T24 Haber MerkeziGonca Tokyol
Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın, 20 Kasım’daki köşe yazısında CHP’li bir ismin Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğünü kaleme alması son 4 gündür Türkiye gündeminin tepesine oturdu. Turan’ın yazısına göre CHP’li isim 9 Kasım’da Beştepe’ye gitmiş ve Cumhurbaşkanı kendisine “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir; memleketin iyiliği için bu gerekli, ben de yardımcı olurum” demişti.
Rahmi Turan, daha sonraki açıklamalarında bu ismin CHP'nin bir önceki seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olan ve son kurultayda genel başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısında yarışan Muharrem İnce olduğunu açıklarken; İnce ise bu iddiaları sert bir dille reddetti. Sözcü yazarının haberin kaynağı olarak gösterdiği bir diğer gazeteci olan Talat Atilla ise kaynağının CHP'li bir isim olduğunu ve iddiayı Kılıçdaroğlu'na da teyit ettirdiğini savundu.
CHP’den gelen ilk açıklamada Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iddianın doğru olduğuna inandığını belirterek görüşmeye giden kişinin kim olduğu konusunda, “Özel bir tahminde bulunmak istemiyorum ama doğrudur. İsim vermek istemem” ifadesini kullanmıştı. Ana muhalefet partisinden konuya dair yapılan son açıklamada da CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partilerinin dizayn edilmesine çalışıldığını belirterek, Talat Atilla'ya kaynağını açıklama çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise cuma günü İzmir’de yaptığı konuşmada görüşme iddiasını yalanlayarak, CHP liderine “Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum. Acaba sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin, ettin. Etmediğin takdirde CHP’nin genel başkanlığından çek git” dedi. AKP yönetimi de Erdoğan’ın açıklamasının ardından yaşananların CHP'deki parti içi rekabetten kaynaklandığı yorumunda bulundu.
İşte Rahmi Turan'ın yazısıyla başlayan ve 4 gündür devam eden 'Saray’a giden CHP’li bilmecesi'nde gün gün yaşananlar...
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım'daki köşe yazısında 'Müthiş Bir Haber' ara başlığıyla ve "Saray'a yakın bir haber kaynağından aldığı" notuyla şu iddiayı paylaştı:
"Saray'a yakın olan haber kaynağım:“Sana müthiş bir haber vereceğim. Bomba gibi bir haber.” dedi.“Bomba gibi müthiş haberler, doğru olsa bile, çoğu zaman tekzip edilir. Bu da yalanlanacak cinsten olmasın?” dedim.Haber kaynağım ısrar ederek:“Hayır, yüzde yüz doğru ve tekzip edilmesi mümkün değil!” dedi ve anlattı:
***
“9 Kasım akşamı çok önemli bir siyasetçi sizin ‘Saray' bizim ‘Külliye' dediğimiz yerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın huzuruna çıktı.CHP'li olduğu belirtilen o önemli kişi Külliye'ye kendi aracıyla değil, değişik plakalı başka bir araçla girdi. Kapıdaki görevliler talimat aldıkları için bilinmeyen plakalı aracın Külliye'ye girmesine izin verdiler.Önemli kişi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la bir süre sohbet ettikten sonra yine değişik plakalı başka bir araçla Külliye'yi terk etti.CHP'li önemli kişinin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile memleket meselelerini konuştuğu, Erdoğan'ın ona:“Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir.” dediği belirtildi. CHP'li siyasetçinin önce ses çıkartmadığı, sonra itiraz eder gibi bir ifadeyle:“Engellerim var” şeklinde cevap verdiği ifade edildi.AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise:“Düşün, karar ver. Memleketin iyiliği için bu gerekli. Ben de yardımcı olurum!” şeklinde yanıt verdiği belirtiliyor.
Rahmi Turan, ilk yazısının uyandırdığı ilginin ve başlattığı tartışmanın ardından 'Saray'a giden CHP'li konusunu bir kez daha kaleme aldı. Haber kaynağının yaşananların ardından işinden olma endişesi yaşadığını kaydeden Turan, Saray’a giden CHP’linin ismini unutacağına dair kaynağına söz verdiğini söyledi. Saray’ı ziyaret eden kişinin ‘medeni cesaret gösterip’ ortaya çıkması gerektiğini savunan Turan, bir diğer ihtimalin de konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sormak olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı, 21 Kasım sabahı Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. Rahmi Turan'ın gündeme getirdiği iddia karşısında şaşırmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Zaten CHP’yi nasıl dağıtırız, nasıl kendi içinde kavga çıkar, bunun için çalışan ekipleri var. (...) Erdoğan CHP’yi dağıtmak, kendi içinde kavgalı bir partidir, memleketi yönetmezler algısı yaratmak istiyor. Bunun için de elinden geleni yapıyor, devletin en kilit noktalarındaki kişileri devreye soktuğunu biliyorum. Bunu herkes biliyor" dedi. Küçükkaya'nın "Doğrudur dediniz mi" sorusuna "Evet" yanıtını veren Kılıçdaroğlu, tahmini olup olmadığına dair de "Özel bir tahminde bulunmak istemiyorum ama doğrudur. İsim vermek istemem" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı kanadından ilk açıklama 21 Kasım'da İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan geldi. Turan'ın gündeme getirdiği iddiayı 'tamamen gerçek dışı ve hayal ürünü' olarak nitelendiren Altun, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ne de başka bir yerde böyle bir görüşmesi olmamış, söz konusu köşe yazısında geçen böyle bir diyalog gerçekleşmemiştir" dedi.
