'Beyaz Türkler' kime oy verdi, HDP'nin barajı geçmesine ne diyorlar?

'Beyaz Türkler' kime oy verdi, HDP'nin barajı geçmesine ne diyorlar?

Beyaz Türklerin Yeni Türkiyesi Halkların Demokratik Partisi’nin yüzde 13’lük oy oranına ulaşması seçimlerin en büyük sürprizi oldu. Bütün ‘Beyaz Türkler’in HDP’ye oy verdiğine yönelik polemik de seçimin hemen ardından patladı. Peki rakamlar ne diyor? Oylar gerçekten emanet mi? ‘Beyaz Türk’ semtlerinde neler konuşuluyor?

Hürriyet gazetesinden Güliz Arslan, Aslı Barış ve Hakan Gence "Beyaz Türk" semtlerinde seçim sonrası nabız yokladı.

Hürriyet gazetesinin bugünkü (14 Haziran 2015) nüshasında, "Beyaz Türkler'in yeni Türkiye'si" başlığıyla yayımlanan haber şöyle:

Güzel bir yaz akşamüstü... Seçimden çıkalı iki gün olmuş. Bebek’in şık beyefendileri ve zarif hanımefendileri yavaş yavaş kaliteli restoranları doldurmaya başlıyor. Masalarda muhabbet koalisyon ihtimallerine dair. Ama hepsi off the record. Anlaşılan o ki ‘Beyaz Türkler’ verdiği oyu açıklamak istemiyor. Özellikle de HDP’ye oy verenler...

İsmini saklayan bir kişi, çoğu semt sakininin ‘doğma büyüme CHP’li’ olduğunu söylüyor. O yüzden başka bir partiye hele de HDP’ye oy vermek söz konusu olunca pek çoğunun ‘eli gitmemiş’. Yoksa birilerinin HDP’ye barajı geçirtmesi gerektiğine inançları tam. Bu sebeple de seçim sonuçlarından genel olarak memnunlar. “Ama tabii daha iyisi olabilirdi” diyorlar. Daha iyisi? Onlar için daha iyisi; CHP’nin çoğunluğu elde etmesi elbette.

Lucca-Bebek Kahve-Happily Ever After üçgeninde orta yaşın üzerindeki bazı Bebekliler ‘gönül rahatlığıyla’ olmasa da HDP’ye oy verdiğini söylüyor. Ama pek çoğunun çocuğu neredeyse hiç düşünmeden oyunu HDP için kullanmış.

Lucca’nın önünde duran Kürt bir taksi şoförü anlatıyor: “Şimdi buraya bir bayan bıraktım. Benim öyle bir bayanla ne gibi bir ortak noktam olabilirdi eskiden? Ama artık var; aynı partiye oy vermişiz.” “Nasıl oldu da böyle” diye sorunca devam ediyor: “Onlar da aşağılanmanın, ötekileştirilmenin ne demek olduğunu gördüler. Bizi anladılar. Başka bir açıklaması yok.”

 

Cihangir gururlu

 

Adı Beyaz Türklükle müsemma başka bir semtimiz Cihangir’de insanlar politik görüşlerini daha rahat anlatıyor. Smyrna-Firuzağa Kahvesi-Kaktüs üçgeninde ‘yüzer oylar’ hâkim. Ancak gençlerin tercihi HDP. “Zaten gönlümüze göre bir parti yoktu. İstemeye istemeye veriyorduk CHP’ye. Demirtaş bizi yakaladı” diyorlar. Çoğu HDP’yi Gezi’nin partisi olarak görüyor. 20 yıldır Cihangir’de oturan bir kadın “Ailemiz sekiz kişi. Oyları bölüştük. Dördümüz CHP’ye, dördümüz HDP’ye... Sonuçlar açıklanınca hep birlikte kutlama yaptık” diye anlatıyor.

Teşvikiye-Nişantaşı hattında da Bebek’le benzer bir durum söz konusu. İnsanlar genellikle kullandıkları oyu açıklamak istemiyor. HDP’ye oy verenlerin çoğu da nedenini anlatmak istemiyor. İşte ‘Beyaz Türkler’in yoğun olarak yaşadığı semtlerde seçim sonrası muhasebesi.

 

Demirtaş, benim beklentilerimi biliyormuş gibi

 

Yunus Emre Erkin, 27, Yönetici

Bundan önceki seçimlerde hep CHP’ye oy verdim. Bu seçimlerde HDP’ye... Çünkü hem AK Parti’yi hem CHP’yi cezalandıracak bir opsiyondu bu. Ayrıca parlamentoya girerlerse artık “Ben sesimi duyuramıyorum, o yüzden silaha sarılıyorum” diyemeyeceklerini düşünüyordum. Demirtaş beni anlıyor, benim beklentilerimi biliyormuş gibi geliyor. O neşeli hali de gayet hoş. Biz de Gezi’de öyleydik. O yüzden artık bir siyasetçiden de bunları bekliyoruz. O sert dil bizi çok yıldırdı.

 

 

Emanet oy vermedim

 

Zeynep Sungur, 36, İletişimci

Ben emanet oy vermedim. Zaten ‘emanet’ sözü en çok kızdıran şey beni seçim sonuçlarında. Bir toplulukta ancak hukuka emanet olunur, ki hukukun üstünlüğü şu an bizde yok. HDP’nin öne sürdükleri benim görüşlerime uyuyor. Renklilik, çeşitlilik, farklılık istiyorum. Eşitlik ve adalet duygusunun sadece politikada değil, insan hayatının her safhasında olması gerektiğini savunuyorum. Birlikte yaşamak, bunun yollarını aramak her kesimden insanın aynı çatı altında temsil edilmesiyle mümkün olur. HDP’nin bir ‘Kürt partisi’ olduğunu düşünmüyorum. Genişledi ve yayıldı: LGBT’den, ekolojiden, kadın haklarından, hak ve eşitlik kavramlarından en çok bahseden parti oldu.

