ABD'de okuyan, Dünya Bankası'nda staj yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, katıldığı bir açılış programında yaptığı konuşmasında "Her bir medeniyet belli bir sürenin sonunda bir yavaşlama ve çöküş dönemine giriyor. Batı medeniyeti şu anda o yavaşlama ve belki de çöküş döneminin başında" dedi.
ABD'de Indiana Üniversitesi'nde lisans, Harvard'da yüksek lisans eğitimi alan, Dünya Bankası'nda staj yapıp sonrasında bir dönem çalışan Bilal Erdoğan, "Fuat Sezgin Bilim, Kültür ve Sanat Sezonu" açılış programına katıldı. Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Ecdadımız 18. yüzyıla kadar ne üretmiş, ne yazmış, ne çizmiş, bunları bileceğiz. Ondan sonra da biz üstüne koyacağız, öne geçeceğiz. Bilimin gelişiminde öncü olan yine Müslümanlar olacak. Bu önceden olmuş mu? Olmuş. Batı da bunu böyle yapmış. Biz de bunu böyle yapmışız. Bilimler insanlığın ortak malı olduğuna göre biz bunu alıp, öne geçip, üretken dönemimize tekrar kavuşabiliriz, Nedir? Araya 200-300 yıl girmiş olur. Ondan sonra Müslümanlar yine bilimde, fende dünyanın öncüleri haline gelebilir. Gençlerin bunu yapacaklarına inandığı için Fuat Sezgin bu işi anlatmaya çalışıyordu. 70 yıllık hayatı boyunca günde 17 saat çalıştı.
200 yıldır Batı medeniyeti önde diye tarih boyunca Batı'nın önde olduğunu düşünebilir misiniz? Ondan önce İslam medeniyeti, Antik Yunan, Mısır ve Çin medeniyetleri vardı. Bu böyle devamlı bir değişim, dönüşüm içerisinde bir süreç. Şimdi bundan sonraki medeniyet kim olacak, kim yükselecek? Neden bizim medeniyetimiz yeniden yükselmesin? Bu uğurda çalışmak beyhude bir çaba olabilir mi?"
Bilal Erdoğan, dünyanın buna ihtiyacı olduğunu dile getirerek, "Her bir medeniyet belli bir sürenin sonunda bir yavaşlama ve çöküş dönemine giriyor. Batı medeniyeti şu anda o yavaşlama ve belki de çöküş döneminin başında. Bunu da iyi analiz etmek lazım. Bu kötü bir şey olsun diye söylemiyoruz. Dünyanın doğası böyle. Şimdi biz kendi medeniyetimizden, geçmişimizden aldığımız ilhamla dünyanın geleceğini pekala inşa edebiliriz. Gençlerimize bu hedefleri gösterebiliriz. Fuat Sezgin'in hayatı da adeta buna bir işaretti. Onun için Fuat Sezgin'in hikayesi inşallah daha çok anlatılır, daha çok gencimiz tarafından bilinir. Bu bize öz güven verir, önümüze ışık tutar." ifadelerini kullandı.