AKP İzmir İl Başkanlığı'nda cuma günü (22 Kasım) yaptığı konuşmada konuya dair ilk kez açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı'nın iddianın doğru olduğu yönündeki yorumuna tepki gösterdi. Erdoğan, "Güya ben Külliye’de bir CHP’li ile görüşmüşüm. Ben! Arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler görüşme olmadı dediler. Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Bay Kemal senin hayatın yalan. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin ettin, etmezsen CHP’nin genel başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun" dedi.
CHP'nin gerçekleştirdiği 'Yerel Yönetimler Çalıştayı' için İzmir'de bulunan Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yaptığı açıklamada gazeteci Rahmi Turan'a bu bilgiyi verenin kim olduğunu açıklamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevi olduğunu savunarak "Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum" açıklamasını da eleştirdi. Öztrak, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığını kumar masasında pey olarak sürecek kadar gözü dönmüş durumda" yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının ardından sağlık sorunları için gittiği İngiltere'nin başkenti Londra'da günün ilk dakikalarında sozcu.com.tr'ye konuşan Rahmi Turan, iddiasına konu olan CHP'linin Muharrem İnce olduğunu söyledi. "Kaynağımın bana söylediğine göre, Saray'da Erdoğan'la görüşen CHP'li isim Muharrem İnce'ymiş. Hatta kaynağım İnce'nin hangi araçla geldiğini, saat kaçta Saray'a girdiğini, kaçta çıktığını dakika dakika söyledi. Ben de gazetecilik refleksiyle aldığım bu önemli bilgiyi köşemde isim vermeden yazdım" diyen Rahmi Turan, gelinen durumun bu ismi açıklamasını haline getirdiğini savundu.
Rahmi Turan'ın açıklamasının ardından Muharrem İnce'nin yanıtı Twitter'dan geldi. Saat 01.03'te açıklamalara başlayan İnce, "Bunun benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik bir operasyon olduğunu ve bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum. Tahminlerimde yanılmadım. İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız" dedi.
CHP yönetimine de bir çağrıda bulunan İnce, "Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir" ifadesini kullandı.
Gazeteci Nedim Şener de İnce'nin konuyla ilgili kendisine “Eğer ben Saray’a çıkmışsam Taksim meydanında harakiri yaparım, peki 80 yaşındaki gazeteci Rahmi Turan yapar mi?” dediğini aktardı.
Deneyimli gazeteci Uğur Dündar, Turan'ın Saray'a giden kişinin Muharrem İnce olduğu iddiasını gündeme getirmesinin ardından CNN Türk canlı yayınına bağlandı ve aynı iddianın kendisine de geldiğini ancak belgesiz haber yapmak istemediği için bu iddiayı kamuoyu ile paylaşmayı uygun bulmadığını söyledi. Dündar, "Ben bu haberin Muharrem İnce'yi karalamak için yapıldığını düşündüm. Hiçbir CHP'linin Saray'dan icazet alacağına inanmıyorum. Hala aynı kanıdayım. Kaynağımı da uyardım" dedi.
Rahmi Turan, gündeme getirdiği iddianın hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Muharrem İnce tarafından yalanlanmasının ardından 'pişman olduğunu' açıkladı ve özür diledi. Habertürk TV'de yayınlanan Enine Boyuna programına telefonla bağlanan Turan şunları söyledi:
"Gazeteci kaynağını açıklar mı? Bana o ismin Muharrem İnce olduğu söylendi, ben de gazetemde bu iddiayı yazdım. Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben bu olayda taraf değilim, yanlış yaptıysam özür dilerim. Aynı bilgiler Uğur Dündar'a da gitmiş, o yazmamış. Ben kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım ama hata yapmıştım, pişman oldum. Burada yanlış olan bir şey var. Muharrem İnce ve Cumhurbaşkanı haklıdır. Ben de bunu düzeltmek için gerekeni yapacağım, gazetemde yazacağım. Her insan hata yapar, ben de hata yaptım ve gerekeni yapacağım."
