Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Rize’nin Güneysu İlçesi’nde dedesi Kaptan Ahmet Erdoğan'ın adını taşıyan İmam Hatip Lisesi’nde, Rize’de Eğitime Nitelik Kazandırma (RENK) Projesi kapsamında düzenlenen kitap okuma saati ve söyleşiye katılan Bilal Erdoğan, "“İlkokuldayken top bulamazdık, gazoz kapağı ve taş ile top oynardık" dedi.
Lise öğrencileri ile bir süre kitap okuyan Bilal Erdoğan, daha sonra soruları yanıtladı. Bir öğrencinin, "Uğraştığınız spor branşı var mı?" sorusunu yanıtlayan Bilal Erdoğan, “İlkokuldayken top bulamazdık, gazoz kapağı ve taş ile top oynardık. İmam Hatip yıllarımda okul bahçesinde top oynardık. Bunun dışında okçuluk vakfı kurucusu olmam dolayısıyla okçuluğa bir merakım gelişti. Zaman buldukça ok atmaya çalışıyorum. Okçuluk sporuna gençlerinde yoğun bir ilgisi olduğunu görüyorum. Aslında ata sporumuz olması dolayısıyla ihmal etmememiz gereken bir spor dalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kasımpaşa ile Çaykur Rizespor arasında oynanan karşılaşmada hangi takımı tuttuğu sorulan Bilal Erdoğan, “Çaykur Rizespor-Kasımpaşa maçında kimi tutuyorsunuz diye sordunuz ama Fenerbahçe-Rizespor arasında oynanan maçta kimi tutuyorsunuz diye sormadınız. Neden bunu söylüyorum; bir gün Fenerbahçe - Rize maçına gittiğimi hatırlıyorum. 10 yıl oldu sanırım. Rizespor gol atınca yerimden sevinçten kalkmıştım. Yanımdakiler oturttular beni. Ama Kasımpaşa ile oynandığında iki taraf da kazanırsa kardır diye düşünüyorum” diye yanıt verdi.
Çaykur Rizespor’la ilgili yaşadığı bir anısını anlatan Bilal Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir gün Tayyip Erdoğan, Başbakan olarak Rize’yi ziyaret ettiğinde ilginç bir anı yaşadık. Trabzon’dan otobüsle Rize’ye geliyoruz. İl girişinde ‘Hoş geldiniz’ pankartları asmışlar. Önde duran bir vatandaş, Allah selamet versin kendisini parçalıyor, yakasını paçasını yırtıyor ve Başbakan’a ulaşmaya çalışıyor. Bir yandan da, ‘Başbakanum, Başbakanum’ diye sesleniyor. Başbakanımız müdahale etti, o kişiyi yanına aldı. O vatandaşımız, ‘Ne olacak bu Rizespor’un hali?’ demişti. Çoluk çocuğunun veya memleketin derdi bitti de Başbakan’a ulaşıp Rizespor’un halini soruyor. Bu durumlara düşmememiz lazım. Bunlar bir aldatmaca. Sporu kardeşlik, güzel vakit geçirme aracı olarak kullanıyorsak o zaman tamam. Spor dünyadaki bütün önceliklerinizi alt üst eden, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu karıştıran, zamanımızı fazlasıyla işgal eden başka şeyleri bırakıp uğraştığınız şey haline gelirse o yanlış. Bu fanatikliğe uğramayalım. Spor yapalım, amatör sporları teşvik edelim. Gençlerin sporla iştigal etmesini sağlayalım. İsmail Türüt’ün bir türküsünde, ’Zenginler kodamanlar taptı dünya malına, bakın Rizespor’un acınacak haline’ diye sözler vardır. Sporda fanatiklik olmasın."