Beyrut Limanı'nda 200 kişinin öldüğü patlamanın istihbarat raporu: En büyük sorumluluk liman ve gümrük yetkililerinde

T24 Dış Haberler

Lübnan'da Ağustos ayında Beyrut Limanı'nda meydana gelen ve 200 kişinin ölümüne neden olan patlamaya ilişkin istihbarat raporu hazırlandı. Raporda patlamada devlet yetkilileri ve güvenlik kurumlarının sorumluluğu olduğu belirtildi. 

Al Jazeera'nın aktardığı habere göre, tamamı yayımlanmayan 350 sayfalık rapor, Beyrut Limanı'nda 2 bin 750 ton amonyum nitrattan kaynaklanan 200 insanı öldüren ve 6 bin 500 insanın yaralanmasına neden olan patlamanın sorumlularına işaret etti. 

Lübnan İç Güvenlik Güçleri'ne bağlı istihbarat biriminin hazırladığı raporla ilgili konuşan bir kaynak, patlamada en büyük sorumluluğun amonyum nitratın depoda bekletilmesine izin veren Beyrut liman yönetimi ve Lübnan Gümrüğü'nde olduğunu söyledi. Raporda, eski ve yeni gümrük şefleri Badri Daher ve Shafik Merhi'nin isimleri geçti, yetkililerin depodaki patlayıcılarla ilgili adım atmadığı vurgulandı. 

Raporda patlamaya ilişkin ikinci sorumluluğun ise, limanla yetkili üst düzey bir eyalet avukatı, Ordu İstihbaratı ve Eyalet Güvenlik Kurumu'nun olduğu belirtildi. 

Yetkili kurumların, depodaki patlayıcı maddelerin tehlikesini bildikleri halde, "hayatların tehlikede olduğunu göz önünde bulundurmadıkları" belirtildi. 

Tarihin nükleer olmayan en büyük patlamalarından biri olarak bilinen Beyrut Limanı patlamasına ilişkin şu ana kadar 25 hükûmet ve güvenlik yetkilisi gözaltına alındı. 

Beyrut Limanı'ndaki patlama

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır Beyrut Limanı'ndaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin yol açtığını söylemişti.

Bu açıklamanın ardından sosyal medyanın yanı sıra Lübnan ve dünya basınında birçok soru ve ihmal iddiaları gündeme gelmişti.

Ekonomik kriz nedeniyle devam eden protestolar yeni bir ivme kazanmış ve Hassan Diyab başkanlığındaki hükümet istifa etmek zorunda kalmıştı.