Van’ın Gürpınar ilçesinde 2014 yılında, kardan kapanan yol nedeniyle hastaneye götürülememesinin ardından evde hayatını kaybeden ve cenazesi babası tarafından çuvalda taşınan 1 buçuk yaşındaki Muharrem Taş'ın ölümüyle ilgili hazırlanan bilirkişi rapor açıklandı. Raporda, Sağlık Bakanlığı'nı yüzde 80, Van İl Özel İdaresi'ni yüzde 20 kusurlu bulundu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Adnan Bilen‘in haberine göre, Muharrem Taş’ın ölümüyle ilgili davada Yargıtay’ın bozma kararının ardından hazırlanan bilirkişi raporu tamamlanarak mahkemeye sunuldu.
TIKLAYIN - Muharrem'in ölümünde 2 sağlıkçı kusurlu bulundu
İki profesör, bir doçent, meteoroloji, inşaat, harita ve makine mühendisleri ve bir doktorun da bulunduğu bilirkişi heyeti, raporunda Sağlık Bakanlığı’nın yaşanan olayda yüzde 80, Van İl Özel İdaresi’nin de yüzde 20 kusurlu olduğuna kanaat getirdi.
Muharrem Taş’ın hastalığıyla ilgili ailenin evde ilaç bulundurma zorunluluğunun olmadığına hükmeden bilirkişiler, “Sürecin tıkanma ve ihmal edilme boyutlarının 112 Komuta Merkezi‘nde yoğunlaştığına, yapılan ihbarın aciliyetinin 112 Komuta Kontrol Merkezi tarafından çok ciddiye alınmadığına” karar verdi.
Rapora göre 112 merkezi, helikopter seçeneğini herhangi bir veri ve iletişime dayanmayan öngörülerle devre dışı bıraktı ve Yalınca Köyü’ne kadar ambulans ve askeri destek imkanları da es geçildi.
Muharrem’in çok ağır bir şekilde hastalandığı ve hastaneye götürülmesi için ailesinin karakola haber verdiği vurgulanan raporda şunlar kaydedildi:
“Yolun sadece yedi kilometrelik kısmının kapalı olduğunun 112’ye bildirildiği, karakolun 112’ye ellerinde paletli araç olup olmadığının sorulduğu ancak olumlu yanıt alamadıkları tespit edilmiştir. Vakanın bildirilmesinden sonra da herhangi bir girişimde bulunulmadığı yapılan ses kaydı çözümlemelerinde anlaşılmıştır.
Çözüm üretme, olayı irdeleme ve olay ile ilgili bilgi alma noktasında bir girişimde bulunmayan Sağlık Bakanlığı’nın meydana gelen ölümlü olayda “asli kusurlu” olduğu kanaatine varılmıştır.
Köy yollarının açılmasından sorumlu İl Özel İdaresi’nin de “tali kusurlu” olduğuna kanaat getirilen raporda, ebeveynlerin ilgili kurumlarla iletişim kurma, sürdürme ve sonuçlandırma açısından gerekli ve yeterli donanıma sahip olmadıkları tespit edildi. Ebeveynlerin 112’yi arayamadıkları, bunun yerine daha etkili olacaklarını düşündükleri kolluk kuvvetleri üzerinden iletişime geçtikleri, ancak vakanın aciliyet ve ciddiyetinin 112 Komuta Kontrol Merkezi tarafından ciddiye alınmadığı ifade edildi.
İl Özel İdaresi yetkililerinin, havanın çok soğuk olması nedeniyle araç yakıtlarının donma ihtimali sebebiyle söz konusu köye gitmenin riskli olacağına dair savummasına ise heyet, “Olayın olduğu gün en düşük hava sıcaklığı eksi 19 derece olduğu, motorin için eksi 20 dereceye kadar da donma ihtimali olmayacağı tespiti ve kanaati ile söz konusu iş makinelerinin depoları içiresindeki mazotun donma ihtimalinin yüzde 75 oranında olamayacağını, olursa bile yakıtın donma ihtimali en fazla yüzde 25 oranında kalacağı öngörülmüştür” cevabını verdi.
Van’ın Gürpınar ilçesinde Çeli Mezrası’nda, 1 Şubat 2014 gecesi hastalanan 2 yaşındaki Muharrem Taş, kardan kapanan köy yolunun açılması için ailesince yapılan yardım taleplerine karşılık verilmemesi üzerine yaşamını yitirmiş, babası bir çuvala yerleştirdiği oğlunun cansız bedenini kilometrelerce sırtında taşımıştı. Kamuoyunda büyük tepkilere yol açan olayla ilgili dört kurum hakkında başlatılmak istenen soruşturmaya önce izin vermeyen Van Valiliği, Van Barosu‘nun yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine soruşturma izni vermek zorunda kalmıştı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Muharrem’in hayatını kaybetmesinde ihmali olduğu gerekçesiyle 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin özel idare çalışanları hakkında, “taksirle ölüme neden olmak” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından yürüttüğü soruşturmasını tamamlayarak şüpheliler hakkında “kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına” hükmetmişti.
Karara itiraz eden avukat Murat Timur‘a cevap veren 1’inci Sulh Ceza Hakimliği, itirazı tek cümle ile reddetmişti. Bunun üzerine Timur, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuştu.
Diğer yandan Van İdare Mahkemesi’ne açılan tazminat davasında ise mahkeme aileye tazminat ödenmesine hükmetmiş, ardından manevi tazminat taleplerinin reddedilmesine ilişkin ise Danıştay 15’inci Dairesi’ne başvuru yapılmıştı. Danıştay 15’inci Dairesi’nin de manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermesi üzerine dosya bu kez Danıştay 10. Dairesi’ne götürülmüştü. 10’uncu daire ise manevi tazminat ile ilgili verilen kararı bozarak dosyayı yeniden görülmek üzere tekrar Van 1. İdare Mahkemesi’ne göndermişti.
Yeniden görülen davada mahkeme, Bilirkişi Raporu hazırlanmasını talep etmişti.