Bilim Kurulu Üyesi Taşova'dan üçüncü dalga uyarısı

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, bağışıklanmanın hızlanması gerektiğini belirterek, "Kurallara uyulmaması durumunda 3'üncü dalga kaçınılmaz olarak yakın bir zamanda olabilir" dedi.

Taşova, toplumun yüzde 70'inin bağışıklanması durumunun henüz gerçekleşmediğini belirtti. Bu durumda aşılamanın belirli bir seviyeye ulaşması veya en azından ilk aşıların tamamlanması ile birlikte restoran ya da okul gibi mekanların açılmasının daha doğru olacağını kaydeden Prof. Dr. Taşova, 3'üncü dalga uyarısında bulundu.

Özellikle son dönemde ortaya çıkan daha hızlı yayılma özelliğindeki mutasyonlu virüsün Türkiye'ye de girdiğini hatırlatan Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Bunlar çok hızlı yayılma özelliğine sahiptir. Ara ara tekrar artışları da görüyoruz. Bu yüreğimizi de hoplatıyor. Restoranlar için de geçerli olmak üzere çok kalabalık ortamlarda bulunulması, gerekli tedbirler alınmadan yapılan çok sıkışık ortamlardaki faaliyetlerde virüsün yayılacağını hepimiz gördük. Gerçekten 3'üncü dalga bizi korkutuyor. 3'üncü dalga tabii ki olabilir. Çünkü toplumun yüzde 70 ve fazlası bağışıklanmadı. Bu bağışıklanma olmadığı süre içerisinde daha hastalanacak çok kişi var anlamına geliyor. Mutasyonlar nedeniyle antikorun olması şimdiki bilgilerimizde tekrar enfeksiyon olmayacağı anlamına da gelmeyebiliyor ama hafif geçirilecek ve daha kontrol edilebilir bir hastalık haline gelmesini sağlayacaktır. O nedenle eğer bu bağışıklanmanın hızlanmaması ya da bağışıklığın verdiği rehavet ve insanların izolasyondan sıkılmasına bağlı olarak bir takım kurallara uyulmaması durumunda 3'üncü dalga kaçınılmaz olarak yakın bir zamanda olabilir" diye konuştu.

"Bir yer açılıyorsa gerekli önlemlerin sıkı sıkı alınıp ona göre kararların verilmesi gerekir"

İl pandemi kurullarının köy ve kasabalara kadar daha aktif rol alması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yeşim Taşova, okullarla ilgili durumu şöyle değerlendirdi:

"Okulları, restoran ve diğer şeylerden ayrı bir yere koymak lazım. Alınan yeni kararla köy okullarının açılması çok yerinde oldu. Bu bizim salgından çıkaracağımız önemli bir ders oldu. Yani bir kararın bütün ülke geneline yayılıp uygulanmasının her zaman uymadığını gördük. İl pandemi kurullarının daha aktif olması, kendine ait kararlarını, hatta köy, kasaba olarak belirleyerek daha aktif olarak bu işin içinde yer alması gerekliliği belirgin halde ortaya çıktı. Buna göre bölge bölge bunlar belirlenir. Bir yer açılıyorsa gerekli önlemlerin sıkı sıkı alınıp ona göre kararların verilmesi gerekir. Örneğin okullarda kaç kişi olacak, ne kadarı bir sınıfta oturacak, nasıl temizlenecek, ne tür eğitimler verilecek gibi noktaların belirlenmesi lazım."