Bildiğin gibi değil:19 Kürt'ün hikayesi

Bildiğin gibi değil:19 Kürt'ün hikayesi

T24- Funda Danışman ve Rojin Canan Akın’ın hazırladığı "Bildiğin gibi değil" adlı kitapta, 1975-1985 yılları arasında doğan 19 Kürt kendi hayatlarını anlatıyor. Ünlü sosyolog Slavoj Zizek'in “Hikayelerini bilmediklerimizdir en çok düşman olduklarımız” şiarıyla başlayan kitap, bugün yaşananlara farklı bir açıdan bakmayı sağlıyor. 

Çağla Gür'ün Radikal'de yayımlanan (20 Temmuz 2011) haberi şöyle: 

90’larda çocuk olmak en sevdiğimiz muhabbettir. O zamanlarda çocuk olmuşlar bir araya geldiğinde “Ne güzeldi o zamanlar değil mi?” ile başlayan cümleler bol olur. Çizgi filmlerden bahsedilir, sokak oyunlarından... En çok da ‘Susam Sokağı’ özlemle anılır. Sonra hayatımızda bilgisayar olmaması, zamanın popstarları bir bir yad edilir. O zamanın janjanlı bisiklet markaları bile tek tek söylenir. Çünkü bizim için 90’lar böyle geçti. Koştuk, oynadık, okula gittik. İstediğimiz olmadığında annemize somurttuk. İlla ki istediğimiz oldu sonunda, o zaman da şımardık. “Yoncimik”le dans ettik. Kliplere hayran hayran baktık. ‘Susam Sokağı’nda en çok kimi seveceğimize karar vermeye çalıştık. Bizim için böylesine güzel, böylesine rahat, böylesine vurdumduymaz geçti o zamanlar. Çocuktuk ve çocuk olmak mutlu olmak demekti. Başka ne istesinlerdi ki bizden!

Perşembe günü bir kitap okumaya başladım. Ben o yıllardan utandım, yaşadığım o rahat hayattan utandım. Batman, Adana’ya ne kadar uzak ki? Ya da Çukurca? Az ötemde olan şeylerden bihaber olduğum için utandım. Onların başına mermi yağarken, her evin bir sığınağı olması gerektiği gerçeğini öğrenince kalakaldım. Ben o yıllarda her akşam huzurla uyuduğum için utandım.

Kitabın ismi ‘Bildiğin Gibi Değil’. Funda Danışman ve Rojin Canan Akın’ın hazırladığı ve 1975-1985 yılları arasında doğan 19 Kürt’ün kendi hayatlarını anlattığı kitap, gerçekten de bildiğimiz gibi değil. Bu kitabı okumak yürek ister. Dişlerimi sıka sıka, ağlaya ağlaya, içim kururcasına okudum ben. Biraz ötemizdeki o hayatlar meğer ne de zormuş, biz hâlâ ne saçmalıyoruz diye diye okudum.

Yıllar boyu öyle çok hikaye duydum ve bir o kadarına şahit oldum ki, artık o yatağında huzurla uyuyan kız çocuğu değilim ben. Her cümlem çevremde başka bir yaftalanmayla son bulsa da söylemeye devam edeceğim doğrularımı. Bu topraklar çok acılar biriktirdi. Bir taraf o acıların üstünde rahat rahat hayat sürüyor şimdi. Başkalarının neler yaşadığından habersiz. Ama nefretleri dağlar, denizler kadar. Kitap da zaten Zizek’in bir sözüyle başlıyor: “Hikayelerini bilmediklerimizdir en çok düşman olduklarımız.” Bilsek duysak değişir mi bir şeyler? Hâlâ zalim olmadıysak, belki...

Batının rahat kanepelerinde ayaklarını uzatan, tek derdi bugün de nereye gitsem olan insanlar, okuyun bu kitabı. Bakalım o zaman bu kadar rahat “Ama her şeyi onlar başlattı” diyebilecek misiniz? Babasını konuşturmak için babasının önünde defalarca tecavüz edilen Hazal’ın hikayesini duyduğunuzda onun küçücük bedeni gözünüzün önüne geldiğinde de hâlâ “Vatan sağolsun” diyebilecek misiniz? Oturduğunuz yerden canınız istediğinde “Beğenmeyen gitsin” diyebiliyorsunuz ya, bakalım bu 19 hayattan sonra da aynı derecede fütursuz olabilecek misiniz?

Bildiğin Gibi Değil/ Funda Danışman, Rojin Canan Akın/ Metis Yayınları/312 sf.