Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, vaka sayısındaki artışın devam etmesi halinde her türlü önlemin konuşulabileceğini belirterek, "Toplu bir takım önlemler almak istemiyoruz ama eğer şiddet bu şekilde devam ederse bu her zaman önemli bir konu olarak gündemimizde olacak. Bu aslında tamamen aşılama ile ilişkili. Aşılanan, 2 dozunu olmuş birey sayısı artıkça alınacak önlemlerde buna bağlı olarak azaltılabilir. O yüzden vaka sayısı artmaya devam ederse sırasıyla, tüm dünyada olduğu gibi bizde her türlü önlemi konuşmaya başlarız. Ama şu aşamada önceliğimiz aşılama. Aşılama konusunda hassasiyet istiyoruz’’ dedi.
Turan, "Hasta sayısı artıkça yani pozitif kişi sayısı arttıkça ve doğal olarak hastalanan birey sayısı da arttıkça sağlık sisteminde çok ciddi bir yük başlıyor ve çok sayıda hasta kabul etmek durumunda kalıyoruz. Ölüm oranları da oldukça yüksek gördüğünüz üzere. O nedenle bir takım önlemler gerekebilir. Şu an en önemli önlemlerden bir tanesi kış aylarına geliyoruz; kapalı mekanlarda geçirilecek süreler uzayacaktır. O nedenle bu noktada dikkatli olmak gerekiyor. Tabi ki ilk hedef bireysel önlemler öncelikle. Toplu bir takım önlemler almak istemiyoruz ama eğer şiddet bu şekilde devam ederse bu her zaman önemli bir konu olarak gündemimizde olacak. Bu aslında tamamen aşılama ile ilişkili. Aşılanan, 2 dozunu olmuş birey sayısı artıkça alınacak önlemlerde buna bağlı olarak azaltılabilir. O yüzden vaka sayısı artmaya devam ederse sırasıyla, tüm dünyada olduğu gibi bizde her türlü önlemi konuşmaya başlarız. Ama şu aşamada önceliğimiz aşılama. Aşılama konusunda hassasiyet istiyoruz. Ve tabi ki toplu bir kapanma istemiyorsak bireysel önlemlerimize de dikkat etmek istiyoruz. Burada maskenin, mesafenin, hijyenin önemini başından beri vurguladık. Bu bir tekerleme değil herkesin uyması gereken kurallar. Bireysel alınan önlemler toplu önlemlerin önüne geçecektir." diye konuştu.
Turan şu ifadeleri kullandı:
"Böylece bir takım varyantlar gelişiyor. Onların amacı aslında doğada devamlılıklarını sağlayabilmek. Ve hastalığın şiddetini, bulaştırıcılığını artırarak bunu yapmaya devam ediyorlar. Biz aşı ile bu savaşta onların önüne geçmeye çalışıyoruz. Kişileri ağır hasta haline ya da hastaneye ihtiyaç duyar hale getirmesin diye aşılamayı özellikle ön planda tutuyoruz. Ne yazık ki varyantlar nedeniyle çok ciddi anlamda hastalık şiddeti yüksek vakalar ortaya çıkıyor; aşısız grupta. Aslında aşı gerçeği şudur ki; geçmiş yıllardan günümüze aşının amacı kişilerin virüse yakalandıkları zaman hastalığı hafif geçirmeleri. Yani ağır hastalık oluşma ihtimalini azaltır ki bugüne kadar aşılama ve aşıyla ile ilgili yapılan çalışmalar en önemli primer sonuçlarımızdan bir tanesi hastalığın şiddetin nasıl etki ettiğiyle ilgili. Yani ağır hasta sayısında bir azalma sağlıyor mu, şeklinde bir soruya yanıt ararız. Aşılamanın da amacı budur zaten. Biz bunun etkilerini aşılamaya başladığımız günden itibaren özellikle yoğun bakım ayağında çok net gördük. 3’üncü pikte 65 yaş ve üzeri hastaların ve sağlık çalışanlarının aşılama sonrası daha az hastalandıklarını, daha az yoğun bakıma ya da hastaneye ihtiyaç duyduklarını gördük."
"Aslında tamamıyla virüsün hastalık yapma yeteneğini ve şiddetini de artırma yeteneğini kullanması yüzünden gerçekleşiyor bunlar. Eğer siz aşısızsanız hastalığa yakalandığınızda hızla akciğerlerinizin enfekte olması, akciğerlerinizde yaygın tutulum olması söz konusu olur. Yani virüs bu şekilde davranıyor. Hem bulaştırıcı özelliği çok yüksek hem de hastalık şiddetini artırmış vaziyette. Aşılamanın amaçlarından bir tanesi virüs ile enfekte olsanız dahi hastalık şiddetinizin hafif geçmesi. (DHA)