2 bin 442 yıl hapis cezası istemiyle yargılanırken tahliye edilen Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz’ün yargılandığı bir başka dava dosyasına yeni bilirkişi raporu girdi. Bilirkişi, Jet Fadıl’ın “şirketin içini boşalttığını” belirtti.
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan raporda Jet Fadıl için “paravan şirket kurarak, bu şirket üzerinden usulsüz para toplamak suretiyle çıkar sağlamayı hedefledikleri” yazıyor. Bilirkişi heyeti ceza davasından tahliye edilen Jet Fadıl’ın “şirketin içini boşalttığını” tespit ediyor. Caprice Gold mağdurunun avukatı Dr. Acun Papakçı, “Bilirkişi raporu başından beri uyardığımız gibi Capricegold şirketinin içinin boşaltıldığını tespit ediyor” dedi.
İstanbul Bayrampaşa’da Caprice Gold ve Caprice Maldivler gayrimenkul projelerinde devre mülk satışı yaptığı kişilerden para topladığı halde projeleri tamamlamadığı gerekçesi ile 21 Aralık 2015’te tutuklanan ve hakkında 2 bin 442 yıl hapis cezası istenen “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz, 28 Mart 2017’de tahliye edilmişti. Ceza davasından tahliye edilen Jet Fadıl hakkında bir yandan da “alacak davaları” sürüyor. Bu dava dosyalarına ise ilk bilirkişi raporları tahliyeden 7 ay sonra sunulmaya başlandı. Almanya’da yaşayan mağdur Zikri Kederli’nin başvurusunu inceleyen 1 Kasım 2017 tarihli bilirkişi raporu mahkeme dosyasına girdi.
Bilirkişi heyeti Caprice Gold Gayrimenkul Yatırım Turizm ve İnş. Tic. Ltd. Şti., Fadıl Akgündüz, Akgündüz’ün yeğeni Mehmet Salih Obut, Akgündüz’ün ablası Avniye Obut ve Akgündüz’ün eniştesi İbrahim Obut tarafından “paravan şirket kurularak haksız çıkar sağlamak amacıyla para toplandığını, toplanan paraların nerelere harcandığının belli olmadığını” belirledi. Bilirkişi heyetinin tespiti rapora şöyle girdi:
“Bilirkişi kurulumuz, davalıların (Capricegold şirketi, Fadıl Akgündüz ve akrabaları kastediliyor) paravan şirket kurarak, bu şirket üzerinden usulsüz para toplamak suretiyle çıkar sağlamayı hedefledikleri, şirketin içini boşalttıkları, toplamış oldukları paraları nereye kullandıklarına ilişkin somut bir veri sunmadıkları böylece haksız çıkar elde ettikleri, sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır...”
Bilirkişi heyeti mahkemeye “şirketin tüzelkişilik perdesinin kaldırılarak davacının zararından (davalıdan gayrimenkul satımı için tahsil edilen para) müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği yönünde” görüş bildirdi.
Papakçı, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunu gazetemize şöyle değerlendirdi: “Fadıl Akgündüz ve akrabaları tarafından ceza davasına konu olmuş bir yöntemle para toplanması söz konusu. Yatırımcılara verilen kat irtifakı tapularının, yapının tamamlanamaması durumunda herhangi bir anlamı yok. Çünkü bunlar ileride yapının tamamlanacağı varsayılarak verilen tapular. Yapı 5 yılda tamamlanamadığında, ki beş yıllık süre sona ermiştir, kat irtifakının bozulması ve bu tapuların herhangi bir anlamının kalmaması söz konusu. Binlerce kişinin elinde bulunan bu tapular kâğıt parçası haline gelecek ve para yatırıldığını ispat etmek için kullanılacak bir delilden öteye gidemeyecektir. Şu anda bu yapının tamamlanması da mümkün görünmüyor. Halen Mehmet Fadıl Akgündüz kontrolü altında olan aile fertlerinin yönetiminde olan eniştesi ve ablası ile milyonları yönetiyor. Deyim yerindeyse kuzu kurtlara emanet. Bilirkişi raporunda kuzunun kurtlar tarafından çoktan yenilmeye başlandığı tespit ediyor.”
Jet Fadıl lakaplı Fadıl Akgündüz tarafından 5 yıl önce yapımına başlanan Capris Gold mağdurları, Bayrampaşa’daki devre mülk projesine para yatırdıkları için mağdur. Hukuki mücadele başlatan mağdurlar, “tapum var, mülküm yok” diyerek defalarca eylem düzenledi.
Ceza soruşturmasının başladığı zamandan bu yana şirketin ve sorumluların mal varlığına el konulmasını talep ettiklerini anlatan Papakçı, sonrasındaki süreci ise şöyle anlattı: “Ayrıca sorumluların tutuklanarak şirketin içini boşaltmalarına da engel olunması gerekiyor. Ancak mahkemece başta tutuklanan sanıklar Memet Fadıl Akgündüz ve şirket müdürü olan yeğeni tahliye edildi. Şu anda dosyada bir tutuklu yok. Ceza davası maalesef ağır ve sorunlu ilerliyor. Mart 2017’de ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesine rağmen, ancak kasım ayında dosya bilirkişiye verilebildi. Duruşma da şubat ayına bırakıldı. Bu süre içinde bilirkişinin raporunu sunup sunamayacağı da belirsiz. Mahkemenin verdiği tahliye kararı nedeniyle şu anda şirketten mal kaçırılmasına hiçbir engel yok. Bilirkişi de raporunda şirketin içinin boşaltıldığını tespit ediyor. Kısacası dilekçelerimizde, duruşmalarda ayrıntılı olarak açıkladığımız tüm korkularımız şu anda gerçekleşiyor. Biz alacak davalarında dosyaya sunulan bilirkişi raporlarını ceza dosyasına sunup tekrar tedbir ve tutuklama kararı verilmesini talep edeceğiz. Ceza dosyasında beklenen ek bilirkişi raporu ceza dosyasına girdikten sonra, mahkemenin yatırımcıları koruyacak tedbirleri alacağını umuyoruz. Ancak bu aşamada ne kadar mal varlığı kalacağını kestirmemiz zor. Son kuruşuna kadar şirketin içini boşaltacağını düşünüyoruz. Adalete güveni sarsan bu yanlış uygulamanın düzeltilmesini, şirket mallarına el konulmasını ve sorumluların tutuklanmalarını umuyoruz.”