Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 11 Eylül 2019 tarihinde zırhlı polis aracının çarpması sonucu hayatını kaybeden 5 yaşındaki Efe Tektekin’in ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Tektekin’in ölümüne neden olan polis hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle dava açıldı. Trafik Kazası Bilirkişi raporunda ise Tektekin “asli", polis “tali” kusurlu bulundu.
Mezoptamya Ajansı’ndan Aydın Atay’ın haberine göre sanık polis İ.A hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan iddianame yaşananlar 'kaza' olarak değerlendirildiği. İddianamede, Tektekin’in “genel beden travması, kafa kemik kırıkları, beyin kanaması, iç organ yaralanması ve büyük damar yaralanmasıyla iç ve dış kanama” sonucu hayatını kaybettiğine ilişkin otopsi raporuna yer verildi.
Trafik Kazası Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, yaşamını yitiren Efe “kusurlu” bulundu. Raporda, Efe’nin ebeveynleri olmadan yoldan koşarak karşıya geçerken, yolu yeterince kontrol etmediği, aracın uzaklık ve hızını gözetmediği ve geçmekte olan araca ilk geçiş hakkı vermediği için kusurlu olduğu kanaatine yer verildi.
Bilirkişi raporunda, savcılık ifadesinde hızının düşük olduğuna ileri süren tutuksuz yargılanacak sanık polis İ.A.’ya ilişkin ise şunlar kaydedildi:
“Sürücü İ.A. ise kaza mahallinin meskun mahal olması ve kavşağa yaklaştığı halde yavaşlamadığı, kavşak girişinde karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya geçiş hakkı vermediği, aracın zırhlı olması nedeniyle hızını görüş hususunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, araç ve yaya trafiğine gerekli özen göstermediği, kazayı önleme adına herhangi bir fren tertibatına baş vurmadığı, sol şerit boş olduğu halde manevra yapmadığı, yaya çarpmadan önce yayayı görmeyecek kadar dalgın olduğu, özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediği, dolayısıyla etkin dikkatli olarak araç kullanmadığından meydana gelen kazada kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.”
Raporun sonuç ve kanaat kısmında, 5 yaşındaki Efe Tektekin’in Trafik Kanunu’nun 68’inci, Trafik Yönetmeliği’nin 138’inci maddesinde yer alan kuralları ihlal etiği gerekçesiyle olayda “asli kusurlu”, polis İ.A’nın ise Trafik Kanunu’nun 52’inci, Yönetmeliğinin ise 101’inci maddesindeki kuralları ihlal ettiği nedeniyle “tali kusurlu” olduğu kaydedildi.
İddianamedeki ifadesinde sanık polis İ.A., aracın yüksek olması, çocuğun boyunun kısa olması ve zırhlı aracın görüş açısının dar olması nedeniyle küçük çocuğun zırhlı araca çarptığını ileri sürdü.
Olaya ilişkin ifadelerine başvurulan H.İ. ile Ş.Y. isimli iki tanık polis de, hızlı olmadıklarını ileri sürdükleri zırhlı polis aracının sağ farının hızlı bir şekilde karşıdan karşıya geçmek isterken küçük çocuğun kafasına çarptığını beyan etti.
Tutuksuz sanık polis hakkında 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle hazırlanan iddianame, sunulduğu Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Hazırlanan iddianameye ilişkin konuşan Tektekin ailesinin avukatı Sedat Çınar, sanık polisin zırhlı araç kullanma ehliyetinin, çevre kamera ve zırhlı araç kamera görüntüsü ve şikayetçinin şahitlerinin olup olmadığının sorulmadan davanın eksik bir şekilde açıldığını söyledi. Yine sanık polisin görevi başında olup olmadığına dair bir bilginin şu ana kadar kendilerine verilmediğini paylaşan Çınar, şunları söyledi:
“Zırhlı araç çarpması vakaları çok yaygın yaşanıyor. Hiçbirinde yeterli soruşturma yapılmıyor. Zırhlı araçları ehli olmayanlara kullandırtıyorlar. Meskun mahalde insan canına dikkat etmiyorlar. Çünkü sonuçta cezaevine girmeyeceklerini biliyorlar. Aslında ‘taksirle’ değil, ‘olası kastla öldürme’ trafik kazası olmuştur. Yani ‘ben giderim birisine çarptı çarptı, öldü öldü’ anlayışı var.”
Efe Tektekin’in 6 Haziran 2018 yılında da 65 yaşındaki dedesi Mehmet Tektekin TOMA’nın çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Yürütülen yargılama sonucunda TOMA sürücüsü polis Uğur K.’ye 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verilmişti.