ABD yönetimi, Ankara’nın Suriye’deki kimyasal silahların imhası konusunda başlayan yeni sürece yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Amerikan Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun iddiasının aksine yeni girişimin kozmetik bir süreç olmadığını ve Suriye için en iyi yolun askeri harekât olmadığını söyledi.
Ankara ve Washington’ın Suriye’deki politika farklılığı, iki tarafın kamuoyu önünde karşılıklı mesajlaşmasına kadar uzandı.
Tolga Tanış’ın Hürriyet’teki haberine göre, ABD ve Rusya’nın Suriye’de bir savaşın önüne geçmek için ortaklaşa başlattıkları Esad Rejimi’nin elindeki kimyasal silahların imhasına yönelik girişimin Ankara’da eleştiriyle karşılanmasının ardından, ABD Yönetimi yanıt verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu girişimi “kozmetik” olarak değerlendirmesinin ardından ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, “Türk Hükümeti’nin bunu nasıl karakterize ettiğini bilmiyorum ama bu kozmetik bir süreç değil” derken, “Bölgesel istikrar için uzun vadede en iyi şey askeri harekât düzenlemek değil” diye konuştu.
Günlük basın toplantısında ABD’nin yeni Suriye girişimiyle ilgili Ankara’dan gelen eleştirilerin Türk-Amerikan ilişkilerine nasıl yansıdığı yönündeki bir soruyu yanıtlayan Harf şöyle konuştu:
“Bakan Kerry, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile her zaman görüşüyor. Birincisi, bölgesel istikrar için uzun vadede en iyi şey, Esad’ı silahlarını kullanmaktan caydırmak için askeri harekât düzenlemek değil, bu silahları yok etmek. Bu bölgesel güvenlik için en iyisi. Ama aynı zamanda askeri harekât seçeneğinin de masada kalacağını net bir şekilde söyledik. Önümüzdeki günlerde bu teklifin gerçek, güvenilir bir yol olup olmadığını göreceğiz. Burada zorluklar olduğu da belli. Bölgedeki Türkiye gibi müttefiklerimizle beraber çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü onların (Türklerin) burada birçok risk taşıdığı açık.”
Harf, Ankara’nın dile getirdiği, bu silahları yok etmenin Suriye’deki sorunu çözmeye yetmeceği yönündeki eleştiriyi ise şöyle yanıtladı:
“Kimyasal silahların imhasının Suriye’deki ihtilafı sona erdirmeyeceğini biz de kabul ediyoruz. Biz Suriye’deki ihtilafı Suriye halkının yararına olacak şekilde sona erdirmenin tek yolunun siyasi bir çözüm olduğuna inanıyoruz. Siyasi bir çözüme ulaşmak için Cenevre 2 sürecine de bu yüzden yatırım yapıyoruz.
Yeni başlayan sürecin Esad’a yeniden meşruiyet kazandıracağı iddiaları için ise Harf şöyle konuştu:
“Esad’ın Suriye’nin geleceğinde herhangi bir yeri olamayacağı yönündeki pozisyonumuz kesinlikle değişmedi. Bunu da hem kamuoyu önünde hem de özel görüşmelerde dile getirmeye devam edeceğiz.”