 

HDP, tabanı geniş bir parti

 

Halim Tansuğ, 37, Halkla ilişkiler uzmanı

Azınlık haklarında geldiğimiz nokta, işlemeyen yargı sistemi, çökmüş adalet sistemi ve toplumdaki tüm farklı kitlelerin adalet duygusunun tamamen yitirilmiş olmasından dolayı yeni bir oluşum arayışı içine girdik. LGBT, azınlıklar, Kürtler gibi bugüne kadar toplumda ezilmiş, haklarının bastırılmış olduğunu düşündüğüm tüm kitlelerin haklarını HDP savunduğu için oyumu o yönde kullandım. ‘Bunlar Kürt milliyetçiliği yapar’ diye bir çekincem olmadı. Zaten bugüne kadar milliyetçilik akıllı bir şekilde yapılmadı Türkiye’de. Kürt tarafına da Türk tarafına da sorun, herkes kendine göre yontar ve ona göre davranır. Akıllı bir milliyetçiliğe ihtiyacımız var, onu da böyle tabanı geniş olan bir partinin başarabileceğine inanıyorum.

 

Ulus'taki evimde HDP şarkısıyla kutladık

 

Didem Y., 26, Avukat

Nefret ve ayrımcılık söylemlerinden çok sıkılmıştım. Değişimin bir parçası olmak istedim.  Bundan önce hep CHP’ye oy verirdim. Bu seçimlerde kendimi HDP’ye yakın hissettim. Biz milliyetçi bir eğitimden geçtik. Ama Gezi Parkı sürecinde yanı başımda olan şeylerin medyada çok farklı şekilde yansıtıldığını görünce 90’larda Doğu’da yaşananların da bize çok farklı yansıtılmış olabileceğini düşünmeye başlamıştım zaten. Selahattin Demirtaş “Başbakan size artık Selahattin demeyecekmiş, ne diyorsunuz” diye sorulduğunda verdiği “Böyle zekice bir hamle beklemiyordum. İki-üç gündür ne yapacağız diye uyumuyoruz” yanıtıyla yakaladı beni. Sıcak, güler yüzlü, bizden biri gibiydi.

 

Verilen sözlerin takipçisi olacağız

 

Beril Kayar, oyuncu-model

Dünyanın başka bir yerinde yaşasaydım yine oyumu azınlıkları temsil eden partiye verirdim. En barışçıl en özgürlükçü vaatlerde bulunan parti HDP idi. Dünyanın her yerinde yüzyıllardır azınlıkların hakları elinden alınmış, sömürüye uğramış, dilleri yok edilmiş ve ötekileştirilmiştir. Biz azınlıkların, eşcinsellerin, katliama tecavüze kurban gidenlerin hakkını savunmayı söz vermiş bir partiye niçin oy vermeyelim?

 

Barajı yıkmak için oy verdim

 

Mustafa Alabora, tiyatrocu

HDP’nin, Türkiye’deki ötekileştirilmiş, ezilmiş kitlelere sahip çıkıyor olması gerçek demokrasi adına çok kıymetli. Sosyalist bir parti olması, Türkiye’de barışın sağlanmasının güvencesi olması, en fazla sayıda kadın milletvekili adayı olması ve kadınların parti içinde çok önemli yer tutuyor olması, darbeci Kenan Evren’in, Kürtlerin Meclis’e girememeleri için çıkarttığı yüzde 10 barajını yıkmak için oy verdim.

 

Beyaz Türk olmakla HDP'ye oy vermek çelişmiyor

 

İsmini vermek istemiyor, 24 yaşında, avukat

İlk defa CHP dışında bir partiye oy verdim. Çünkü HDP’ye oy verirsem AKP’nin milletvekili sayısında önemli bir düşüş olacaktı. Bebek’te ailemin evinde oturuyorum, özel bir şirkette marka vekili olarak çalışıyorum. Bilkent’te hukuk okudum. Bebek, Cihangir, Moda’da takılıyorum. Ben kendimi Beyaz Türk olarak görmüyorum ama bunlar beni Beyaz Türk yapıyorsa, öyleyim. Ama zaten Beyaz Türk olmakla HDP’ye oy vermek arasında bir çelişki olduğunu düşünmüyorum. Ben HDP’nin barajı geçmesi gerektiğini düşündüğüm ve Demirtaş’ı samimi ve düzgün bulduğum için oy verdim. Benim oyum emanet oy evet. Ama bu HDP’ye özel bir durum değil. Başka partiye oy verseydim o zaman da bu emanet oy olacaktı. Gelecek seçimde değiştirme ihtimalim hep var. 'PKK uzantılı parti’, imajını kırarsa bizim gibi insanlar ona oy vermeye devam edebilir.

 

Cihangir, HDP için ırgat gibi çalıştı

 

Tuğrul Eryılmaz-Gazeteci

HDP, Cihangir’den ciddi oy aldı. Ben de HDP’ye verdim. Bizim sandıktan ikinci parti olarak çıktı. Bu kadarını ben de beklemiyordum. Seçimin ertesi günü kahvede herkes birbirini öpüyordu, tanısın, tanımasın... Oyların dörtte üçünü Kürt olmayanlar verdi. Cihangir’de o kadar Kürt yok çünkü. Ama verilen oyların tamamı ‘taktik oyu’ değil. Bir grup “Bari HDP’ye vereyim” diye verdi. Ciddi miktarda kişi en solda onu gördüğü için verdi. CHP’den oy kayması da oldu.