Matt McGrath BBC Bilim Muhabiri
Evde üretilen domateslerdeki bulunmaz tadın marketlerde kolayca elimizin altında olacağı düşünülüyor.
Nature dergisine göre araştırmacılar, genetik bilginin böcek ilaçlarına duyulan ihtiyacı azaltabileceğini söylüyorlar.
Yazarlar aynı zamanda genomun genetik modifikasyon kullanımı yerine geleneksel üretim tekniklerini arttıracağını söylediler.
Nottingham Üniversitesi'nden Professor Graham Seymour, 1990'larda domates endüstrisinin değişme nedeni olarak doğal mutasyonlardan oluşan ve domateslerin ömrünü uzatan genlerin kullanılmasını gösterdi.
Bunun iyi bir yöntem olmamasının nedeni olgunlaşmayı yavaşlattıkça tat ve renk gelişme işlemlerinin de yavaşlaması.
14 farklı ülkeden 300 bilim adamının oluşturduğu uluslararası gruptan Profesör Seymour ve meslektaşları, domatesin genomunun başarıyla dizilenmesinin senede 30 ile 40 milyar dolar cirosu olan bir endüstriyi değiştireceğini düşünüyorlar.
Genom artık elimizde olduğundan tadı kontrol eden genler domatesin ömrünü kontrol eden genlerden ayrı tutulabilecek. Burdan yola çıkarak Profesor Seymour "yakın zamanda hem uzun zaman dayanabilecek, hem de oldukça koyu bir kırmızı renkte olabilecek domateslerin bitkisel kimyasallarla dolu ve çok lezzetli olacağını" söyledi.
Grubun diğer bir üyesi olan ve Londra'daki Imperial College'da çalışan Dr Gerard Bishop, genomun yayınlanmasının domates yetiştirme yöntemlerinde bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
"Verim çoğu üretim stratejisinin arkasındaki tetikleyici faktör oldu; şimdi üzerinde yoğunlaşılan faktör ise tat. Artık çeşitleri daha hızlı üretebilme şansına sahip olmamız, tam da üretmek istediğimiz çeşitleri kusursuzca yetiştirmek için yetkin teknikler sağlayacak."
Profesör Seymour'a göre bu çeşitler çok yakın bir zamanda marketlerde satılmaya başlamış olacak. Seymour, "Ben sadece birkaç firmayla çalışıyorum ama bu bazı yeni özellikleri kullanacaklarını biliyorum. Ama bütün domates yetiştirme firmaları yakında bu özelliklerin kullanımını benimseyecek, bu nedenle önümüzdeki 3 ile 5 sene arasında yeni ürünler görmeye hazır olun" dedi.
Ancak domates genomunun yayınlanması, bundan böyle meyvelerin genetik dizilişleriyle daha kolay oynanabileceği kaygılarını artırabilir.
1990'ların başında, Flavr Savr adlı, genetik yapısıyla oynanmış domates ilk GDO'lu bitkisel ürün ruhsatı verilerek tüketime sunulmuştu.
Genetik diziliminin tamamının bulunması ve daha lezzetli domates çeşitlerine olan talep GDO çalışmalarını geri getirecek mi? Profesör Seymour bunun olacağını düşünmemekte.
Seymour şu anda yaygın olarak kullanılan tekniklerle üretim yapılmasının daha olası olduğunu söyledi. "Genom dizilişi yabani çeşitleri hedef alarak onları olabildiğince etkili bir şekilde işlenmiş ürünler haline getirmemizi sağlıyor."
Dr Gerard Bishop da genomdan elde edilen bilginin yaygın üretim tekniklerinin kullanımını arttıracağına katılıyor.
"Zararlı böceklere karşı dirençli çeşitler yetiştirmemizi sağlayacak. Aynı zamanda bazı yabani çeşitler çöl yakınlarından geldiği için iklim değişiminin etkilerini hafifletmeye yarayacak genler olacak."
Fakat genomun ilanı acaba domatesin bir meyve mi yoksa sebze mi olduğuna dair süren devamlı tartışmaya ışık tutabilecek mi? Profesör Seymour bu soruyu kısaca " botanik olarak çilek, böğürtlen gibi bir meyve, o kadar" diye cevapladı.