Tomris Özden ve komşusu öğretmen Benay Uçkun’cular. ‘Burası askeriye’Dölarslan aslında 1971’de inşa edilen apartmanın ilk yöneticisi. Yıllarca yöneticilik yaptıktan, hatta 1979’da emekli olduktan sonra kendisini tamamen apartman işlerine adıyor. Nitekim hiçbir komşunun Dölarslan’ın hizmetinden şikâyeti yok. Faturalar gününde ödeniyor, çöpler toplanıyor, bloklar her daim pırıl pırıl. Ancak, iddialara göre, 2004-2009 yılları arasındaki yönetimi sırasında emekli albayın ruh hali değişiyor. Çimlere basana “Kış kış” diye bağırıyor, aidatını geciktiren dul komşusunu “Baldırı çıplak” diye azarlıyor, bahçenin bir kısmını “lokal” adıyla açıp askeri erkânı ağırlıyor, çamaşır iplerini kesiyor, ellerini arkadan birleştirip sabahtan akşama blokların etrafında “mıntıka kontrolü”ne çıkıyor. Hatta eve giren çıkanlara karıştığı bile söylentiler arasında. Tepki gösteren komşularını da “Burası askeriye, siz de benim askerlerimsiniz” diye azarlıyor. Ve sonunda Işık Palas sakinleri iktidara isyan ediyor, Ocak 2009’daki toplantıda “isyancı” komşu kadınlar Tomris Özden ve Benay Uçkun’u yönetici seçiyorlar.Emekli albay tarafının iddiasına göre, bu süreçte ortak alandaki elektrik ve su kesiliyor, kapıcı kaçıyor, çöpler toplanmıyor. Yönetimi aldıktan sonra kadınlar “saç saça” kavga ediyor. Kısacası “apartman yerle bir oluyor.” Sular bile kesiliyorTomris Özden’in anlatımına göre ise, işlere başlamak üzereyken, emekli albay “Siz bana rağmen nasıl aday olursunuz?” diyerek kızdığı için karar defterini teslim etmiyor. Tabii sular kesiliyor, kapıcı işi bırakıyor. Komşular arası kavga çıkınca, olay yerine gelen Dölarslan’ın yakasına yapıştığını söyleyen Özden, “Baktık olacak gibi değil, ‘Alın siz yönetin’ diyerek çekildik” diyor. Milliyet gazetesinin haberine göre, mayıs ayında apartman panolarına asılan ve evlere gelen “muhtıra”yla geçici yönetim duyuruluyor. Emekli albay “denetçi”, alt kat komşusu Murat Gül de apartmanın yeni yöneticisi oluyor. Bu bildirinin altında ise, emekli albaya ait “1971 Işık Palas Yönetimi” mührü var. 29 Eylül tarihli seçimle de geçici yönetim seçimle işbaşına geliyor.Yalvardılar geri döndümVe emekli Albay Dölarslan’ın kapısındayız. “Darbe yapmışsınız, yönetime el koymuşsunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor:“Şaka mı bu, apartmanda darbe olmaz. Hain bunlar, hiçbir hizmet vermediler ki. Yalvardılar da, öyle geri döndüm. Ve tabii ki seçimle. 1971 mührü de apartman kurulduğundan bu yana kullanılıyor, muhtıra yok, duyuru var. Bu hainleri attıracağım apartmandan.”Elimde kalem, not almaya başlıyorum ki, o anda kükrüyor, feci azarlanıyorum: “Size henüz yazabilirsiniz demedim!”