Beyoğlu'nda 'Hasankeyf ölmesin' eylemi
Tarihi kent Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin ölüm fermanı olan Ilısu Barajı'na karşı Doğa Derneği öncülüğünde sanatçılar, bilim insanları, Hasankeyfliler, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen gençler ve Kaplumbağa Rafet bira araya geldi. Bu sırada 'Doğa Eylemcileri' Galatasaray eski PTT binasının yüzeyindeki Turkcell reklamında yer alan Hasankeyf fotoğrafını sular altında gösteren ve 'Heute, Morgen Und Fimmer? Hasankeyf Bugün Yarın ve Daima?' yazan pankart açtı. Hasankeyf ve Dicle Vadisini 'daima' yaşatacak koşulların oluşması için toplumun herkesiminden insanın çalıştığını söyleyen Doğa Derneği Kampanya Koordinatörü Erkut Ertürk, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarihi mirasımızı kaybedersek, ülkemizin ve ana yurdumuzun tapusunu kaybedeceğimizi söylemişti. Almanya, Avusturya ve İsviçre verdikleri kredi desteğini resmi olarak çekme sürecindeyken Sayın Başbakan bunu bir fırsat bilip, Hasankeyf'in UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilmesi için öncülük etmelidir' dedi. Doğa Derneği'nin Ekim ayında, Almanya meclisi önünde yaptığı protestoyu takiben ilgili kurumlarla yaptığı toplantılarda, üç ülke, Türkiye'nin 153 şartı yerine getiremediği için kredi desteğini resmen çekme sürecini başlattığını duyurmuştu. Hasankeyf'in geleceğini belirleyecek 60 günlük bu süre Aralık ayının ikinci haftasında doluyor. Ilısu Baraj projesi sadece dünyanın en önemli kültürel miraslarından Hasankeyf'i yerle bir etmekle kalmayacak, aynı zamanda Kaplumbağa Rafet (Rafetus euphraticus) gibi dünya ölçeğinde tehlike altındaki bir türün de sonunu hazırlayacak. Türkiye'nin doğal ve tarihi mirasına sahip çıkılarak kültür ve doğa turizmini geliştirecek adımlar atılmasının hem bölge halkının hem de Türkiye'nin refahına daha büyük katkı sağlayacağını savunan Ertürk 'Ilısu Barajı, bizi bugünlere getiren Mezopotamya ve dünya tarihine, insanlık tarihine, kendi geleneklerimize ve bize emanet edilen mirasımıza yıkıcı bir darbedir. Gelecek tüm kuşaklar adına Türkiye bu projeyi durdurmalıdır. Almanya, Avusturya ve İsviçre kendi topraklarında asla yapamayacakları bu yıkıma kredi vermekten vazgeçmelidir' dedi.