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter üzerinden bir açıklama yaparak ortada herhangi bir kanıt ya da belge olmaksızın iddianın gündemde kalmasını ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun konuya dair ifadelerini eleştirdi.
Çelik, "CHP sözcüleri, en temel siyaset ilkelerinden yoksun bir şekilde görüşmeyi Cumhurbaşkanımızın açıklaması gerektiğini söylediler. Olmayan görüşmeyi, böyle bir görüşme olmadı diyen Cumhurbaşkanımızın açıklamasını istiyorlar. Tüm bunlar gösteriyor ki CHP yönetimi bu yalandan medet umuyor. Anlaşılıyor ki, birileri CHP’deki parti içi rekabette istemedikleri kişileri bertaraf etmek için bu yalan haber kurgusunu yapmış. Yalan haberden fayda sağlamaya çalışanlar da bunu hemen yalan siyasetine dönüştürdü" dedi.
Hafta sonunda gündemin sakinleşmesine rağmen 'Saray'a giden CHP'li' konusu kapanmazken, Rahmi Turan'ın kaynağının gazeteci Talat Atilla olduğu konuşulmaya başladı. Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan Atilla, kendisinin Rahmi Turan'ın yazısındaki iddialara kaynak kişi olmadığını söyledi ve "Turan’ın yazılarını benim sitemde de kullanıyorum diye iddiayı ortaya attılar. Kaynak ben değilim. Söylenecek fazla bir şey yok" ifadesini kullandı.
Atilla'nın Independent Türkçe'ye, "Kaynak ben değilim" açıklamasının ardından Sözcü'ye konuşan Turan, “Gerek ilk yazımda gerekse dün geceki açıklamalarımda kaynağımı asla açıklamayacağımı söylemiştim. Açıkçası; açıklamayı da düşünmüyordum. Fakat bana ‘Muharrem İnce’ ismini veren kaynağımın, bugün bazı haber sitelerine yaptığı ‘Rahmi Turan’ın haber kaynağı ben değilim’ açıklamasını görünce o ismi açıklamaya karar verdim. Bana Muharrem İnce ismini veren kaynağım gazeteci Talat Atilla’dır” dedi.
Rahmi Turan'ın açıklamayacağını söylediği, "Gazeteci kaynağını açıklar mı" diye sorduğu ama en nihayetinde adını açıkladığı Talat Atilla da "Yanıt veriyorum!" başlığıyla Türk Time sitesinde bir yazı yayınladı. "Rahmi Turan 'Gazeteci kaynağını açıklamaz' dediği için ve onu korumak için 'Benim dememeyi tercih ettim" diyen Atilla, haberi CHP’li bir kaynaktan aldığını, çok yönlü olarak kontrol ettiğini ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrulattığını söyledi.
Muharrem İnce’ye, CHP’ye ya da iktidar partisine karşı değil “sadece habercilik arzusuyla davrandığını” savunan Atilla, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile kendisine bilgileri veren CHP’li isme de çıkıp konuşmaları çağrısında bulundu.
Rahmi Turan kaynağını açıklar, kaynağı Talat Atilla da iddianın çıkışına dair CHP içinden bir ismi işaret ederken; tartışmanın merkezindeki isim olan Muharrem İnce ise pazar günü Yalova'da bir basın toplantısı gerçekleştireceğini duyurdu. İnce, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "24 Kasım 2019 Pazar günü saat 13.00’de Yalova Merkez Elmalık Köyündeki evimde sürece ilişkin kamuoyunu bilgilendirmek için isteyen gazetecinin istediği soruyu sorabileceği basın toplantısı düzenleyeceğim" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Harmandalı Elektrik Üretim Tesisi Açılış Töreni'nde konuşan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a canlı yayında karşı karşıya gelme çağrısını yineledi ve şunları söyledi:
"Sen ister Cumhurbaşkanlığı'nı koy, ister koyma, seninle her yerde, her ortamda tartışmaya hazırım. Bize kumpas kurmaya çalışıyorlar, buna asla izin vermeyeceğiz. Erdoğan'a buradan bir daha çağrı yapıyorum. Olur da benim dediğim televizyona gelmezsin, bağımsız televizyonlara gelmezsin, ben senin istediğin televizyona gelmeye hazırım. Gelmeyen namerttir.
"Arkana devleti alacaksın, oturacaksın, benim ve partimiz aleyhine bir sürü laf üreteceksin. Ben senin bildiğin adamlardan değilim. Bütün insanların benim başımın üstünde yeri vardır. Benim çoluk çocuğum dolarların peşinde koşmaz. Çünkü biz kul hakkı yemekten korkarız. Çünkü biz dürüstüz, saygılıyız insanlara. Sadece bu değil."