T24 - Türkiye'nin dört bir yanındaki doktorlar ve birçok sağlık çalışanı 13 Mart 2011 günü saat 13.00’te Ankara, Sıhhiye Meydanı'nda on beş sağlık örgütünün, "Sağlıkta Özelleştirmelere Karşı Çok Ses Tek Yürek" çağrısıyla bir araya gelecek. Doktorlar, ‘Tam Gün Yasası’na karşı bir kez daha meydanlara çıkarak, ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ adı altında koruyucu hekimliğin ortadan kaldırılmasına seslerini yükseltirlen; 'performans değerlendirmesi' sistemiyle iyi hekim olabilmenin, nitelikli hizmet verebilmenin zorluklarını dile getirecekler. Performans sisteminden yakınan üniversite hastanelerindeki asistan doktorlar 'her hastaya beş dakika ayırmakta zorlanıyoruz, bu yüzden de eğitimlerimize devam edemiyoruz, bizler tüccar değiliz' dediler.
Sağlık Bakanı Akdağ, asistan doktorların performans değerlendirmesi sistemindeki eleştirilerine yanıt verdi.'Sağlık işleri iyi gitmiyor'Miting Tertip Komitesi adına TTB MK Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu yaptığı basın açıklamasında, ‘sağlıkta işler iyi gitmiyor. Bu alana, yıllardır bir çalışan olarak bulunup da kendi birikimiyle özelde sağlık hizmeti sunmak için girmiş kişilere dönüyoruz ‘ dedi. Olaylara sadece doktorların gözünden değil, bir hasta yakını olarak; Hasta Hakları Derneği ile ortaklaşa da değerlendirdiklerini dile getiren Bilaloğlu, 'İşte bizler, diş hekimi, eczacısı, radyoloji teknisyeni, laborantı, çevre sağlığı teknisyeni, hemşiresi, hekimiyle, onların meslek örgütü, sendikası, derneğiyle buradayız. Yani her işin başı sağlık dediğimiz "işin başındakileriz. Uzun süredir bir arada konuşuyor, tartışıyor, sağlık alanında yaşananlara dair kendi penceremizden yapılanlara, yaşananlara bakıyoruz. Aynı zamanda bir hasta, hasta yakını, Türkiye'de yaşayan bir insan olarak "ne olduğunu" görüyoruz. Hasta hakları derneğiyle de değerlendiriyoruz: Sonuç; sağlıkta işler iyi gitmiyor. Bu alana, yıllardır bir çalışan olarak bulunup da kendi birikimiyle özelde sağlık hizmeti sunmak için girmiş kişilere dönüyoruz, "gidiş kötü" diyorlar. İşin özü sağlık alanının üretenleri olarak bizler ne yapıldığını, neye zorlandığımızı ve halka sunulan hizmetin (kaçınılmaz olarak) niteliğini, sağlık alanındaki eğitimin halini, hızlı sağlık insan gücü “yetiştirme” politikalarının seyrini biliyoruz. Şimdi artık bizim bildiğimizi çok daha yüksek sesle, hep birlikte, herkesle paylaşacağız. Bunu yaparken bugüne dek olan eksiklerimizi de gözden geçirip düzelteceğiz, bu sağlıksız gidişin parçası olmayacağız. Taleplerimizi dile getireceğiz, ısrarla takipçisi olacağız. İşte 13 Mart mitingi bu anlamda bir buluşma, bir başlangıç, bir arada yapacağımız bir çığlık/uyarı, moral günü, bir buluşma olacak. Eylemi kimler düzenliyor? Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER), Çevre ve Sağlık Derneği (ÇSD), Devrimci Sağlık İş Sendikası (DEV SAĞLIK İŞ), Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Sağlık Memurları Derneği (SMD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının Sözü (SÖZ-SEN), Sağlık Teknisyen ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Tıbbi Laboratuvar Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜM RAD-DER), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Türk Eczacıları Birliği (TEB), Türk Hemşireler Derneği (THD), Türk Tabipleri Birliği (TTB). Kimler katılacak? Bilaloğlu, ismi geçen kurumlarının üyeleri başta olmak üzere sağlık alanında çalışan, eğitim alan herkese açık bir eylem olacağını dile getirirken, çocuklarını bin bir emekle, fedakarlıkla nasıl yetiştirdiklerini bilen anne-babalara, çalışanların çocuklarına ve elbette halka yanlarında olmaları için çağrıda bulundu. Bilaloğlu: ‘Beyaz önlükler giyilecek’ Bu gerçek anlamda bir beyaz buluşma olsun istiyoruz. Yıllardır beyazı kirletenlere, akla karayı karıştıranlara inat beyaz olsun! Beyazı kirletmede biz de ister istemez yer aldıysak bu buluşmaya gelerek ve beyaz yürüyüş önlüklerimizi, olmadı beyaz iş önlüklerimizi giyerek gelelim.’ Ama illaki bilerek, isteyerek bu sağlıksız “dönüşüm” politikalarını kurgulayarak kirletenlerden temizliğe hep birlikte başlayalım. Gelmek için şimdiden nöbetlerimizi, çocuklarımızı kimlere emanet edeceksek ayarlayalım. Biliyoruz cumartesi nöbeti olanlar, pazar nöbet tutacaklar/pazartesi nöbet tutacaklar, hasta olanlarımız, hastası olanlar, “hafif yaşlı” olup gel(e)meyecek olanlar var. Biz buluşmanın en başında hep genç, emekli sağlıkçıların olacağını biliyoruz. Emekli maaşlarını, katkı, katılım paylarını, sağlıkta dönüşümün gözünü düşük maaşlarımıza dikmişliğini en iyi onlar biliyor. Geleceğe ilişkin beklentileri sonlandırılmaya çalışılan öğrenciler de temel gücümüz ve moral kaynağımız olarak gelecekler. Biliyoruz ki gelemeyenlerin yüreği Ankara'da atacak. Örgütler nasıl katılabilir?
Bilaloğlu: Dedik bu özde bir "temizlik" hareketi. O nedenle rengimiz beyaz. Elbette örgütler, kurumlar adlarını yazan bir pankartlarını taşıyabilirler. Ancak farklı renk oluşturacak flama, bayrak, pankart olmasın, istiyoruz. Sağlıkla ilgili dövizleriyle katılsınlar istiyoruz. Nasıl gelinecek?
Bilaloğlu:Bu buluşma bir dayanışmanın ürünü olacak. Doğrusu buradaki örgütlerin mütevazı bütçelerinden yararlanılıyor olmakla birlikte bu "işe" yetmez. Gelemeyenler başta olmak üzere herkesin katkısıyla düzenleniyor, düzenlenecek bu buluşma. Çünkü bu etkinliğin ruhu Sağlık Bakanlığının/hükümetin yerleştirmek istediği piyasacı rekabetin karşısına dayanışmayı, birlikteliği koyuyor. İzin alındı mı?
Bilaloğlu: Gerekli başvurular yapıldı ve sonuçlandı. Saat 11’de Gar önünde başlayıp Sıhhıye’de sonlanacak. Hatırlatalım, Ankaralı’lar en geç saat 10’da Gar önüne ev sahibi olarak gelmiş olmalılar. Önümüzdeki günlerde bu buluşmanın yarattığı heyecanı/birlikteliği baltalamak için birbirimize, kurumlarımıza/örgütlerimize yönelik çeşitli “haberlere”, engellemelere uğrayabiliriz. Bütün bunları aşan bir dayanışma ve birliktelik, sağduyu ile süreci başarıyla sürdüreceğimize eminiz.