İstanbul’da, Gezi Parkı gösterilerine katılan Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) görevli Dr. Burak Ünveren’in biber gazı fişeğiyle gözünün çıkarılmasına ilişkin soruşturmada, polisin hedef alarak ateş ettiği kesinleşti. Bilirkişi raporunda, “Emniyet görevlilerinin gaz bombası tüfeğini yere paralel halde tuttuğu, kalabalığa hedef alarak ateş ettiği görülmüştür” denildi. Ancak görüntülerde, Ünveren’in yaralandığı anın da yer almadığı eklendi.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre YTÜ İktisat Fakültesi’nden Burak Ünveren 1 Haziran 2013’te Beşiktaş’taki gösterilere müdahale eden polislerin sıktığı gaz bombası fişeğiyle sol gözünü kaybetmişti.
Savcı Selim Kiraz, çevredeki MOBESE ve güvenlik kameralarını toplayıp rapor hazırlaması için Ulusal Kriminal Büro’ya (UKB) göndermişti. UKB, Ünveren’in vurulduğu dakikaları tespit etmişti. Saat 22.25’te gaz fişeğinin yere paralel ilerlediği ve kalabalık grubun içerisine düştüğü ifade edilerek, “Çok kuvvetle Burak’ın yaralandığı an bu zaman olmalıdır” denilmişti.
Zira gaz fişeğinin düştüğü noktada kargaşanın olduğu ve insanların burada toplandığı vurgulanmıştı. Savcı Kiraz, Emniyet’e görüntülerdeki kask numaralarını yazarak, polislerin bildirilmesini istemişti. Savcı Kiraz’ın şehit edilmesinden sonra göreve gelen diğer savcı, on polisin ifadesini almış; Gaz bombası tüfeğini kullandığını kabul eden kimi polisler, hedef gözetmediğini söylemişti. Alınan fotoğraflarla karşılaştırma yapılabilmesi için görüntüler bilirkişiye gönderilmişti. Bilirkişi Oğuzhan Kötek tarafından hazırlanan 14 Haziran 2017 tarihli raporda, kalabalık bir grubun toplu halde sokaklarda olduğu, emniyet görevlilerinin gaz bombası tüfeği ile gaz attığı, zaman zaman gaz bulutunun sokağı kapladığı belirtililerek, “Emniyet görevlilerinin gaz bombası tüfeğini yere paralel halde tuttuğu, kalabalığa hedef alarak ateş ettiği görülmüştür” denildi. Dr. Burak Ünveren’in yaralanmasına ilişkin gaz kapsülünü atan polisin net olarak saptanamadığı kaydedildi. Görüntülerde, Ünveren’in yaralandığı anın da yer almadığı eklendi.