Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, "Biraz arkadan geliyoruz ama önemli olan kurallara uymak. Kimin önde gittiğinin hiçbir önemi yok, önemli olan Türkiye'nin kendi aşısını üretebilmesi" dedi.
Ünal ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova, Türkiye'de çalışmaları devam eden Covid-19 aşı adaylarının Faz-3 çalışmaları hakkında basın toplantısı düzenledi.
Dün gündeme gelen Çin'in geliştirdiği Covid-19 aşısının Faz-3 çalışmalarına gönüllü olarak katılan bir kişinin ölümü ile ilgili haberler hakkında konuşan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Ünal, şu ifadeleri kullandı:
"Dün ajanslara daha önce başka 2 aşıda olduğu gibi bir yan etki nedeniyle Brezilya'da çalışmanın durdurulduğu haberi geldi. Bu tabii beklenen bir şey, Faz-3 çalışmalarında yan etki olabilir. Daha önce de söylediğimiz gibi esas aradığımız, emniyetine bakıyoruz aşının. Önce zarar vermeyeceğiz, sonra etkinliğini değerlendireceğiz. Türkiye de bu olayı duyar duymaz önemli merkezlerden biri olarak ve biz araştırmacılar olarak önce kendi içimizde o çalışmayı, aşı yapmayı durdurduk. Dün için söylüyorum bunu. Bizim zaten bağımsız bir güvenlik komitemiz var. Yani 23 merkezin çalışmacıları var. Bunların dışında konu ile çalışan güvenlik komitesi var bizde yapılan çalışmanın da güvenliğini takip eden. Onlara haber verdik. Lokal etik komiteye ve Sağlık Bakanlığına bağlı etik komiteye haber verdik ve durumu takip etmeye başladık. Bu yan etkinin aşı ile ilgili olup olmamasının araştırılması meselesi var ve çok kısa sürede ortaya çıktı ki bu kişi 32 yaşında bir erkek hasta, ikinci doz yapıldıktan 24 gün sonra aşırı dozda ilaç kullanmak suretiyle intihar vakası. Yani aşı ile uzaktan yakından alakası olmayan bir şey."
Covid-19'a karşı geliştirilen aşılarda önemli bir noktaya gelindiğini ama asıl önemli konunun yerli aşı olduğunu vurgulayan Bilim Kurulu Üyesi Ünal, "Hepimizin esas beklentisi, yurdumuzda, kendi topraklarımızda üretilmiş bir aşıya ulaşmak. Bunda da biliyorsunuz Sayın Bakan açıkladı, Faz-1 geçen hafta başladı. O aşı Sinovac aşısı ile aynı teknolojidir ve inaktive bir virüs aşısıdır. Uygun uygulamalara göre çalışmalarda kullanılacak miktarda aşı üretilmiştir. Şimdilik 2 gönüllü artacak sayılar ile de Faz-1 çalışmaları başladı. Onun hemen peşinden Faz-1'e yakın 2 aşı adayımız daha var. Onun peşinden de en az 10-11 aşı adayı var ki; onun bir tanesi Hacettepe Üniversitesi'nde gerçekleştiriliyor. Dün itibarıyla biz de fareleri aşıladık bakalım, sonuçlarını göreceğiz. Biraz arkadan geliyoruz ama önemli olan kurallara uymak. Kimin önde gittiğinin hiçbir önemi yok, önemli olan Türkiye'nin kendi aşısını üretebilmesi. Bu erken geliştirilen aşılar ile başlayan program. İnşallah başarılı olacağından eminim. Yer aşılarımızla aşılanmaya devam edecek ve ülkemizi inşallah hep birlikte bu beladan kurtaracağız" diye konuştu.
Türkiye'de devam eden ve Hacettepe Üniversitesi'nde de uygulanan Pfizer ve Sinovac aşılarının Faz-3 çalışmalarında şu ana kadar ciddi bir yan etki oluşmadığını vurgulayan Prof. Akova, Sinovac aşısı için sağlık çalışanları alımının sonrasında gerçekleşecek olan normal gönüllü alımına da yakın zamanda başlandığını söyledi. Daha önce bin 200 sağlık çalışanının alınmasını hedeflediklerini söyleyen Akova, 600 sayısına ulaştıktan sonra etik genel kurulda yeniden değerlendirerek, normal gönüllü alınmasına da karar verdiklerini açıkladı. Ayrıca sağlık çalışanlarına bir normal bir boş aşı uyguladıklarını hatırlatan Akova, artık çalışma daha genişlediği için iki boş bir dolu aşı uygulayacaklarını belirtti.