İspanya hükümeti, muhalefet ve akademisyenler, Beyaz Saray'ın resmi internet sayfasından İspanyolca'yı çıkarmasına tepki gösterdi. İspanya Dışişleri Bakanı Dastis, "Beyaz Saray'ın internet sayfasının yönetimi ABD'nin iç konusu ama üzüntü duyduk" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'un ilk icraatlarından biri olarak Beyaz Saray'ın resmi internet sayfasından küresel ısınma, LGBTİ hakları ile birlikte İspanyolca'nın da kaldırılması oldu. İspanya'da hükümet, muhalefet ve akademik çevreler karara tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Alfonso Dastis, Barcelona'da düzenlediği basın toplantısında, konuyla ilgili yöneltilen soru üzerine, "Beyaz Saray'ın internet sayfasının yönetimi ABD'nin iç konusu ama üzüntü duyduk." dedi. ABD'de İspanyolca konuşan 52 milyon kişinin yaşadığını hatırlatan Dastis, "İspanyolca'nın kaldırılması bize iyi bir fikir gibi gelmiyor. ABD'da yaşayan İspanyolca dili kullanan vatandaşlarla diyalog yollları ne kadar çok açık olursa o kadar iyidir." görüşünü savundu.
Adalet Bakanı Rafael Catala da Salamanca kentinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın resmi internet sitesinden İspanyolca'yı çıkartmasına bir anlam veremediğini söyledi. Catala, İspanyolca'nın 700 milyon kişiyle dünyada en çok konuşulan ikinci dil olduğunu ve ABD'de de çok yaygın kullanıldığını ifade etti.
Bu arada ana muhalefetteki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) de Beyaz Saray'ın resmi internet sitesinden İspanyolca'nın kaldırmasıyla ilgili hükümet yetkililerinin cevaplaması için meclise soru önergesi sunacağını duyurdu. PSOE içindeki liderlik yarışında en güçlü aday olarak öne çıkan Endülüs özerk yönetimi başkanı Susana Diaz da "tolerans gösterilemeyecek bir saldırı" olarak nitelediği Beyaz Saray'ın kararının, ABD'deki "Hispanik toplumunun ortadan kaldırılması anlamına geldiğini" savundu. Öte yandan İspanya'nın resmi dil kurumu olan Kraliyet Akademisi'nin Direktörü Dario Villanueva da şu yorumda bulundu:
"Bu konu sadece İspanyol hükümetini değil, İspanyolca konuşan 22 ülkeyi daha ilgilendiriyor. İspanyolca mevcudiyetinin her geçen gün daha da arttığı, Latin Amerika kökenli nüfusun çoğaldığı ABD gerçeğine karşı atılmış geri bir adımdan söz ediyoruz. Maalesef Trump ile ilgili yapılan negatif öngörüler gerçek oluyor."