Bilgi Üniversitesi'nde sıkıyönetim

Bilgi Üniversitesi'nde sıkıyönetim

T24- Bilgi Üniversitesi öğrencisi Deniz Özgün'ün bitirme tezi olarak çektiği porno filmin kamuya yansımasıyla görevden alınan 3 akademik personelin ardından Görsel İletişim ve Video Bölümü’ne ait bütün adresler erişime kapatıldı. Bölüme ait E1 binası güvenlik görevlilerince boşaltılırken laboratuarlardaki bilgisayarların sabit diskleri söküldü. Rektörlük, bir açıklama yapana kadar kimsenin konuşmasını istememesi nedeniyle de akademik kadro görüş bildirmiyor.   

Bilgi Üniversitesi’nden geçen yıl mezun olan Deniz Özgün’ün bitirme ödevi olarak okulun stüdyosunda porno film çekmesiyle başlayan tartışmalar büyürken, Rektörlük’ün bir açıklama yapılana kadar, kimsenin konuşmamasını istemesi üzerine akademik kadro sessizliğe gömüldü. Taraf gazetesinde yayımlanan habere göre, tepkilerin artmasından sonra akademik kadroya yöneltilen yoğun e-mail trafiği gerekçe gösterilerek, Görsel İletişim ve Video Bölümü’ne ait bütün adresler erişime kapatıldı. Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’ne ait E1 binası, güvenlik görevlilerince boşaltılmış, stüdyolar, laboratuarlar, bölüm başkanı da dahil olmak üzere akademisyenlerin ofislerinin kilitleri değiştirilmiş, ayrıca bölümün burslu öğrencilerinin kullandığı laboratuarlardaki bilgisayarların sabit diskleri de sökülmüştü. 

Hocalar konuşmuyor

Adını vermek istemeyen bir öğretim görevlisi, yaşanan gelişmelerden akademik kadronun rahatsız olduğunu ancak yönetimden tatmin edici bir açıklama beklediklerini ifade ederek, konuşulacak çok şeyin olduğunu, YÖK’ün olaylardaki etkisinin irdelenmesi gerektiğini fakat bir açıklama yapılana kadar sessiz kalmayı tercih edeceklerini söyledi.

Olay sonrasında üniversitenin eski mezunları dahil olmak üzere sanal ortamda bir araya gelen öğrenciler, yaşananların “üniversite” ve “bilimsel araştırma” kavramlarına aykırılığını belirterek, bunun bir üniversite çatısı altında yaşanmasının da utanç verici olduğunu ifade ediyorlar.

Kurulan bilgileaks adındaki siteden akademisyenlere ve öğrencilere destek yağıyor. Mezunlar ve öğrenciler paylaştıkları iletilerle okul yönetimini eleştirirken, yaşananların haksızlık olduğu noktasında birleşiyorlar.

Yayımladıkları bir bildiri ile okuldan uzaklaştırılan akademisyenlere destek çağrısı yapan öğrenciler ve eski mezunlar ise “Samimiyet ve özveri ile kendilerini hizmet verdikleri kuruma uzun yıllardır adamış olan meslektaşlarımızın ve hocalarımızın kurumlarından bu şekilde uzaklaştırılmaları, en mütevazı deyimle haksızlıktır” dediler.

Akademik özgürlükte sınır var mı tartışması

» Gazeteci-Yazar Prof. Dr. Mehmet Altan: Sanatın bu anlamda ilkesi kuralı olmaz. Buna kim karar verecek. Orada yasal olmayan, etik olmayan, anlaşılmayan hiçbir şey yok. Zaten garip olan bu olay basına yansıyınca üç akademisyenin üniversiteyle ilişiklerinin kesilmiş olması.

» Mimar Sinan Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Şen: Böyle bir sebeple öğretim üyelerinin üniversiteden atılması yanlıştır. Video için de ‘porno’ denmiş, fakat başka bir bir ana fikri olabilir. Bildiğimiz anlamda ‘porno’ ise, bizim okulda da kabul göreceğini zannetmiyorum.

» Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bülent Somay: Yapılan sevimsiz bir durum. Öğretim görevlilerinin işten alınması da aceleyle verilmiş bir karardır. Ama çocuk pornosu çekilseydi buna da “özgürlük” mü diyecektik.

» Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Erkmen: Hiçbir bilim kurumunda böyle bir porno film çekilmesini uygun görmüyorum. Bu konuda üç akademisyenin üniversiteyle ilişkisinin kesilmesini de etik buluyorum. Bunun izni de alınamaz. Bu etik değerlendirmenin yeri üniversite olamaz. Ben bunu kesinlikle tasvip etmiyorum.